DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖRMEZ: "TARİHİMİZİ HAREM FANTEZİLERİ ÜZERİNDEN OKUDULAR"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Kutlu Doğum Haftası" programında yaptığı konuşmada televizyon dizilerini isim vermeden eleştirerek, "Bizim tarihimizi orta çağ oryantalizminin en kötü bilgisi ve ideolojisi olan harem fantezileri üzerinden
13 Nisan 2014 Pazar 16:08
- Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Kutlu Doğum Haftası" programında yaptığı konuşmada televizyon dizilerini isim vermeden eleştirerek, "Bizim tarihimizi orta çağ oryantalizminin en kötü bilgisi ve ideolojisi olan harem fantezileri üzerinden okuyanlar hep olmuştur. Ancak gelin bugün tarihimizi bir sevgi üzerinden, bir sevda üzerinden, Aşk-ı Nebi üzerinden okuyalım. Bu sevgi ahlakın gücüne güç katmış, gücün ahlakına yön vermiştir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Sinan Erdem Spor Salonu’nda "Kutlu Doğum Haftası” programı düzenledi. Programa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Etkinlikte konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Peygamber sevgisinin önemine değinerek, “Biz millet olarak bize kitabı getirenlere inandık, efendimizi severek Müslüman olduk. Ona olan sevgimizi, ilahilerle, kasidelerle, şiirlerle hep ifade ettik. Çocuklarımıza verdiğimiz isimler en çok onun ismi oldu. Anadolu’da içinde Ahmet, Mehmet, Mahmut olmayan hiçbir ev yok gibidir. Biz sevgimizi, aşkımızı sevdamızı hep efendimiz ile ifade ettik” diye konuştu.
İsim vermeden televizyon dizilerini eleştiren Görmez, “Tarihimizi kılıç kalkan, top tüfek üzerinden anlatanlar olmuştur. Bizim tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimiz çelik çomak üzerinden, oyun eğlence üzerinden, zevk-ü sefa üzerinden okuyanlar olmuştur. Hatta bizim tarihimizi orta çağ oryantalizminin en kötü bilgisi ve ideolojisi olan harem fantezileri üzerinden okuyanlar hep olmuştur. Ancak gelin bugün tarihimizi bir sevgi üzerinden, bir sevda üzerinden, Aşk-ı Nebi üzerinden okuyalım. Bu sevgi ahlakın gücüne güç katmış, gücün ahlakına yön vermiştir” şeklinde konuştu.
Kutlu Doğum Haftası'nın etkinliklerinin bu yıl "Peygamber, din ve samimiyet" başlığı ile yapılacağını ifade eden Görmez, İçinde yaşadığımız dünya samimiyetini kaybetti. Yapaylık ve sanallık hakikatin önüne geçti. Gösteriş, gösteri, riya, reklam, propaganda, imaj, sözün ve hakikatin yerine geçti. En kötüsü insanlar kendi yapaylıklarını, dünyanın yapaylıklarını dine bulaştırdı. Kendi sahteliğini, kendi samimiyetsizliğini din ile olan ilişkilere de yansıttı" diye konuştu.
Hz. Muhammed'in samimiyet başlıklı hadislerinden örnekler veren Mehmet Görmez, "Gelin bugün yeniden kenetlenip ensar ve muhacir kardeşliğini yaşatalım. Bizi bölecek her türlü duygudan, ihtirastan yüz çevirecek bir hakikat aydınlanması ile kendimize, secdemize, kardeşliğimize dönelim. Biz yokluğunun derin yoksunluğunu yaşadığımız peygamber efendimizin doğumunu onu anlayarak analım. Dağılmış olan gönül dünyamızı onun birleştirici yoluna çevirmeyi kendimize şiar edinelim. Onun yolunda kardeşçe yürümeye devam edelim" şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ise Hz. Muhammed'in hayatının insanlık için derslerle dolu olduğuna dikkat çekerek, "Efendimizin hayatının her bir anı insanlık için döne döne okunacak, ezberlenecek derslerle doludur. Kuranı kerim insanlık için nasıl bir yol gösterici ise aynı şekilde peygamberimizin hayatı da kılavuzdur. Onun içindir ki peygamberimiz anılmaktan ziyade anlaşılmayı hak eden ve bunun mesuliyetini bize yükleyen bir hidayet rehberidir. Modern zamanlarda her toplumda çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal sebeplerle insanlık ahlaki dini bir çok değer yozlaşmaya maruz kalmış durumdadır. Bunun beraberinde bireysel ve toplumsal hayatı ayakta tutan bazı bazı değerin işlevsiz hale gelmesi kaçınılmaz olmuştur. Müslümanları huzur ve mutluluk içinde yaşamlarını sürdürmeleri, dindarlıklarını sahih bir eksene oturtabilmeleri, bu değerlerin varlığı ile yakından ilgilidir. Bu değerleri yeniden gündeme getirmek, gençlerimizi yeniden buluşturmak için Peygamberimizi tanımak ve anlamak durumundayız. Hz. Adem'den bugüne kadar hepimiz samimiyet sınavına tabi tutulmaktayız. Samimiyet içi dışı bir olmaktır, iki yüzlülükten uzak durmaktır, aldatmamaktır, aldanmamaktır. Kısacası her işi Allah için yapmaktır. Bu samimiyettir ki birbirini karşılıksız seven, paylaşımcı bir toplumun temelini oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 Milli Hakimiyet