VİZE ALACAKLAR DİKKAT !
Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine yapılan vize başvurularının reddedilmesine neden olabiliyor.
09 Şubat 2016 Salı 02:34
Facebook, Twitter gibi sosyal medya paylaşımları insanların yurtdışında, hapis ve para cezası olarak karşısına çıkabiliyor, bundan dolayı birçok ülkeye uzun süreli giriş yasağı konulabiliyor ve hatta sınır dışı edilme riskini doğurabiliyor.
İngiltere’nin tanınmış uluslararası yatırım ve sermaye yönetimi şirketlerinden One Knightsbridge Capital ve Londra merkezli Garth Coates Göçmenlik Hukuku Firması, yatırımcılara yönelik Türkiye’de yapacakları seminer öncesi, vize almak isteyenlere önemli uyarılarda bulunup sosyal medya paylaşımlarının vize almadaki etkisine dikkat çekti.
Garth Coates Hukuk Bürosunun Kurucusu Garth Coates sosyal medya paylaşımlarıyla, nefret suçu işleyenlerin başına gelebilecekleriyle ilgili uyarılarda bulunarak şöyle konuştu:
“Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve Kanada, çok uzun süredir, nefret suçu işlemiş olanlara vize vermiyor. En son 1998’deki Suç ve Düzensizlik Yasası ile Birleşik Krallık, nefret suçu kapsamına giren fikirleri, özgür düşünce kapsamı dışında bırakarak 7 yıla varan hapis cezaları, yüzbinlerce sterline varan para cezaları, ağır kamu işçiliği gibi cezalarla cezalandırmaya başladı. Yasanın hemen ardından, İngiltere İçişleri Bakanlığı, vize başvurularında, vize uzatım ve yenileme başvurularında ve vatandaşlık başvurularında nefret suçu işlenip işlenmediğini sorgulamaya başladı. Nefret suçunu, İngiltere dışında işlemiş olanların ise ülkeye girişinin yasaklanması için İçişleri Bakanına yetki verildi. Nefret söylemleri, sadece Birleşik Krallıkta değil, tüm Avrupa Birliği ülkelerinde de ciddi yaptırımlar ve cezalara neden oluyor. Suçu, bu ülkelerde işlemiş olmak gerekmiyor. Dünyanın herhangi bir ülkesinde işlenen nefret suçları, gelişmiş batı ülkelerine giriş yapılmasına engel olabiliyor, ciddi düzeydeki nefret suçları işleyenler suçu nerede işlediğine bakılmaksızın yargılanabiliyor ve ağır cezalar alabiliyor. İngiltere’de vatandaşlık alsalar dahi, bu tür suçları geçmişte işlemiş olanların vatandaşlıktan çıkarılmaları ve sınır dışı edilmeleri söz konusu olabiliyor.”
FACEBOOK, TWİTTER GİBİ SOSYAL MEDYA HESAPLARINA DİKKAT
Türkiye’de çok olağan karşılanabilen bazı sosyal medya paylaşımları, aslında gelişmiş ülkelerde nefret suçu kapsamına giriyor. Garth Coates Göçmenlik Hukuku Firmasından Tamer Ulay, bazı örnekler verdi:
“Nefret suçu işlemiş olmak için, fiziksel bir saldırı olması gerekmiyor. Sözlü tacizler ve sosyal medya paylaşımları da nefret suçunun oluşmasına neden olabilir. Örneğin bir etnik grubu aşağılamak amacıyla ‘Ermeni Tohumu’ demek, bir inanç grubunu ve politik düşünceyi aşağılamak amacıyla ‘Akkoyunlar’ gibi ifadeler kullanmak, azınlıkları hedefleyen ‘itaat edin ya da terk edin’ gibi nefret içeren yazılar, ‘Alevi ile evlenilmez’ gibi belli bir inanç mensubu olan kişilere yapılan sözlü tacizler ve önyargıyla motive edilmiş sosyal paylaşımlar da suç teşkil eder. Ayrıca, hiç bir sosyal statüye sahip olmayan bazı kişilere hakaret ve aşağılama amaçlı paylaşımlar da suçtur. Örneğin, engelliler hakkında aşağılayıcı davranışlar sergilemek, eşçinsel tercihleri olanlara hakaret etmek, kadınlara karşı aşağılayıcı ifadeler kullanmak (cinsiyet hedefli nefret söylemleri) de suçtur.
Suçu işleyen kişi, vize başvurusunda bulunmuş ise ve bu suçu işlediği ispat edilirse, başvurusu red edilebilir. Vizesi onaylanmışsa, iptal edilir. Suç ciddi ise ve kesin delillerle ispatlanırsa, yargılanabilir ve cezaya çarptırılabilir, sınır dışı edilebilir. Birçok ülke, nefret suçu işlediği ispat edilemese bile, nefret suçunda şüpheli olan kişilerin ülkeye girişine yasak da getirebilmektedir.
Suçun ispatı birçok şekilde olabilir. Güvenilir şahitlerin yanı sıra, suç isnat edilen kişinin sosyal medyada yaptığı suç teşkil eden paylaşımlar da aleyhine kullanılabilir. Sosyal medya hesapları, yıllarca aktif kalabildiğinden, suç teşkil eden paylaşımların çok uzun yıllar önce paylaşılmış olması, delilin ortaya çıkarılmasına engel olmaz. Bu nedenle, sosyal medyada yapılan paylaşımlarda nefret söylemi olmadığına dikkat edilmesi, ileriki yıllarda karşılaşılması olası sonuçları önleyebilir.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 Milli Hakimiyet