REÇETENİZ “HAYIR” OLSUN…

Genç bir kadın yıllarca çocuklarına, eşine, ailesine ve yakınlarına kendinden feda ederek hizmet etmiş. Hiç kimseye “HAYIR” diyememiş. Canı istese de istemese de her istenileni yapmış kendi canının istediklerini ertelemiş. 

Yıllar sonra kalp krizi geçiriyorum diye soluğu hastanede almış, fakat kendisinde de kalbinde bir sıkıntı yokmuş.  Daha sonra bir psikiyatri servisine gitmiş ve uzun süredir depresyonda olduğunu öğrenmiş. Panik bozukluk tanısı konmuş.  
Doktor; aslında bu size bedeninizin bir armağanıdır. Bedeniniz size şu mesajı veriyor. “Lütfen benim için bir şeyler  yap. Beni hayatında birinci plana yerleştir. Şayet sen kendin için bir şeyler yapmazsan ben kendimi bir numara yapacağım.”

“Onun sesini dinlemezseniz sapasağlamken yataklara düşer, hiç bir şey yapamaz hale gelirsiniz.”

“Bedeniniz size depresyon yoluyla sesini duyurmaya çalışmış. Siz ise kendinizi ihmal ve suistimale devam etmişsiniz. Bu nedenle panik ataklarınız ortaya çıktı. Kendinizle ilgilenmekten başka çareniz yok.”

Hasta kadın “peki şimdi ne yapacağım?”

Doktor reçeteye bir şeyler yazmış ve reçeteyi uzatarak; “Bu sizin ilacınız” demiş. 

Kağıdı okuyunca hasta şaşkınlıkla gülümsemiş. Kağıtta büyük harflerle “HAYIR” kelimesi yazılıydı. Ve mesajı almıştı.. 

Hayır diyemenin de bir çok nedeni var elbet. Sınır koyamamak, hayır derse kendini suçlu hissetmek, otoriter baskı, şaşırma, kararsız kalma, birilerini hep mutlu etme istediği gibi bir çok neden.. 

Şimdi bir düşünün bakalım; yaşamınızda kaç kez birilerine istemediğiniz bir şey için evet dediniz? 

Emin olun ki hayır diyemeyen her insanın yanınına onu sömüren bir parazit bir evet vampiri vardır. 

Bir tarafda sevgiyi kaybetmekten korkan, her şeye evet diyerek işi kurtarmaya,  ilişkiyi yürütmeye çalışan, yumuşak başlı, iyi huylu hayır diyemeyen kişi, diğer yandan ise tüm sorumluluklarını karşısındakinin üstelemek zorunda zanneden, sorumluluk almaktan kaçan, dünya etrafında dönsün ayaklarının altına serilsin sanan evet avcıları. Hani bizim yerli Türk filmlerimizde bir cefakar iyilik meleği mutlaka bir abla ya da abi olur ya işte o misal:)

Hayır demek hakikatten zordur. Evet ise çok  kolay. Unutma her tamahkarı mutlaka bir sahtekar bulur. Kandırılırsın sonunda. Bu yüzden nerede hayır basacağın konusunda kararlı olmakta fayda var. 

Arkadaşların, dostların olsun onlarla eğlen, coş, paylaş, yaşa doya doya hayatı. Ama hiçbir zaman direksiyonu başkalarına verme. Kararlı ol. Şoför mahallinde hep sen ol:) Hayatın tadını çıkart. 

Sepetinde olan yumurtalar konusunda dürüst ol.  İhtiyaçlarına göre bölüşüp bölüşmemeye sen karar ver.

Ben öyle yapıyorum:)

Herkese evet derken dikkat edin. Aman ha kendinize hayır diyor olabilir misiniz acaba?

Kendi seçimlerinizi yaptığınız “Hayır” lı günler dileğiyle..

Sağlık ve Sevgiyle Kalın.

Rastgele İNSANLIK!