BOMBADA KORKUNÇ DETAY!

Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı kuvvet komutanlıklarında görevli sivil ve askeri personeli taşıyan servis araçlarına yönelik bombalı saldırıyı Suriye Amude doğumlu Salih Neccar’ın gerçekleştirdiği saptandı. Suriye’deki PYD’nin silahlı kolu YPG üyesi olduğu belirtilen ve eylemi PKK’lılarla birlikte organize ettiği ifade edilen 1992 doğumlu Neccar’ın, Temmuz 2014’te Türkiye’ye resmi yollardan giriş yaptığı ve Mardin’de ikâmet ettiği anlaşıldı. Saldırının ardından Neccar’la bağlantıları tespit edilen 14 kişi, yedi ilde eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alındı.

MİT kısa süre önce uyarmıştı
MİT’in ocak ve şubat ayları içerisinde askeri tesisleri hedef alan YPG-PKK saldırısı olabilceği yönünde uyarılarda bulunduğu ifade edildi. Savcılık, TEM şube ekipleri ve olay yeri inceleme ekiplerinin olay yerindeki çalışmaları gece boyunca sürdü. 
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da sabah erken saatlerde olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.Patlamanın meydana geldiği Merasim Sokak’ın hemen yanı başında bulunan askeri lojmanların camları kırılırken, bazı evlerin içi oturulamaz hale geldi. Evleri hasar gören bazı asker aileleri çocuklarını alarak valizleriyle yakınlarının yanına gitti.
Keçiören Belediyesi ve Kızılay, aile yakınları için Adli Tıp bahçesinde taziye çadırı kurdu. Maktullerin birinci derece yakınları Adli Tıp’a girerek, kan ve DNA örnekleri verdi. Yetkililer, bazı cesetlerin ileri derecede yanık olmasından dolayı çalışmalarda zorlanıldığı bilgisini paylaştı. 
28 kişinin hayatını kaybettiği saldırının failinin 1992 Suriye Amude doğumlu Salih Neccar olduğu açıklandı. Suriye’deki PYD’nin silahlı kolu YPG üyesi olduğu belirtilen Neccar’ın, 2014’te Türkiye’ye giriş yaptığı anlaşıldı. Neccar’ın ailesinin Suriye istihbaratı ile bağlantılı olduğu yönündeki iddialar da kaynaklarca doğrulandı. Mardin’de ikâmet eden Neccar’ın, saldırıda kullandığı 34 KK 3340 plakalı Volkswagen Scirocco model araba, kamera görüntülerinden tespit edildi. Arabanın, 2015 Ocak’ta İzmir’den kiralandığı ve zamanında geri getirilmediği için, “çalıntı” ihbarında bulunulduğu anlaşıldı. Aracın üzerindeki plakanın ise İstanbul’daki bir aracın plakasından kopyalandığı ve sahte olduğu belirlendi.

158 parçaya ayrıldı
Neccar’ın, saldırıda TNT-RDX’in yanı sıra asker, polis tarafından fark edilerek ateş edilme ihtimaline karşı patlayıcıları harekete geçirmek amacıyla düzenek içinde mazot kullandığı anlaşıldı. RDX, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu suikastleri ile Ulus Anafartalar Çarşısı’na düzenlenen bombalı saldırılarda da kullanılmasıyla biliniyor.

Parmak izi alınmıştı
Türkiye’ye giriş yaptığı dönemde parmak izini veren Neccar’ın kimliğinin olay yerinde bulunan yarım yüz parçası, bir avuç içi ve parmak kalıntısının Göç İdaresi’ne daha önce verdiği biyometrik parmak izinin karşılaştırılması sonucu tespit kısa sürede tespit edildiği anlaşıldı. Neccar’ın cesedinin 158 parçaya ayrıldığı anlaşıldı.

Terör saldırısının ardından Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli cumhuriyet başsavcıvekilinin koordinesinde başlatılan soruşturmada, Neccar’la bağlantısı olduğu değerlendirilen şüphelilere yönelik yedi ilde operasyon yapıldı. İstanbul, Adana, Bolu, Tekirdağ, İzmir, Ankara ve Diyarbakır’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonlarda 14 kişi gözaltına alındı. Operasyonlar devam ediyor.

Adım adım saldırı rotası
Alınan bilgilere göre Neccar, Suriye’nin Kamışlı kentinden mülteci kılığında Mardin’in Nusaybin ilçesine geçti ve burada ikamet etmek için Gaziantep Göç İdaresi İl Müdürlüğü’ne başvuru yaptı. 
Neccar’ın ikamet izni için yaptığı başvuru sırasında biyometrik parmak izi vermesi, kimliğinin kısa süre içinde tespit edilmesini sağladı. Neccar’ın saldırıdan bir gün önce Diyarbakır’da bulunduğu ve saldırıda kullandığı araca bomba düzeneğinin burada monte edilmiş olduğu değerlendirildi. Saldırıda kullanılan bombalı aracın, hırsızlık suçundan sabıkalı oldukları iddia edilen iki şüpheli tarafından İzmir’den kiralandığı öne sürüldü. İki şüphelinin, kiralık aracı önce İstanbul’a götürdüğü, sonra burada sahte plaka takarak düşük bir fiyata Diyarbakır’dan bir kişiye sattıkları iddia edildi. 

Bu ayın başında Diyarbakır’dan İstanbul’a gelen bir şüphelinin, aracı Diyarbakır’a götürdüğü öne sürüldü. Aracın hazırlanarak Neccar’a teslim edildiği, Neccar’ın da saldırıdan bir gün önce Diyarbakır’dan İstanbul’a gittiği, buradan da saldırı günü Ankara’ya geldiği değerlendirildi. 

Önce yakıt aldı
Neccar’ın, İnönü Bulvarı’na giriş yapmadan önce Eskişehir yolu üzerindeki bir benzinlikçide durarak yakıt aldığı, daha sonra servis araçlarının park halinde bulunduğu Merasim Sokak’a yöneldiği bildirildi. Neccar’ın saldırıda kullandığı 34 plakalı araçla Ankara’ya kadar geldikten sonra şehrin girişinde aracın plakasını 06 plaka ile değiştirdiği de iddia edildi. 
 

Asıl hedef Hava Kuvvetleri mi?
Neccar’ın asıl hedefinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı olduğu da iddia edildi. Radikal yazarı Murat Yetkin, haber kaynağının,  Neccar’ın ailesinin Suriye’de Beşar Esad’ın başında bulunduğu Baas rejiminin askeri istihbaratı Emn ül-Askeri’yle irtibatlı olduğunu iddia ettiğini yazdı. Yetkin, aynı kaynağın, “İlk değerlendirmemiz, bu saldırının asıl hedefinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı olduğu yönündedir. Verilmek istenen bir mesaj var. O mesaj da 24 Kasım 2015’te Rus SU-24 uçağının bir Türk F-16’sı tarafından düşürülmesi ve pilotunun öldürülmesine karşı misilleme” değerlendirmesini yaptığını aktardı.

Kamışlı’dan giriş yapmış
Neccar’ın Türkiye’ye Kamışlı üzerinden giriş yaptığı belirtildi.Neccar’ın ailesinin Suriye istihbaratı ile bağlantılı olduğu yönündeki iddialar kaynaklarca doğrulandı.
Saldırının olduğu bölgeye yönelik kısa süre önce IŞİD militanlarının keşif yaptığı ortaya çıkmıştı. Yakalanan iki IŞİD militanı, keşif yaptıklarını ancak eylemden vazgeçtiklerini söylemişti. 
Bunun ardından Merasim Sokak’la İnönü Bulvarı’nın bulunduğu noktaya güvenlik için ekip konulduğu öğrenildi