22 Kasım 2024
  • Kocaeli18°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara17°C
  • Rize17°C

GÜNEYDOĞUDA EKONOMİK KRİZ ALARMDA

Çatışmaların uzamasının geçmişte olduğu gibi önce sermaye sonra da beyin göçüne neden olacağı uyarısı da bir başka öne çıkan gelişme.

Güneydoğuda ekonomik kriz alarmda

16 Ağustos 2015 Pazar 11:33

Önce sermaye sonra beyin göçer
Güneydoğu’da yeniden başlayan çatışma ortamı, bölge halkı ve iş dünyasında büyük bir kaygı yaratıyor. Bölgedeki iş dünyası temsilcileri "Yaşananlar hemen turizmi vurdu" diyor.Habertürk'ün haberine göre Güneydoğu Anadolu’da tekrar başlayan çatışma ortamı dün itibarıyla (cumartesi) 40. gününü doldurdu. Çözüm süreciyle artan yatırımcı ilgisinin en fazla görüldüğü Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’nın iş dünyası temsilcileri, şiddet ortamının daha da uzaması halinde 3-4 ay içinde ekonomiye yansımalarının görülmeye başlayacağı uyarısında bulunurken, “Fırsatını bulan burayı terk eder” diyor. Sanayi ya da ticaret olsun üzerinde çalışılan bütün projelerin durdurulduğu ifade edilirken, genel ekonomik koşullar ve Irak’a sürekli düşen ihracat nedeniyle zaten kapalı fabrikalar olduğuna dikkat çekiliyor. 
 
DİALOG OLMALI
 
Çatışmaların uzamasının geçmişte olduğu gibi önce sermaye sonra da beyin göçüne neden olacağı uyarısı da bir başka öne çıkan gelişme. Görüştüğümüz iş dünyası temsilcileri çatışma ortamının sona ermesi için yapılması gereken girişimlerin önemine dikkat çekerek adımlar atma peşinde. HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve hükümet temsicilerinin STK’larla yaptıkları toplantılarda konuşulanların önemine vurgu yapılıyor. Doğu ve Güneydoğu İşadamları Dernekleri FEDerasyonu Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, “Şu an başlangıç safhasında olduğu için ayrıntılmı konuşmak doğru değil ama bazı girişimler için hazırlıklar yapılıyor. Eylemler de operasyonlar da işe yaramıyor. Diyalog olmalı ve taraflar hızlıca önceki konumlarına dönmeli” diyor. Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaşı da “Hiçbir dava sonsuza kadar sürmez. Silahla bir yere varılamayacağını artık herkes anlasın” mesajını veriyor.
 
3 YILDIZ ŞEHİR
 
Güneydoğu’da çözüm sürecinin getirdiği ivme sayesinde en fazla yatırımcı ilgisinin görüldüğü ilk üç şehir Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin olmuştu. Teşvik sisteminin yürürlüğe girdiği 2012’den geçtiğimiz haziran sonuna kadar Mardin’de 4.2, Urfa’da 2.1 ve Diyarbakır’da 1.9 milyarlık yatırım taahhüdü içeren teşvik belgesi alındı.
 
‘ÖNLEM ALINMAZSA HERKES NASIBINI ALIR’
 
Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Ebubekir Bal:“Bölgede ticaret tamamen kilitlendi. Öngörü yok, ne olacağını kimse tahmin edemiyor. Yapılacak işler ertelendi. Ekonomiye yansıması 4-5 ay sonra çıkar. Önlem alınmazsa herkes nasibini alır. Bölgede sanayi tesislerinde sıkıntılar başlayacağı duyumlarını alıyoruz. Güvenlik nedeniyle yola çıkmak isteyenler azaldı.” 
 
‘YAŞANANLAR HEMEN TURİZMI VURDU’
 
Şanlıurfa Tic. ve San. Odası Başkanı Eyyüp Sabri Ertekin:
“Yatırım yapmak için düşünce aşamasında olanları bu durum etkiliyor olabilir. Sanayi tesislerinde durmalar ekonominin genel koşullarından kaynaklanıyor. Ancak tabiiki yaşananlar turizmi hemen vurdu. Şehrimize turizm alanında son dönemde önemli yatırımlar yapılmıştı. Çözümü devam ettirmek lazım.” 
 
‘FIRSATINI BULAN BURAYI TERK EDER’ 
 
Doğu ve Güneydoğu İşadamları Der. Fed. Bşk. Şahismail Bedirhanoğlu:“Yatırım yapanlar endişeli ve kaygılı. Bu durumda yatırımcı fırsatını bulduğu an terk eder. Turizm hemen etkilendi. 2013’te otel açtım. Çözüm süreci başlayınca, çok iyi gitti. Şimdi her gün düşen doluluk oranını izliyorum. Milyonlarca yatırım yapıyorsunuz, otelde biri gelip kalmayınca sırtlayıp götürmezseniz.”
 
BÜYÜK YATIRIMLARI DÜŞÜNENLER VAZGEÇTİ
 
Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaşı:"Turizmde epey bir atılımda bulunmuştuk. Turizm durdu. Kimse gelmemeye başladı. Yatırımların ertelenmesi ve iptali söz konusu. Büyük yatırımları düşünenler vazgeçti. Yeni organize sanayi bölgemize talep vardı. Herkes beklemeye geçti.”
 
YENİ PROJELER ASKIYA ALINIYOR
 
Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Ahmet Sayar:"Bırakın yatırımı ekonomiyi bile konuşmuyoruz. Böylesi bir ortamda yeni bir faaliyetin yapılması olanağı yok. Yeni proje üzerinde çalışanlar askıya aldı. Bu ortam uzun sürerse var olan sermaye 90’lardaki gibi göç eder. Sadece sermaye değil beyin göçü de olur. Olağanüstü bir durum yaşıyoruz.”