22 Kasım 2024
  • Kocaeli17°C
  • İstanbul16°C
  • Ankara16°C
  • Rize17°C

İLK KEZ ORADA GÖRÜNTÜLENDİ

Nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Akdeniz fokları ilk kez bir nehirde görüntülendi.

İlk Kez Orada Görüntülendi

11 Nisan 2016 Pazartesi 10:13

Dünyada yalnızca 700 tane kaldığı belirtilen ve kritik olarak yok olma tehdidi altında bulunan Akdeniz fokları Türkiye’de ilk kez bir nehirde görüntülendi.

Biyomühendis H. Çağlar İnce’nin 5 ülkeden gelen öğrenciler için düzenlediği doğa atölyesi kapsamındaki kuş gözlemi sırasında Antalya Manavgat Çayı’nın denize döküldüğü bölgede görüntülenen Akdeniz Foku, türün ilk nehir kaydı olarak tarihe geçti.

Odatv'den Yusuf Yavuz'un haberine göre; Türkiye kıyılarını son sığınakları olarak seçen Akdeniz fokları (monacus monacus), her geçen gün artan insan baskısı yüzünden dünyada yalnızca 700 tane kaldı. Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında yaklaşık 100 civarında Akdeniz fokunun yaşadığı tahmin ediliyor. O foklardan bir tanesi ise Antalya’da ilk kez bir nehirde görüntülendi.

ÖNCE ÖYKÜSÜNÜ DİNLEDİLER, SONRA GÖRÜNTÜLEDİLER

Manavgat Namık Karamancı Fen Lisesi ile Niğde Akşemseddin Bilim Sanat Merkezi’nin Erasmus Programı kapsamında 5 ülkeden gelen öğrenciler için Manavgat’ta düzenlediği ‘Doğa Atölyesi’nde öğrencilere nesli tehlike altında bulunan Akdeniz fokları anlatıldı. Bir tür sosyal sorumluluk projesi olan ‘Doğadabuan’ girişiminin yaratıcısı biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce’nin gerçekleştirdiği sunumun ardından Manavgat Çayında kuş gözlemi gezisi yapıldı. Bu sırada nehrin denizle buluştuğu bölgede Akdeniz foku olduğunu fark eden öğrenciler, doğa eğitiminde yaşamları hakkında bilgi aldıkları canlıyı görmenin heyecanını yaşadılar.

BİYOMÜHENDİS ÇAĞLAR İNCE: ‘BÜYÜK BİR TESADÜF OLDU’

Görüntülerin, Akdeniz fokunun ilk nehir kaydı olduğunu dile getiren biyomühendis H. Çağlar İnce, seviyesinin düşmesiyle tuzlanan nehir suyu ve bölgede bol balık bulunmasının türün nehre girmesine neden olduğunu belirterek, “Doğa eğitiminin ardından türü nehirde görmek gerçekten büyük bir tesadüf oldu” dedi.

‘TURİZM İÇİN MARKA DEĞERİ OLAN CANLILAR TURİZMİN TEHDİDİNDE’

Turizm'deki plansız gelişimden Akdeniz fokunun da nasibini aldığına dikkat çeken İnce, turizmdeki gelişi güzel büyümenin, tek bir turizm çeşidine ve pazarına bağlı gelişmesiyle bir anda büyük bir krize yol açtığının altını çizerek, “Bilimsel olmasını bir kenara bırakın herhangi bir turizm planı olmayan sistem kendi kendini çökertti. Aynı sistem, ekosistem bütünlüğünü ve doğal değerleri hiçe sayarak devam ediyor. Akdeniz foku gibi nesli tehlike altında olan birçok canlı türü aslında turizm için hem özgün birer marka değeri hem de eko-turizmden özel ilgi turizmine kadar alternatif turizm kollarını çeşitlendiriyor. Fakat şu anda Akdeniz fokunun da çok nadir olan üreme alanları turizm ve yazlıkçı tehdidi altında” dedi.

‘KORUNAN ALANLAR YAPILAŞMA İÇİN ENGEL OLMAKTAN ÇIKTI’

Kıyılarda herhangi bir koruma statüsü olmayan alanların riske daha açık durumda iken korunan alanların da yapılaşma için artık bir engel olmaktan çıktığına dikkati çeken biyomühendis İnce, “Kaş'ta yapılması planlanan havalimanı, Kekova bölgesinin nasıl bir gelecekle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Düşünün bir kere; tüm dünyada 700 birey kalan bir Akdeniz fokusunuz ve 100 birey foka ev sahipliği yapan Türkiye kıyılarında yaşıyorsunuz. Tahmini olarak 50 tane de karşı cins foktan bir tanesini bu kıyılarda bulmanız gerekiyor. Ardından insan etkisinden uzak bir mağarada hamilelik ve yavru büyütme sürecini gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bu gerçekten bir mucize” diye konuştu.

KIRAÇ: ‘KIYILARIN BETONLAŞMASI TÜRÜN VARLIĞINI TEHDİT EDİYOR’

Akdeniz foklarının günümüzde azalmasının en önemli nedeninin, habitat kaybı olduğunu söyleyen Sualtı Araştırmaları Derneği Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG) Proje Koordinatörü Cem Orkun Kıraç, kıyıların imara açılarak betonlaşmasının türün varlığını tehdit ettiğini belirterek, “Türün devamı için doğallığını koruyan kıyılar son derece önemlidir. Akdeniz foku, kıyılarla birebir bağımlı yaşayan bir canlıdır. Kıyı mağaralarında barınır, dişiler ürer ve yavrularını büyütür. Bu bakımdan kıyı habitatları son derece önemli ve kalan son kıyılar oldukça değerli” dedi.