KOCAELİ ŞEHİR TİYATROSUNDAN “HİÇ KİMSENİN ÖYKÜSÜ”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda sahneye konulan "Hiç kimsenin öyküsü" oyunu ilk kez sanatseverlerle buluştu. Erdi Mamikoğlu’nun yazdığı, İskender Altın’ın yönettiği tek perdelik oyunun ilk gösterimi SDKM’de gerçekleştirildi. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği 70 dakikalık oyunun prömiyerine Devlet Tiyatroları sanatçılarından Eray Eserol, alanında isim yapmış oyunculardan Teoman Kumbaracıbaşı da katıldı. Seyirciden tam not alan oyun ayakta alkışlandı. Oyun sonunda oyuncu kadrosuna, çerçeveletilmiş oyun afişi takdim edildi.

OYUNUN KONUSU

Bir tren kompartımanında yolları kesişen iki askeri konu alan oyun, yıllar öncesinde farklı ülkelerden gelip aynı ülkeye, aynı şehre, aynı mahalleye yerleşmiş iki göçmenin, savaşta karşıt cephelerde savaşarak barış süreciyle evlerine dönüş hikâyelerini anlatıyor. Deniz Akıcı ve Emel Pala’nın yardımcı yönetmenliğini yaptığı oyunun oyuncu kadrosunda Aytek Mete Elgün ve Sarper Saydam bulunuyor. Oyunun dekor tasarımını Eylül Gürcan, ışık tasarımını Ayşe Sedef Ayter, görsel efekti İlkay Köroğlu, ses tasarımını İlker Sevüker, hareket düzenini Sibel Sürer üstleniyor.

“AYNI DİLİ KONUŞAN İNSANLAR”

Yönetmen İskender Altın, gösterim sonrası yaptığı açıklamada, Şehir Tiyatrolarının önemini ifade ederek, Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Oyunun çok enteresan bir hikâyesi olduğunu dile getiren Altın, “Aynı dili konuşan iki insan, birbirine karşı savaşıyor. Oyunu tek cümleye indirirsek; ‘Bir gün kardeşinle savaşırsan, ülken bölünür.’ Önümüzde bunun örnekleri var. acayip bir örnek var, Yugoslavya. Dün Srebrenitsa, bugün Gazze. Bir hikaye anlatmak ancak bu zamanda bu kadar doğru olabilir. O yüzden bu oyunu yaptım” şeklinde konuştu.

“MUTLAKA İZLEYİN”

Oyuncu Teoman Kumbaracıbaşı da oyunu çok güçlü bulduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Bir bütün olarak çok beğendim. Çok güçlü bir oyun. Çok doğru zamanda çok güzel oyun. Arkadaşlarımızın bu kadar güzel bir oyun yapmasından dolayı gurur duyuyoruz. Bir taraftan da hüzünlendiriyor insanı. Keşke bu oyunun zamanı olmasaydı. Ama çok güçlü bir performans. Oyuncuların muazzam bir gücü var, reji de öyle. Bir bütün olarak çok gurur duydum. Mutlaka izleyin.”

“BUGÜNÜN SÖZÜNÜ SÖYLEYEN BİR OYUN”

Sanatçı Erol Eserol da kendisi için duygu dolu bir gece olduğunu kaydederek,

“Ne zaman bir oyun seyretsek zaten birkaç türlü değerlendiririz. Aydın Sigalı çok doğru bir seçim yapmış. Tam da günümüze uygun bugünün sözünü söyleyen bir oyun. İskender Altın, oyunlarında her seferinde kendi imzasını atar. Dünyaya dair bir şey söyler. Bu söylediği şey de duyduğunuzda, düşündüğünüzde ve tek başınıza kaldığınızda sizi etkiler. Oyuncular da çok zor bir iş yapıyor. Birbirleriyle hem savaşıyor hem de kardeş oluyor. Karşılıklı birbirlerini seviyorlar. Bu işin mantığını kurarak seyirciye ‘Bak bizim durumumuz rezil, bize bakarak anla’ diyor” ifadesini kullandı. Dekorun işlevsel kullanıldığını belirten Eserol, “Çok mutluyum. Bu oyunu seyrettiğim için. Bu gerçekleri gördüğüm için de çok üzgünüm. Oyun her yaşa hitap ediyor. Çok eğlenceli, çok hüzünlü, çok üzüntülü, çok neşeli bütün duyguların birlikte yaşandığı çokta keyifli bir oyun. Herkese seyretmesi için öneririm” dedi.