AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK:

- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyla ilgili olarak, “Sayın Adalet Bakanımız başta olmak üzere tüm partilerinin temsilcilerine çağrıda bulunuyorum; özellikle siyasi amaçlı olarak kaos, kargaşa yaratmak üzere yapılan bu tür saldırılarla ilgili mutlak suretle caydırıcı olabilecek bazı cezai müeyyidelerin getirilmesi gerekiyor. Bu konudaki cezaların attırılması gerekiyor” dedi.

AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çelik, CHP’nin parti sözcülerinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının ardından yaptığı açıklamaları eleştirdi. Bekir Bozdağ’ın Hacıbektaş’ta saldırıya yapan kişiye sahip çıkıldığını ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kürsüye çıktığında bu menfur saldırıyı kınamadığını ifade eden Çelik, şunları dedi:

“CHP’li sözcüler dünden beri ‘acaba bir AK Parti’liye saldırmış olsaydı neler olurdu? Acaba Başbakana saldırmış olsalardı neler olurdu?’ demeye başladılar. Bunu kendilerine hatırlatırım; sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da yapılan saldırı olursa biz bunu kınarız. Biz bununla ilgili ne yapılması gerekirse bunu yaparız. Sayın Bekir Bozdağ’a da yapıldığı zaman aynı tavrı herkes tarafından gösterilmesi gerekiyor. Sayın Taner Yıldız’a da yapılan saldırı esnasında da aynı tavrın herkes tarafından takınılması gerekiyor. Sayın Ahmet Türk’e de bu saldırı yapıldığı zaman aynı muamelenin yapılması ve aynı tavrın ortaya konması gerekiyor.”

“PİSLİKLER KARŞISINDA SET OLUŞTURMAMIZ LAZIM”

Denetimli Serbestlik Yasası’yla birlikte bu ve benzeri bazı saldırıların devam ettiğini ve bunların çok küçük cezalarla bu işlerinden kurtulduklarını sözlerine ekleyen Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sayın Adalet Bakanımız başta olmak üzere tüm partilerinin temsilcilerine çağrıda bulunuyorum; özellikle siyasi amaçlı olarak kaos, kargaşa yaratmak üzere yapılan bu tür saldırılarla ilgili mutlak suretle caydırıcı olabilecek bazı cizai müeyyidelerin getirilmesi gerekiyor. Bu konudaki cezaların attırılması gerekiyor. Ben bugün sayın Adalet Bakanımızla da görüştüm. Kendisine de bu temennimi ifade ettim. Diğer siyasi partilere buradan sesleniyorum; bugün Ahmet’e yapılana sevinirseniz yarın size yapıldığı zaman üzülürsünüz.’ Türkçemizde güzel bir atasözü var; ‘çalma elin kapısını yüzük taşıyla, çalarlar kapını patla başıyla.’ Bugün sana yarın bana. Biz hep birlikte pislikler karşısında set oluşturmak zorundayız. Şiddet karşısında set oluşturmak zorundayız. Eğer Türk siyaseti bu konuda bir tavır birliği sergilemezse bence kendisini yazık eder, yanlış yapmış olur.”

“FİRAVUNLARLA SAVAŞI HER ZAMAN MUSALAR KAZANMIŞTIR”

Mısır’da darbenin ardından sokaklarda katliamlar yapıldığını ve 529 idam kararının verildiğini anımsatan Çelik, Mısır’da insanlığın asıldığını söyledi. Çağdaş firavunların devrede olduğunu vurgulayan Çelik, “Üzülerek altını çizmek isterim; sözüm ona medeni dünya bu olay karşısında olması gereken refleksi gösteremedi. Olması gerektiği şekilde sesini yükseltmiyor ve buda bir insanlık dramıdır. Biz Mısır meselesinde başta Sayın Başbakanımız olmak üzere hükümetimiz ve partimiz ilk günden itibaren demokrasiye ve Mısır halkının iradesine vurulan darbe karşısında durduk. Orada ilkeli bir duruş sergiledik. Baştan beri tavrımız ne ise bugün de o tavrımızı sürdürüyor. Salı günü grup konuşmasında Sayın Başbakanın bu konuya değinmemiş olmasını çok farklı anlamlara çektiler. Sayın Başbakan, sokak katliamları yapıldığında Mısır halkının ızdırabıyla dertlendiği zaman bunu en yüksek perdeden dillendirdiği zaman başta CHP olmak üzere Mısır’a niye karışıyorsunuz, bu Mısır’ın iç meselesidir demeye getirdiler. Heyetler gönderip darbecilerle görüşmeler yaptılar. Ama bugünde Başbakan niye demedi demeye başladılar. Bizim konuda tavrımız nettir. Biz Mısır’daki bu insanlık katliamına her zaman karşı durduk karşı olduk. Bundan sonra da devam edeceğiz. Unutulmasın ki; firavunlarla, Musalar savaştığı zaman her zaman Musalar kazanmıştır. Yusuflar kazanmıştır. Dolayısıyla bunda da er yada geç hak yerine tecelli edecektir. Masumlar kazanacaktır. Biz buna inanıyoruz. Biz Mısır halkının yanındayız. Bundan sonrada ifade etmeye devam edeceğiz. Bu idam kararlarının uygulanmaması için infaz edilmemesi için uluslararası camiayı da yanımıza alarak Türkiye üzerine ne düşerse bunu yapacaktır. Sayın Başbakanımız bu ve benzeri meselelerde çok konuşmaktansa çok eylem yapmayı, icraat yapmayı tercih eder. Bu konuda bizler üzerimize ne düşerse bunu yaptık ve yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“BU SEÇİMİN İLGİNÇ OLANI HERKES GALİP ÇIKTI, YÜZDE BİR OY ALAN BİLE ZAFER İLAN ETTİ”

30 Mart yerel seçimlerini de değerlendiren Çelik, seçimlerin ardından herkesimin yorumlar yaptığını belirterek, bu yorumların yapılmasının anlamlı olduğunu ve her seçimden sonra yapılması gerektiğini söyledi. “Bu seçimde ilginçtir bu seçimde herkes galip çıktı” diye konuşan Çelik, seçimde yüzde bir oy alanın bile zaferini ilan ettiğini kaydetti.

“CHP DEVLETLE MÜCADELE ETMİŞTİR”

Seçim tarihinin en komik görüntüsünün bu olduğunu sözlerine ekleyen Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ana muhalefet partisinin lideri salı günü gerçekleştirilen grup toplantısında CHP’nin başarısızlığını başka usüllere havale etti. Siz bilirsiniz futbol maçlarında genellikle ama yenilen takımlar, ‘biz kötü oynadık, rakiplerimiz daha iyiydi, biz bunun için yenildik dememeyi tercih’ ederler. Bu yenilginin müsebbipleri vardır. Saha ıslaktı, yağmur yağmıştı, rüzgarda çok esiyordu, kale direği suçludur, seyirci suçludur, hakem suçludur. Hepsi suçludur. Ama bu oyunu oynayanlar kendilerine çoğu zaman toz kondurmazlar ve inandırıcı da olamazlar. Şimdi sayın Kemal Kılıçdaroğlu halkın önüne çıkıp şunu deseydi; ‘Evet, biz galibiyet beklerken mağlup olduk. Biz bu seçimin mağlubuyuz aradığımız bulamadık. Önümüzdeki maçlara bakacağız’ deseydi belki çok daha tutarlı olurdu. Bakın niçin yenilmiş? Birkaç sebep; CHP devletle mücadele etmiş. Devletle seçime giren bir siyasi parti kaybeder. Tarih boyunca böyle olmuştur.”

“LENİN RUHU DEVREYE GİRDİ OVACIKTA KOMÜNİST PARTİSİ KAZANDI”

Kendilerinin hiçbir zaman devletle seçime girmediklerini ve girmeyeceklerini vurgulayan Çelik, milletle seçime girdiklerini ve zafer kazanılacaksa milletle beraber kazanacaklarını kaydetti.

“Eğer devletle, devlet enstrümanlarıyla seçim kazanmayı hayal ediyorsanız. Bu ham bir hayaldir kimse böyle bir rüya görmesin” diyen Çelik, yerel seçimlerde yaşanan elektrik kesinleri ile ilgili eleştirilere de göndermede bulundu.

Yerel seçimlerde 44 ilde elektrik kesildiğinin iddia edildiğinin altını çizen Çelik şöyle devam etti:

“Sayın Bahçeli 41 diyor, sayın Kılıçdaroğlu 44 diyor, seçimin hemen arkasından Zaman Gazetesi 35 il diyor ama 7’sini yazdı. Sözcü Gazetesi hızını almadı 40’a çıkardı. Bunların hangisi doğru? Bazı illerde elektrik kesilmiştir. Elektrik kesilmesi seçime mahsus ve seçime mahsus bir manipülasyonun bir parçası olarak değerlendirilse bu çok büyük bir yanlış olur. İstanbul’dan Kahramanmaraş’a giden uçak fırtınadan dolayı Kahramanmaraş’a inemedi. 2.5 saat havada dolaştıktan sonra Elazığ’a indi. Mardin’de, Şanlıurfa’da, Kilis’te, Hatay’da, Osmaniye’de, Adana’da, Mersin’de. 8 vilayette kesildi. Bunlar seçimin sonucu etkileyecek uzunlukta da değil. Bazı ilçelerde de oldu. Ovacık’ta elektrik kesildi. Ovacık’ta seçimi Komünist Partisi kazandı. Karanlık oldu Ovacık'ta Lenin’in ruhu devreye girdi, sandıkları değiştirdi ve Komünist Parti Ovacık’ta aldı. Türkiye’de ilk defa bir komünist partili belediye başkanı oldu.”

“KABULLENMEK BİR ERDEMLİKTİR”

Hiçbir mazeretin başarının yerini tutamayacağını belirten Çelik, “Bunlar züğürt tesellisidir kimse bunlarla kendisini kandırmasın” dedi. Hiçbir başarının tesadüfi olmadığını ifade eden Çelik, başarının ter koktuğunu söyledi. Muhalefet partilerinin iç değerlendirmelerini yapması gerektiğinin altını çizen Çelik, CHP’yle MHP’nin yerel seçimlerde ittifak yaptığını vurguladı. Muhalefet partileri birleşse bile oylarının AK Parti kadar etmediğini gördüklerini belirten Çelik, “Seçim meydanı ortada. Bunu kabullenmek bir erdemdir” dedi.