Mecliste düzenlenen basın toplantısında kadro verilmeyen taşeron işçilerin sorunlarını gündeme taşıyan TBMM Başkanlık Divan Katip Üyesi ve CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, kadro sözü verilen yüzbinlerce taşeronun mağdur edildiğini dile getirdi. Hürriyet konuşmasında, “KİT’ler ve bazı özel bütçeli kuruluşlarda çalışan işçiler kapsam dışında tutuldu. “Personel ihalesi” şartı arandığı için; ihalesinde personel gideri yüzde 70’in altında olan işçiler ile mal, yapım ve danışmanlık ihalelerinde çalıştırılan işçiler dışarıda kaldı. Kapsamda olan işçilere ise hem güvenlik soruşturması hem yazılı, sözlü ya da uygulamalı sınav şartı getirildi. Öte yandan kadro için, açılan davalar ile geçmişe yönelik hak ve alacaklardan feragat koşulu arandı. Kadroya geçiş, mevcut hak ve ücretlerle yapıldı. Taşeron işçilerin ücret ve hakları mevcut kadrolu işçilerin seviyesine çekilmediği gibi kadroya alınan taşeron işçiler, mevcut kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmesinden de yararlanamadı" dedi.
"BİRÇOK İNSAN KADRO DIŞI KALDI"
Açıklamasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “KİT’ler, özel bütçeli kuruluşlar, sosyal tesisler, yapım ihaleleri, danışmanlık, çağrı merkezi ve hastane bilgi yönetim sistemi ihalelerinde çalıştırılan taşeron işçiler tamamen dışarıda bırakıldı. Yüzde 70 koşuluna takılan şoförler, işçiler, emekli işçiler, eski hükümlüler, 4 Aralık’ta çalışmayanlar ile hak ve davalarından vazgeçmek istemeyenler kadro dışı kaldı. Arşiv araştırması, güvenlik soruşturması ve sınavlar nedeniyle çok sayıda işçi kadro alamadı. Kamu iktisadi teşebbüslerinde yani (KİT)’lerde çalışan taşeron işçiler 696 sayılı KHK’nin tümüyle dışında tutuldu. Devlet Personel Başkanlığına göre 26 farklı KİT mevcut. Sayıştay raporlarına göre bu KİT’lerde yaklaşık 60 bin taşeron işçi çalışıyor
"EN PİS İŞLERİ YAPANLARI YOK SAYDILAR"
KİT’lerin yanı sıra KİT olmayan bu özel bütçeli kuruluşlardaki işçilerin mağduriyeti gündeme bile gelemedi. Oysa bu özel bütçeli kuruluşlarda on binlerce taşeron işçi çalışıyor ve bu işçiler de kadro hakkını istiyor. Ayrıca bu KHK ile çeşitli kamu kurumlarında ve kamu yararına çalışan derneklerde çalışan taşeron işçiler de kadro haklarını istiyorlar. Yüzde 50 kamu payı koşulu nedeniyle kapsam dışında kalan şirketler oldu. Yine şehir hastanelerinde çalışan taşeron işçilerin önemli bir kısmı da kadro hakkından yararlanamadı. Sadece hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışan işçiler kapsama alınırken anahtar teslim yapım ihalelerinde çalıştırılan işçiler kapsam dışına çıkarıldı. Bu nedenle kadro alamayan sadece Karayollarında on bine yakın işçi var. Hatta kanalizasyonda çalışan ve en pis işlerden birini yapan taşeron işçiler de kâğıt üzerinde anahtar teslim ihalesi işçisi gözüktükleri için kadro alamadı."
"4 ARALIK MAĞDURU JOKER İŞÇİLER"
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet 4 Aralık tarihinde çalışmadıkları için kadroya alınmayan ve ‘joker işçi’ diye nitelendirilen işçilerin mağduriyetini de dile getirerek, “4 Aralık 2017 tarihinde çalışıyor olmak şartını sağlayamayan taşeronda çalışanları ancak geçtiğimiz dönemde işten çıkarıldılar ya da ihaleleri o tarihte sona erenler kadro alamadı. Sırf 4 Aralık’ta işe çağrılmadıkları için ki 4 Aralık’ta çalışıp çalışmamak kendi ellerinde değilken kadro hakkında yararlanamadı. Belediye, il özel idaresi, belediye şirketi ve mahalli idarelerin taşeronlarında çalışan işçilerden hak kazananlar, yerel yönetimlerin şirketlerine geçirildiler. Belediyenin taşeronunda çalışan işçi belediyenin kadrolu işçisi olmadı; belediye şirketinin işçisi oldu”
"TAŞERON SİSTEMİ 21. YÜZYILIN KÖLELİĞİDİR"
Taşeron sistemin 21. yüzyılın ayıbı olarak nitelendiren Hürriyet, “Bu sistem geçtiğimiz yüzyılın Köle ticaretidir. Taşerona kadro hakkı lütuf değil haktır. Taşeron işçilik sistemi, iş cinayetlerini de artırmaktadır. Bunu son olarak Gebze’deki viyadüğün çökmesi ile gördük. İşçilerin en temel hakkı olan yaşam hakkını göz ardı eden bir sistemdir. Taşeron çalışma düzeni, kamuya yüktür, işçiye de haksızlıktır. Devlet, ucuz işgücü ve güvencesiz çalışma rejimini sürdüren değil, bunu önleyen olmalıdır. Taşeron işçisine verilecek kadro, emekçilerin hakkıdır. Sakın sözlerimiz yanlış anlaşılmasın; bizler oy kaygısı içerisinde değiliz. Tek kaygımız emekçilerin hakkıdır. Siyaset hizmet etme aracıdır ve bu hizmet de insana yapılan hizmettir. Emeğin siyaseti olmaz, emeğin karşılığı olur ve taşeron işçilerimizin emeklerinin karşılığı kadrodur” diyerek sözlerine son verdi.