22 Kasım 2024
  • Kocaeli17°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara15°C
  • Rize15°C

BARAJ KAZASINDA TARTIŞILACAK BİLİRKİŞİ RAPORU

Siirt Botan Çayı’nda 3’ü çocuk 6 kişinin öldüğü, 10 kişinin de yaralandığı baraj olayı ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, ölen ve yaralananların suçlu olduğu belirtildi.

Baraj kazasında tartışılacak bilirkişi raporu

08 Ocak 2016 Cuma 16:11

Dava avukatı rapora tepki göstererek, raporun hukuki dayanağının olmadığını savundu.

 

Siirt kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Meydandere köyü yakınlarındaki Botan Çayı’na yaklaşık 1,5 yıl önce piknik yapmaya giden Osman Parlaküşer (34), kızları Semanur (10), Betül (8), Şevval (6) ile Fikret Tente (36) ve kardeşi Ahmet Tente (27), Alkurmu ve Kirazlık baraj kapaklarının açılması sonucu suya kapılarak hayatını kaybetmişti. Olayda 10 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin Ocak 2015’te hazırlanan 6 sayfalık bilirkişi raporunda, baraj kapaklarından saniyede 300 metreküp su bırakılması ve suyun 21 kat artması ile olay yerinde su seviyesinin anlık yükselmesinin nehirde yüzen, piknik yapan vatandaşların boğulmasına neden olduğu ifade edildi. Nehir yatağının 268 kilometre uzunluğunda olması nedeniyle konulan güvenlik levhalarının yeterli olmadığı ifade edilen raporda, alarm sisteminin 3 noktada devreye girdiği ve sesin olay yerinde duyulamayacak kadar az olduğu ifade edildi.

 

Soruşturmayı yürüten Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan bilirkişi raporunda, Alkumru Hidroelektrik Santralı İşletme Müdürü ve yöneticileri ile Kirazlı Hidroelektrik Santralı yöneticileri birinci derecede kusurlu bulundu. Nehir yatağından kum çektikleri için kum ocağı işletmeleri, güvenlik hususunda gerekli önlemlerin alınmamasından ötürü Siirt Valiliği yetkilileri ile piknik yapılacak alanların olmaması veya ihtiyacı karşılayacak düzeyde karşılanmamasından kaynaklı Siirt Belediyesi yetkilileri ise ikinci derecede tali kusurlu bulundu.

GEREKİRSE AİHM’E GİDERİZ” 

Düzenlenen ikinci bilirkişi raporu ile ilgili itirazda bulunduklarını, henüz bu konuda herhangi bir karar verilmediğini açıklayan Gider, “Savcılık bu bilirkişi raporunu halen kabul etmemiştir ve bu dosyayı farklı bir bilirkişi heyetine de gönderebilir. Ayrıca üçüncü bir raporun hazırlanması gerektiğine de kanaat getirebilir. İkinci raporu yeterli görüp kavuşturmaya yer olmadığına dair dosyayı kabul edebilir veyahut ta öncedeki raporu ve diğer dosyadaki bilgi ve belgeleri yeterli görüp, kovuşturma aşamasına yani iddianameye dönüştürerek dava açabilir. Savcılık makamı ikinci bilirkişi raporuna istinaden 'kavuşturmaya gerek yoktur' diye rapor hazırlarsa ki bu muhtemeldir. Biz de bu adım karşısında gerek Sulh Ceza Hakimliği'ne itirazımızı yaparız. Gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar da taşırız. Dosyanın bu şekilde kapanmasına karşıyız. İç hukuk yollarında bu olayın faillerinin hak ettiği cezayı alacaklarını bekliyoruz. Dosyada yeterli bir derecede şirket yöneticilerinin ciddi anlamda kusurlu olduğu yönünde emareler vardır” diye konuştu.