ROMATİZMA NEDİR TEDAVİSİ MÜMKÜNMÜDÜR
Seka Devlet Hastanesi’nden Fizyoterapist Gökhan Aygül, Halk arasında Romatizma olarak bilinen hastalığı anlattı.
04 Ocak 2016 Pazartesi 09:25
Dünya Saclık Örgütü (WHO), romatizma kavramı ile hareket sisteminin hemen daima ağrı ve çoğunlukla hareket kısıtlılığı ile birlikte giden tüm hastalıklarını tanımlar. Eski çağlarda sadece gut hastalığı, diğer birçok romatizma hastalığından ayrılabilirken, bugün, romatizma hastalıkları, dört büyük guruba, ve birçok alt guruba ve tek tek hastalıklara kadar ayrılabilir. Buna göre aşağıdaki hastalık gurupları tanımlanabilir:
İLTİHABİ ROMATİZMA HASTALIKLARI
Bu gurup hastalıklarda iltihap, bir ya da birçok ekleme bağlı kalmaksızın tüm vücut organlarını tutabilen sistemik bir yapıdadır. Hastalığa yakalananlar kendilerini halsiz ve güçsüz hissederler ve iltihabın varlığı her zaman olmasa da kan testleri ile de gösterilebilir. En önemli ve en çok tanınan iltihabi romatizma hastalığı, İngilizce adıyla Romatoid Arterit de denen, kronik poliartrittir. Bu hastalıkta romatoid faktör sıklıkla positif olarak tespit edilebilir. ikinci büyük gurup seronegatif spondartritlerdir bu hastalıklar hem eklemleri hemde omurgayı tutabilirler. Bu gurubun en çok tanınan hastalıkları Ankilozun Spondilit (Bechterew Hastalığı) ve bir deri hastalığı olan sedef ile birlikte giden Psoriatik Arterittir. Özellikle barsak ve idrar yolları enfeksiyonlardan sonra iltihabi eklem hastalıkları gelişebilir. iltihabi barsak hastalıkları ile (Colitis Ulcerosa ve Crohn Hastalıgı) giden eklem yakınmaları da iltihabi romatizma gurubuna girerler. iltihabi romatizma hastalıklarına, bag dokusu hastalıkları (kolajenozlar) ve damar iltihapları (vaskülitler) da dahildir. Her iki hastalık gurubunun ortak yanı iç organların ve damarların da tutulmasıyla yasamı tehdit eden agır ve tehlikeli hastalıkların ortaya çıkmasıdır. Burada, deri, böbrekler, kalp, damarlar, kan yapıcı organlar ve sinir sistemi tutulabilir
DEJENERATİV (AŞINMAYA BAĞLI) EKLEM VE OMURGA HASTALIKLARI
Çok sık görülen dejenerativ eklem hastalıklarında, diz yâda kalça ekleminde olduğu gibi eklem kıkırdağı tahribatı mevcuttur. Yaslılığa bağlı değişimler, yâda daha önceki tahripler buna neden olabilirler. Tüm bunların sonunda ağrı ve hareket kısıtlılığı oluşur. Yüzeysel ve az gelişmiş kalça eklemi, kemik kırılması, eklemlerin yanlış ve aşırı kullanımı yâda kıkırdak metabolizmasındaki bozukluklar, çok erken bir dönemde kıkırdak tahribine yol açabilirler. Yanlış ve aşırı kullanım sonucu, omurga da (özellikle omurlar arası dokular) aşınabilir ve bu değişiklik sonunda, hastalarda mesleklerini bıraktıracak şiddette, omurga ağrıları oluşablir.
YUMUŞAK DOKU ROMATİZMA
Romatizma hastalıkları içinde üçüncü büyük gurup, iltihabi olmayan yumuşak doku romatizma hastalıklarıdır. Bu gurup en büyük olanıdır, çünkü hemen her insan yasamı boyunca her hangi bir şekilde bir tür yumuşak doku romatizması hastalığına yakalanır. Kasların aşırı kullanımı, tenden ve dizer yumuşak dokuların uyarılması sonucu bu gurup hastalıklar oluşur. Çoğunlukla vücudun sadece bir bölgesi tutulmuştur. Kas-ten don aşırı kullanımı sonucu oluşan en tanınmış hastalıklar, tenis-dirseği, gece yanlış bir şekilde kolun üzerine yatarak oluşan ağrılı omuz, sertleşmiş boyun yâda kalçanın yan tarafında oluşan sertlikler seklinde sayılabilir. Yanlış kullanım sonucu (uzun süre daktilo yazmak ve benzeri uğrasılar) oluşan bel azcıları da bu guruba girerler. Parmaklarda uyumsa ve karıncalaşma ile giden Karsal-Tünel-Sendromunda olduğu gibi (el bileğinde daralma ve sinire bası ile sinirlerin sıkışması sendromu) tuzak nöropatileri de bu guruba girerler. Birçok eklemin ve omurga bölgelerinin ağrısı ile başlayan ve daha sonra yaygın vücut ağrısına yol açan ve daha birçok ilave yakınmalar gösteren Fibromiyalji Sendromu da yumusak doku romatizmasının çok yaygın diger bir seklidir
TEDAVİSİ NEDİR
Romatizma hastalıklarının büyük bir bölümü kroniktir, yani günümüzde çoğu etkin bir şekilde tedavi edilirken, hala tam bir iyileşmeden bahsedilemez. Bu nedenle hastaların mümkün olduğu kadar normal bir yasam sürebilmeleri için, sadece erken dönemde profesyonelce bir tedaviye değil aynı zamanda kendi kendilerine yardım edebilmeleri için, bilgi, destek ve danışma hizmetlerine ihtiyaçları vardır.
Haber: Hediye Nur Arıcan
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 Milli Hakimiyet