22 Kasım 2024
  • Kocaeli19°C
  • İstanbul17°C
  • Ankara17°C
  • Rize18°C

ENDONEZYA'DAN GELİN ALMAK İÇİN ARABASINI SATTI

Eskişehirli Tayfun Ünlüce ve Endonezyalı Dita’nın “Hello” ile başlayan internet ortamındaki tanışmaları evliliğe dönüştü.

Endonezya'dan gelin almak için arabasını sattı

21 Eylül 2015 Pazartesi 12:50

Eskişehir’de yaşayan 29 yaşındaki Tayfun Ünlüce’nin aşk hikayesi romanlara konu olacak cinsten. Ünlüce, yabancı dilini geliştirmek için kaydolduğu internet ortamındaki bir programda hayatının aşkını buldu.

"HELLO" İLE BAŞLADI


Ünlüce, programda fotoğrafını gördüğü 23 yaşındaki Endonezyalı Dita Wulandari Pangesti Lestari’yi çok beğenerek tanışmak maksadıyla “Hello” (merhaba) yazdı. Aslında basit bir tanışma kelimesi olan “Hello”, bir anlamda kıtalar arası evliliğin ilk adımı niteliğindeydi.

ARABASINI SATIP BİLET ALDI


Ünlüce ve Dita, internet ortamında tanışmalarının ardından sohbetlerini ilerleterek kısa sürede birbirlerine aşık oldu. Dita’nın ailesiyle de kamera ortamında tanışan Ünlüce, daha sonra Endonezya’ya gitmenin yollarını aramaya başladı. Hayatının kadınıyla evlilik hazırlıklarına başlamak için arabasını satan Ünlüce, bu sayede Endonezya’ya gitmeyi başardı.

Kualanamu Havaalanı’nda elinde Türkçe olarak “Seni çok seviyorum sevgilim” yazılı kağıdıyla bekleyen Dita’yı gören Ünlüce, daha önceden sürekli bilgisayar ortamından gördüğü sevgilisiyle ilk defa yüz yüze görüştü. Endonezya’da bir süre vakit geçiren çift, hemen nişan hazırlıklarına başladı. 13 Ocak 2015’te nişanları yapılan çift, oradaki düğünleri için tarih belirledi.

4 Eylül 2015’te yeniden Endonezya’ya giden Ünlüce, burada imam nikahıyla ve Endonezya adetlerine göre Dita ile dünya evine girdi. Ardından Eskişehir’e gelen çift, ikinci düğünlerini de Türk örf ve adetlerine göre burada gerçekleştirdi.

ENDOZENYALI GELİN ÇİFTETELLİ OYNADI


Eskişehir’deki düğüne ailesiyle birlikte gelen Dita, burada hayatının aşkı Ünlüce ile el ele alkışlar arasında düğünün yapıldığı alana geldi. İlk olarak dans eden çift, üzerilerine saçılan paralar eşliğinde Eskişehir’in meşhur çiftetellisini oynadı. Endonezyalı gelinlerinin başarılı bir şekilde çiftetelli oynadığını gören davetliler ise Dita’yı alkışlayarak tebrik ettiler.

“ENDONEZYA’DA DÜĞÜN 3 GÜN SÜRÜYOR”


Tanışma öykülerini anlatan Tayfun Ünlüce, arabasını satarak Endonezya’ya gittiğini ve Dita’ya ilk olarak dünya evine burada girdiklerini söyledi. Ünlüce, “Biz, internet ortamında bir program var o programı İngilizceyi geliştirmek için kullanırken Dita’nın resmini gördüm hoşuma gitti. Kendisine “hello” tarzı bir mesaj attım. Daha sonra o da bana cevabını yazdı. Daha sonra konuşmaya başladık, aradan da bir hafta geçti. Geçen bir haftanın sonunda kamera ortamında ailesi ile tanıştım. Tanıştıktan sonra ailesinden onu istedim ilk bir haftada. Ailesi de olumlu yaklaştı, ‘gelirsen inşallah olur, neden olmasın’ dediler. Daha sonra arabamı satıp, 10-15 gün kadar uçak biletlerinin fiyatlarını araştırıp aldım. 13 Ocak tarihinde de nişan için oraya gittim. Nişanımı yaptım, orada hazırlıklarımıza başladık, oradaki düğün için salonumuzu tuttuk. Düğün tarihimizi aldık, 4 Eylül’de de orada düğünümüzü başlattık, onların adetlerine göre düğün 3 gün sürüyor. Java kültürü, onları farklı kültürü ve sonrasında da imam nikahı oldu. 3’üncü gün de sabahtan akşama kadar düğünümüzü yaptık. Düğünden 2-3 gün sonra Türkiye’ye geldik” dedi.

 

Ünlüce, ailesinin kendisine bu konuda destek olduğunu da ifade ederek, “Arkadaşlarıma, sen Endonezyalı birisini bulsan, tanışsan, evlenmek istesen ailen ne der diye soruyorum, “Eve sokmaz” diyorlar. Benim ailem ise Allah razı olsun her zaman arkamda oldu. Ailem arkada olunca ben de o cesaretle gittim, nasip oldu ve evlendik” diye konuştu.

“HAYAL İÇERİSİNDEYİM”


Endonezyalı Dita Wulandari Pangesti Lestari ise, hala bir hayalin içerisindeymiş gibi hissettiğini kaydetti. Dita, “Benim Tayfun’la evleneceğime çoğu insan inanmadı, halen hayaldeyim. Çok çok mutluyum ama hala rüyadayım” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ ARAP ÜLKESİ ZANNEDİYORDUM”


“Türkiye hakkında hiçbir şey bilmiyordum” diyen Dita, şöyle devam etti: “Ben Türkiye’yi Arap ülkesi zannediyordum. Ama artık Türkiye’yi çok seviyorum, Türkiye’ye aşık oldum. Yeni ailemi de çok seviyorum.”

2-088.jpg