22 Kasım 2024
  • Kocaeli17°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara15°C
  • Rize15°C

ÇEKER: “SINIR KAPILARI AÇIK”

Türkiye Kamu Sen Denetleme Kurulu üyesi, Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Ömer Çeker, kent ve ülke gündemini değerlendirmek üzere basın mensuplarıyla bir araya geldi

Çeker: “Sınır kapıları açık”

23 Ekim 2018 Salı 11:19

Türkiye Kamu Sen Denetleme Kurulu üyesi, Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Ömer Çeker kent ve ülke gündemini değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi. MEG Yemekte düzenlenen kahvaltılı basın toplantısına Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Ömer Çeker’in yanı sıra Türk Büro Sen Kocaeli Şube Başkanı Rıfat Oypan, Türk Yerel Hizmet Sen İl Temsilcisi Özcan Karabulut, Türk İmar Sen İl Temsilcisi Kürşat Karadeli ve Türk Emekli Sen Dernek Başkanı Alp Timincioğlu katılım gösterdi.

TAVİZ VERMEYECEĞİZ

Kent gündemini değerlendirmeden önce Danıştay’ın Öğrenci Andı kararıyla ilgili açıklama yapan Başkan Çeker, “Kent gündemi hakkında değerlendirme yapmadan önce Türkiye’nin gündemi olarak belirlediğimiz, Danıştay’ın andımızın okullarda okutulması kararı ile ilgili bir açıklama yapma gereği duymaktayım. Konfederasyonumuza bağlı Türk Eğitim Sen’in açtığı dava sonucunda Danıştay okullarda Andımızın okutulmasını yasaklayan düzenlemeyi iptal etmiştir. Bu karar Türk milletine hayırlı ve uğurlu olsun. Bir an önce mahkeme kararının fiili duruma dönüştürülerek andımızın tüm okullarda okutulması gerekmektedir. Türkiye Kamu Sen olarak bu konuda taviz vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

ANDIMIZIN NESİNDEN RAHATSIZ

“Çünkü bu milli bir meseledir. Aksini iddia edende gayri millidir” diyen Çeker, “Bunun en somut örneğini bizim yıllardır anlattığımız ama kamu çalışanlarının ısrarla üye olarak kalmaya devam ettikleri Malum- Sen (Sarı Sendika) göstermiştir. Memurun onlarca sorunu varken alanlara çıkmayan, açıklama dahi yapmaktan imtina eden Malum-Sen mesele andımız olunca karşı çıkmak adına alelacele açıklama yapmış ve eylem kararı almıştır. Merak ediyoruz Malum-Sen (Sarı Sendika) başkanı andımızın nesinden rahatsızdır. Türk olmaktan mı, doğru olmaktan mı, varlığının Türk varlığına armağan olmasından mı, Atatürk’ten mi yoksa ‘Ne mutlu Türküm Diyene’ sözünden mi rahatsız olmaktadır” şeklinde konuştu.

TÜRK’E SEVGİSİZLİKLERİ NEDENDİR

Konuşmasını sürdüren Başkan Çeker, “Mesele Türklük olunca bu malum şahısların karın ağrısı nedir? Türk’e sevgisizlikleri nedendir? Milli meselelerle uzaktan yakından alakası olmayan bu şahısların ve her aklı başında olan bireyinde şaşırdığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden maaş alan, almış olduğu maaşla hayatını idame ettiren, ailesini geçindiren 1 Milyon Türk memurunun ne olduğu, kimler ile raks ettiği belli olmayan bir zihniyetin yönettiği sendikaya üye olarak destek vermesidir. Buna şaşırıyoruz. Ve yazık oluyor diyoruz. Umarız kamu çalışanları bunlara verdikleri destekleri ile neler yaptıklarını artık görürler ve ne oldukları ve kimler ile raks ettikleri belli olmayan sözde sendika ile yollarını ayırırlar” diye konuştu.

ZORLA ŞEREF VERECEK DEĞİLİZ

Öğrenci Andıyla ilgili sözlerini sürdüren Çeker, “Okullarda okutulan andımızdan rahatsız olan zihniyet ve zihniyete mensup olan veya mensubiyet hisseden ne oldukları belirsiz, ipleri kimin elinde olduğu belli olmayan güruhu Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kimse zorunlu ikametgaha tabi tutmuyor. Sınır kapıları sonuna kadar açık. Derhal ülkemizi terk etsinler. Büyük devlet adamı ve Türk Milliyetçisi Ebulfeyz Elçibey ne güzel söylemiş. ‘Türk değilim diyene karşı sakın ısrar etmeyin. Tanrı'nın bahşettiği şerefi istemeyen şerefsize, biz zorla şeref verecek değiliz’ demek suretiyle olayı ne güzel özetlemiştir. Ne Mutlu Türküm Diyene” diye belirtti.

PİYASAYA CANLILIK GELECEK

Kamu çalışanlarına ek zam verilmesi gerektiğini belirten Çeker, “Türkiye Kamu Sen olarak kamu çalışanlarının enflasyon karşısındaki ekonomik kayıplarının telafi edilmesi için acilen kanuni düzenleme yapılarak kamu çalışanlarına ek zam verilmeli. Yıllık enflasyonun %24,5’e yükselmesiyle memur maaşlarının son üç ayda %6,4 oranında erimiştir. Eylül ayı asgari geçim sonuçları çerçevesinde ortaya çıkan rakamlar özellikle kamu görevlilerinin kayıplarının artarak devam ettiğini ortaya koymuştur. Gelirleri sabit olan ailelerin giderleri ise sürekli artmaya devam ederken, Eylül ayında memurun önceki aya göre 212 TL daha fakirleştiği görülmektedir. Artık görülmüştür ki, memurlarımızın bu rakamlarla geçinme imkanları kalmamıştır. Hayat standartları giderek gerilemeye başlamıştır. Ek zam hem memurlarımızın ekonomilerinin rahatlamasını hem de piyasaya bir canlılık gelmesini sağlayacaktır” dedi.

EK GÖSTERGELER YÜKSELTİLMELİ

Sözlerini sürdüren Çeker, “Tüm siyasi partiler secimden önce, seçim beyan namelerine kamu çalışanlarına ek gösterge verecekleri yazdılar ve ek göstergenin 3600 çıkarılacağı müjdesini secim öncesi kamu çalışanlarına vermiştiler. Bu konuda Türkiye Kamu-Sen kapsamlı bir rapor hazırlamış ve Milletvekillerinin tamamına göndermiştir. MHP Genel başkan yardımcısı Sayın Mustafa Kalaycı’da bunu bir kanun teklifi haline getirerek Meclise sunmuştur. Ek gösterge tüm kamu çalışanlarının sorunu, burada da bir ayrımcılığa gidilmeden tüm kamu çalışanlarının ek göstergeleri yükseltilmelidir” ifadelerini kullandı.

ACI TECRÜBELER YAŞANDI

“Hiçbir kamu çalışanı bu düzenlemeden mahrum bırakılmamalıdır” diyen Çeker, “Bu konuda tüm siyasi partilerin kamu çalışanlarına sözleri var. Kamu çalışanları tüm siyasi partilerin secim öncesi vermiş oldukları ek göstergenin yükseltilmesi hakkındaki kanun tasarısının TBMM getirilerek kanuni düzenlemenin meclis genel kurulundan geçirilerek bir an önce çalışma hayatına uyarlanmasını bekliyorlar. Kamudaki bir diğer büyük sorunda liyakat ve ehliyet meselesidir. Türkiye Kamu-Sen olarak Türkiye’nin yaşadığı zorlu süreçte milli birlik ve beraberlik adına çok sıkıntılara katlandık, sabrettik. Fakat memleketi yönetenlerin ısrarla birlik ve beraberlik vurgusunu yapmasına rağmen, kamuda halen ayrımcılık, baskı, adam kayırmacılık, ehliyet ve liyakati es geçme gibi uygulamaların sürdüğünü görüyoruz. Ülkemiz bu işlerin nelere neden olduğunu çok acı tecrübeler yaşayarak görmüştür” diye belirtti.

KAYIRMACILIĞA SON VERİLMELİ

Son olarak Çeker, “Kamuda liyakat ve ehliyet sahibi kişiler yok sayıldığı müddetçe, kamuda birlik ve beraberlik sağlanamadığı gibi hizmet kalitesi de düşmektedir. Bu işlerin bilerek yapılması tam anlamıyla ihanettir. Kamuda bu ihanete bir son verilmesi gerekir. Türkiye Kamu-Sen olarak defalarca bu konuyu dile getirmemize rağmen birkaç cılız örnek dışında bir düzelme göremedik. Siyasetten beklentimiz kamudaki ayrımcılığa, adam kayırmacılığa bir son vermesidir. Mademki bu trende hepimiz varız. Hepimizde bu devletin çalışanıyız. Öyleyse eşitlik ve liyakat ilkelerine göre kamu dizayn edilmelidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.