26 Aralık 2024
  • Kocaeli8°C
  • İstanbul9°C
  • Ankara3°C
  • Rize12°C

KALP SAĞLIĞI İÇİN SİGARAYI BIRAKIN

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Alper Serçelik, ülkemizde kalp damar hastalıklarının ölüm nedenlerin başında geldiğini belirterek, ‘’Sigarayı bırakmakla kalp krizi riski süratle düşer’’ dedi.

Kalp Sağlığı İçin Sigarayı Bırakın

12 Nisan 2014 Cumartesi 13:23

- Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Alper Serçelik, ülkemizde kalp damar hastalıklarının ölüm nedenlerin başında geldiğini belirterek, ‘’Sigarayı bırakmakla kalp krizi riski süratle düşer’’ dedi.

Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Dr. Serçelik, ülkemizde ve tüm dünyada kalp sağlığın öneminin gün geçtikçe arttığını ifade ederek, kalp sağlığının daha iyi anlaşılması, tanı ve tedavi yöntemlerindeki baş döndürücü gelişmelere rağmen ne yazık ki ölüm nedenlerinin başında hala kalp ve damar hastalıklarının geldiğini söyledi.

Kalp hastalıklarının en sık görülen, en çok öldüren ve en çok sakat bırakan hastalıkların başında geldiğini bildiren Dr. Alper Serçelik, tüm bu faktörler nedeniyle kalp hastalıkların dünyada en önemli hastalık olarak nitelendirildiğini kaydetti.

“GENETİK FAKTÖRLER RİSKİ ARTTIRIR”

Kalp ve damar hastalıklarında en önemli faktörün genetik faktörler olduğunu dile getiren Dr. Serçelik, genetik faktörlerin değiştirilemeyeceğini, bu risk grubundaki kişilerin kontrolden geçmelerinin büyük önem taşıdığını anlattı.

Kalp hastalıklarından korunmak için dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Serçelik, şu uyarıları yaptı:

“Bazı genetik faktörler var ve biz bu faktörleri değiştiremeyiz. Ailesinde kalp hastalığı, yüksek tansiyonu olanlar da bu hastalıkların olma riski diğerlerinden çok daha yüksektir. Onun dışında kalp hastalıklarından korunma adına alınabilecek pek çok önlem var. Burada yeme içme alışkanlıkları büyük önem taşıyor. Hayvansal katı yağlardan zengin diyet, fazla tuzlu diyet, hamur işlerinden zengin diyet, kızartmalar ve asitli gıdalar, faset fotoda tarzı gıdalar sağlıksız gıdalardır. Bölgesel olarak baktığımızda maalesef bu tip bir beslenme alışkanlığı var. Hareketsiz bir yaşam da kalp ve damar hastalığı riskini arttırır. Düzenli spor yapanlarda kalp ve damar hastalığına yakalanma riski daha düşüktür” dedi.

“YÜKSEK TANSİYON ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ”

Erişkin yaşta yüzde 30 oranında g örülen yüksek tansiyonun, kalp ve damar hastalıklarını tetikleyen en ciddi risk faktörlerinden biri olduğunu anımsatan Dr. Serçelik, her 3 kişiden birinde görülen tansiyonun kalp sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu kaydetti. Yüksek tansiyonun pek çok hastalığı tetikleyen ölümcül bir hastalık olduğunu anlatan Dr. Serçelik, şöyle devam etti:

“Toplumun yüzde 25’inde yüksek tansiyon görülüyor. Bu çok önemli bir orandır. Yüksek tansiyon çok sık görülmesi yanında kalp krizi, beyin kanaması, beyinde damar tıkanması riskini artırması, böbrek yetmezliğine, görme kaybına neden olması gibi önemli sağlık sorunlarına yol açmasından dolayı çok önemlidir.”

SİGARANIN ZARARLARI

Özellikle sigara içenlerde kalp ve damar hastalığı görülme riskinin sigara içmeyenlere oranla 2 - 3 kat daha fazla olduğuna işaret eden Dr. Serçelik, sigara bırakmakla kalp krizi riskinin süratle düştüğüne dikkati çekti.

Sigara içiminin kalp ve damar hastalıklarının oluşumunda bağımsız bir etken olduğunu bildiren Dr. Serçelik, sigaranın kalp başta olmak üzere insan sağlığına çok büyük zararlar ı olduğuna vurgu yaptı.

Sigara kullanımının topluma açık yerlerde yasaklanmasının olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Dr. Serçelik, sigaranın zararlarını şöyle özetledi:

“Ülke olarak son zamanlarda biraz iyileştirme olsa da sigara tüketiminde yeterince gerileme sağlanamadı. İstenilen hedeflere ulaşılamadı. Sigara tüketimi gerek kalp damar sistemi gerek beyin damar tıkanmasında büyük bir risk faktörü. Hem kalp krizi riskini, hem beyinde emboli sonucunda beyin damar tıkanıklıklarını artır ır. Akciğer ve kanserle ilgili sıkıntıları da ayrı bir boyutta.”

BELLİ PERİYOTLARDA KONTROLLER YAPILMALI

Sigara içen, tansiyonu ve kandaki yağ oranları yüksek olan, hareketsiz bir yaşam süren, strese maruz kalan kişilerin kalp sağlığı açısından yıllık kontrollere girmesi gerekti ğini kaydeden Dr. Serçelik, belli periyotlarla yapılan kontrollerin ortaya çıkabilecek riskleri minimuma indirebileceğini ifade etti. Kalp ve damar sağlığı açısından belli periyotlarda kontroller yapılması gerektiğini bildiren Dr. Serçelik, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Periyodik kontrollerde doktorun bakaca ğı şeker, kolesterol, tansiyon, ürik asit gibi faktörler var. Bunlar erken tespit edilirse tedavisine başlanır. Kilolu insanlarda şeker hastalığı daha çok görülür ama kilosuz insanlarda da görülebilir. Şeker hastalığı olan kişi fark etmeyebilir. Fark ettiğinde de vücut çok zarar görmüş olabilir. Bu nedenle belli periyotlarla kontrollerle risklerin önüne ge çilebilir. Kontrolsüz kişilerde bazı şeker hastaları ancak komaya girdiğinde farkına varabiliyor. Hâlbuki bu kişi hiç olmazsa yıllık kontrol yapmış olsa şeker hastalığının ilk aşamalarında teşhis konulmuş olur ve vücudunun çok fazla zarar görmeden hastalık seyri yavaşlatılabilir. Düzenli kontroller burada büyük önem taşıyor.”

BELİRTİLER ÖNEMSENMELİ

Dr. Serçelik, kalp hastalıklarını düşündürecek belirtileri ise şöyle sıraladı:

“Göğüs ağrısı, nefes daralması, aşırı halsizlik, ayaklarda şişkinlik, öksürme, sebepsiz kilo alma, göz kararması, baş dönmesi, geçici veya uzun süreli şuur kayıplarının hepsi kalp damar sistemiyle ilgili olabilecek şikâyetlerdir. Bu şikayetleri olan kişilerin hemen doktora başvurmaları gerekmektedir. Herhangi bir şikayeti olmayanların da her yıl düzenli olarak kontrole gitmeleri gerekir.”