22 Kasım 2024
  • Kocaeli17°C
  • İstanbul16°C
  • Ankara16°C
  • Rize17°C

PUTİN: AY'IN ALTINDA HİÇBİR ŞEY SONSUZA KADAR SÜRMEZ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara yönetimini hedef alarak, “Ayın altında hiç bir şey sonsuz değildir.

Putin: Ay'ın altında hiçbir şey sonsuza kadar sürmez

19 Aralık 2015 Cumartesi 23:10

 Ama Türkiye halkıyla dostluğumuzu sürdürmek niyetindeyiz” dedi.

Putin "Rossiya 1" TV kanalında bir kısmının yayınlandığı Vladimir Solovyev’in "Miroporyadok" (Dünya düzeni) adlı belgeselinde yaptığı konuşmada, " Öncelikle Türkiye, Avrupa değil. Federal Meclis konuşmamda söylemiştim bir kez daha tekrar etmek istiyorum, Türk halkını dost olarak görüyoruz ve Türk halkı ile ilişkilerimizin bozulmasını istemiyoruz. Ülke yönetimine değinirsek Ay'ın altında hiçbir şey sonsuza kadar sürmez" ifadesini kullandı.

Putin, "Türkiye'deki şu anki yönetimle aramızı düzeltmeyi planlamıyoruz" dedi.

BREJNEV’E AİT CÜMLEYLE CEVAP

Putin’in, Türkiye yönetimiyle ilgili kullandığı “Ay’ın altında hiçbir şey kalıcı (sonsuz) değildir” ifadesi, ünlü Rus devlet adamı Brejnev’e ait bir ifade olarak biliniyor. Brejnev’in, 1978 yılında Çinlilerle ABD’lerin, Tayvan konusunda yaptıkları bir görüşmeye ilişkin değerlendirme yaparken, ABD’nin eninde sonunda Tayvan’ı Çin’e teslim edeceğini söylediği ve ardından da “Ay’ın altında hiçbir şey kalıcı (sonsuz) değildir” dediği naklediliyor.

“BİZİM İÇİN HEM ESAD HEM AMERİKA İLE ÇALIŞMAK KOLAY”

Putin, Suriye krizinin çözümüne ilişkin yaptığı değerlendirmede ise, Moskova’nın hem Suriye Cumhurbaşkanı Esad ile hem de ABD ile çalışmasının kolay olduğunu vurguladı.

Putin şu ifadeleri kullandı:

"Bizim için hem Esad hem de Amerika ile çalışmak kolay. Bununla ilgili kısa zaman önce Başkan Obama ve Suudi Arabistan ile diğer Arap ülkelerindeki arkadaşlarımızla görüştüm. Neden kolay? Biz tavrımızı değiştirmiyoruz."

Rusya’nın Suriye krizinin çözümü konusundaki tavrını kesin olarak belirlediğini belirten Putin, "Önce insanlara sorduk, öyle mi değil mi, bize katılıyorlar mı katılmıyorlar mı diye. Krizin çözümünün ana noktalarında herkes ’Evet’ dedi. İşte o zaman biz de ortak ve kabul edilebilir bileşenler doğrultusunda tavrımızı belirledik, bu saatten sonra bir yerden bir yere zıplamamıza gerek yok" dedi.