27 Aralık 2024
  • Kocaeli8°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara5°C
  • Rize12°C

TÜRKİYE’NİN YÜZDE 60’INDA ÇENE EKLEM RAHATSIZLIĞI OLABİLİR?

Ömer PİRİNÇ

06 Şubat 2024 Salı 13:43

Türkiye’de nüfusun yüzde 60'ında çene eklem rahatsızlıkları belirtilerinden en az biri bulunuyor. Çenenizi hareket ettirince ağrı hissedip ses  duyuyorsanız, ağız açmada zorluk, diş sıkma veya diş gıcırdatma  varsa çene eklem probleminin  habercisi olabilir. Çok fazla ertelemeden çene cerrahisi uzmanına çene eklemi muayenesi olmanızın vakti gelmiş demektir. Çünkü ertelenen her şey büyüdüğü gibi çene eklemi problemi de ertelenirse büyüyecektir. Bu durum beraberinde tedavi süresini  uzatacaktır. Tüm hastalıklarda olduğu gibi çene ekleminde de erken teşhis çok önemlidir. Çene eklemindeki rahatsızlıklar ihmal edilirse ağız açamamaya kadar varan birçok probleme neden olabiliyor.

Hareket kabiliyeti oldukça fazla ve vücudun en çok çalışan eklemi olan çene eklemi  çiğneme, konuşma,  gibi fonksiyonları yerine getirmemiz için  sürekli çalışır hatta bazı insanlarda uyurken dahi hareket halindedir.  Böyle fonksiyonlar gören çene eklemimizde  bazen problemler meydana gelebiliyor.

YANLIŞLIKLA KBB ‘YE BAŞVURAN HASTALAR VAR

Çene eklemi problemi yaşayan bazı hastalarımız tedavi için KBB uzmanlarının, hatta nöroloji uzmanlarının kapısını çalabiliyor. Halbuki  çene eklem rahatsızlığı konusu, çene cerrahisi bölümünün uzmanlık alanıdır ve  uyguladığımız  tedavi yöntemleriyle bu problem çözülüyor.

 Çene eklemi rahatsızlığının belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi vermek isterim. Belirtilerine baktığımızda  çiğnerken kulak önü bölgesinden ses  gelmesi, çene yüz bölgesi veya kulakta ağrı, baş ağrısı, çenede kilitlenme,  ağız açmada kısıtlılık veya kaydırarak açma şeklinde  kendini gösterebilir.  Halk arasında çok sık görülen çene eklem rahatsızlığı tedavi edilmediği takdirde  hastaların psikososyal durumunu  olumsuz yönde  etki altına alabilecek noktalara dahi ulaşabiliyor.

ÇENE EKLEMİNİ BOZAN SEBEPLER?

Bazen klinik belirti vermeden yıllarca devam eden, bazen de insanların hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen çene eklemi rahatsızlığının nedenlerini kısaca şöyle anlatabilirim: Farkında olmadan dişlerinizi sıkıyor veya gıcırdatıyor,  tek taraflı çiğneme yapıyor  veya  çene yüz bölgesine alınmış  bir travma hikayesi olabilir.

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Teşhisin ilk aşamasını tüm hastalıkların teşhisinde  olduğu gibi detaylı anamnez alınması yani  hastanın geçmiş öyküsünün değerlendirilmesi oluşturuyor.  Sonrasında çene eklemi rahatsızlığının nedenlerinin anlaşılmasına yardım eden detaylı klinik ve radyolojik  muayenesi yapıyoruz.  İlk başta tüm ağızla beraber  diş ve dişetlerinin muayenesi  yapılır. Çene-yüz ve boyun kasları palpasyonla muayene edilerek  eklem sesi steteskop yardımıyla dinlenir. Ağız açıklığı miktarı ve ağız açmada kayma olup olmadığına detaylı olarak bakılır. Yine diş sıkma veya diş gıcırdatmaya bağlı dişlerde oluşan aşınmalar kontrol edilerek muayenemiz  tamamlanır. Radyolojik muayenede ise panaromik röntgen veya dental tomografiden yararlanılabilir.

DİŞ SIKMA VEYA DİŞ GICIRDATMAYA DİKKAT

Geceleri uyurken istem dışı yapılan diş sıkma ve diş gıcırdatmaya bruksizm denir. Dişler bir şeyi öğütüyormuş gibi sıkılır ve birbirine sürtülür. Bu  çene eklemi,  çiğneme  kasları ve dişlerimize  aşırı yük bindirerek  zarar veren  bir durumdur. Hatta aşırı bruksizm olan hastaların dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde  aşınmalar bile meydana gelebilir. Bu durum ilerlerse ağzını tam açamamaya veya çok kısıtlı açmaya kadar varabiliyor. Altta yatan sebeplerin başında  asrımızın da hastalığı olan stress gelmektedir.  Bu zararları minimalize etmek için ilk başta hastamızın farkındalığını artırıp bilinçli olduğu zamanlarda diş sıkmamaya dikkat etmesi gerekir. Bruksizm  tedavisinde kullandığımız yöntemlerinden biri olan  kişiye özel hazırladığımız gece plakları (splint tedavisi)  çene eklemindeki aşırı yükü azaltır ve  çene kaslarının gevşemesine katkıda bulunur.

TEDAVİDE BİRDEN FAZLA YÖNTEM UYGULANMASI GEREKEBİLİR

Çene eklem problemlerinin tedavisinde önemli olan doğru teşhis yani problemin sebebini doğru belirlemek. Yani problem nerede çene ekleminde mi veya çiğneme kasında mı veya parafonksiyon mu var bunu öncelikle net bir şekilde saptamak  gerekir. Sonrasında sebebe göre tedavi yöntemlerimizi sırayla uyguluyoruz. Tedavide  ilaç tedavisinden  fizik tedaviye,  gece plağı (splint tedavisi) kullanımından manipülasyona  ve çene eklem yıkamasından  (artrosentez) ileri cerrahi işlemlere kadar birçok tedavi  skalamız vardır. Tedaviye ilk olarak bilgilendirici ve yanlış  alışkanlıkları giderici eğitimlerle başlıyoruz. Sonrasında çene eklemini probleminin nedenlerini bulup ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Hastamızın  psikolojik durumunu  bu süreçte çok önemli olduğu için gerekirse psikoterapi gibi profesyonel destekler alması gerekebiliyor. Çene eklem tedavileri arasında gösterilen Botoks yöntemi aslında tedaviden ziyade semptomları ortadan kaldırmaya yönelik bir işlem. kalıcı bir tedavi değildir. Biz botoks yerine farklı bir tedavi yöntemi uygulayıp daha hızlı ve daha etkili sonuç alıyoruz.

Düzenli bir şekilde tedavisini takip eden  hastalarımızda ilk seansta ciddi rahatlama başlıyor. 2-3 ay gibi  sürede  tedavisi  tamamen bitip sağlığına kavuşabiliyor. Bizde bu sonuçlarla hastalarımızın yüzündeki gülümsemeyi  görünce fazlasıyla mutlu oluyoruz.