GAZETECİ-YAZAR MARKAR ESAYAN

Kocaeli 6. Kitap Fuarı’na konuk olan gazeteci Markar Esayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermeni tehcirinin yıldönümünde yayınlanan taziye mesajının Türkiye'nin özgüvenini gösterdiğini söyledi. Esayan, "Ermeni meselesi Türkiye’nin ayağındaki en büyük prangadır. Tabu taziye ile yıkıldı. Bu bir devletin özgüvenini gösterir" dedi.
Gazeteci Yazar Markar Esayan, Kocaeli Kitap Fuarı'nın ilk gününde okurlarıyla buluştu. Sözlerine Soma faciasında hayatlarını yitirenlere başsağlığı dileklerini ileterek başlayan Markar Esayan, "Çok büyük acı oldu. Millet olarak bir kabusun içine düştük. Hayatlarını kaybeden madencilerimize Allahtan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum" dedi. Bu tip kazaların önlenilebilir olduğunu kaydeden Esayan, "Ancak bizde bu İş Güvenliği Yasası meselesi var. İş Güvenliği Yasası tüm modern ülkelerde önceliklidir. Bizim maalesef Türkiye’de birikmiş sorunlarımız var. Nerdeyse 100 yıldır üzerine eğilinmemiş bir geçmişten geliyoruz. Bir ülke insanına verdiği değerle ölçülür. Bir ülkenin insanına verdiği değer neyse demokrasisi de o derece kalitelidir. Türkiye’de önemli ilerlemeler yapıldı ama bu kaza eksikliklerimizi gösterdi. Sorumluların tabii ki hesap vermesi gerekiyor" şeklinde konuştu. "İnsanını merkezde görmeyen bir gelenekten geliyoruz" diyen Markar Esayan, "Bunu değiştirmek lazım ama bu bir transatlantiğin yönünü değiştirmek kadar zor. Ama bunu yapmalıyız. Böyle bir acıyı bir daha yaşamamak için bunu yapmak zorundayız" dedi.
Markar Esayan daha sonra Türkiye'nin sorunlarına ilişkin güncel konulara değindi. Kendisinin Ermeni olduğunu Çerkez bir anne ve Ermeni babadan dünyaya geldiğini anlatan Markar Esayan, "90'lı yıllarda Hrant Dink Agos'u yabancılaşmayı yok etmek için kurdu. Türkçe bir gazete çıkarttık. Hayatımız değişti. Biz önce gettolarda yaşardık. Gettoyu yıktığım yer Agos’tur. O gazete herkese açıktı. Biz insan anlamında birbirimize benzediğimizi gördük. Bir tek amacımız vardı, iyi, uzun ve birlikte yaşamak istiyorduk" dedi.
Hrant Dink'in “Bu ülkede kalmakla, gitmek arasında kaldık” sözünü hatırlatan Markar Esayan, "Türkiye’de kalalım mı gidelim mi diye düşünüyorduk. Hrant tehdit ediliyordu ama bunlara aldırmıyordu. Ne zaman tehdit oğluna yapıldı o zaman ailesiyle oturdu ve gidip gitmemeyi konuştu. Sonuç olarak kalmaya karar verdi ve “Biz yabancı cennetlere talip değiliz, Biz cehennemimizi cennete çevirmeye talibiz” dedi. Değer mi bu ülkede yaşamaya dedik. Ama bir şey insanı tutuyor. Gitmiş olsaydım, sizlerle tanışamazdım. Ermeni meselesinde kimse bana laf anlatmasın. Ama Türkiye’de son 12 yılda iyi şeyler oluyor. Eksiklikler de var ama iyi şeyler oluyor. Türkiye’de 100 yıllık ittihatçı dönem kapandı" şeklinde konuştu.
Markar Esayan bu çerçevede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Nisan Ermeni tehcirinin 99. yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yayınladığı taziye mesajına değindi. Bunun önemli bir adım olduğunu söyleyen Esayan, "Bunu Ermeni olduğum için söylemiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Ermeni meselesi Türkiye’nin ayağındaki en büyük prangadır. Tabu taziye ile yıkıldı. Bu bir devletin özgüvenini gösterir. Türkiye iyi bir yolda. Halkın da heyecanını görüyorum. Ülkeyi dolaşıyorum. Artık insanlar kavga, gürültü istemiyor. Yıkılan bu tabuyu nasıl ileriye götürebiliriz buna bakmalıyız. Çocuklarımız bizim yaşadıklarımızı yaşamasınlar, “Bunlar bu sorunları mı yaşamışlar” diyerek şaşırsınlar ama o yaşananları hiç yaşamasınlar istiyorum" dedi.
Esayan konuşmasında Kocaeli'ndeki kültürel faaliyetlere de değindi. Kocaeli'nin son dönemde kültür alanında ileriye giden bir il olduğunu söyleyen Markar Esayan, kendisinin de son dönemde en fazla Kocaeli'ne geldiğini kaydetti.
"Kocaeli'nin iyi yönetildiğini düşünüyorum" diyen Esayan, "Kocaeli Türkiye’nin yükünü çeken bir kent. İstanbul’a yakın olması dezavantaj gibi görünse de Kocaeli kültürel hareketleriyle bunu avantaja çeviriyor" şeklinde konuştu.
Okurlarının sorularını da yanıtlayan Esayan, "Taziye mesajının ardından mecliste bir Ermeni milletvekili görebilecek miyiz?" şeklindeki soruya da "Engel olacağını düşünmüyorum. Ama oy kullanabilen sadece 25 bin kişilik bir Ermeni toplumu var. Bu çerçevede Ermeniler oy gücüne sahip değiller. Ama tüm partilerin yapacağı ortak bir uygulama ile bu olabilir" dedi.