ANNE DEMEK ''BİZ'' DEMEK
Zeynep Birtan Aytaç yazdı...
09 Mayıs 2020 Cumartesi 19:10
Hayalimdi bir kız bir erkek çoçuğumun olması. Oğlumu kucağıma ilk aldığımda otuz yaşındaydım. Daha sonra kızım oluşuverdi içimde. Yeni doğduklarında “anne demek ne?” diye sorduklarında “çiş, bez, gaz” diye cevap verir gülerdim..
Çocukken bir şeye itiraz ettiğimde annem hep “anne olunca anlarsın” derdi. Şimdi ise gülüyorum bu sözleri hatırlayınca kendime..
Öyle ya anneliği ve ne demek olduğunu onlarla büyürken öğreniyormuşuz yaşayarak..
Anlıyoruz ki bizi bilmediklerimiz değil, hissettiklerimiz yönetirmiş. Bundandır ki “ANNE” sözünü duyunca önce hislerimiz devreye girer aklımızdan çok kalbimiz çalışırmış hemen..
Anneler tıpkı toprak gibiymiş’ di mi? Toprak gibi yaşatır, toprak gibi doğurur, toprak gibi koynunda büyütürmüş. Onların sayesinde köklerimiz derine, dallarımız yükseğe gider. Zamanla ise o dallar budaklaşır yerini bize bırakırmış tıpkı annelerimiz gibi..
Çünkü “anne demek biz demek” miş..
Ne kadar zormuş kendi olduğun şeyi günün birinde cümleler ile diğer insanlara duyurmak..
Hele ki aramızda annesi olmayan, evlat hasretiyle yanıp tutuşup anne olamayan varsa? diye düşünürken buruklaşmak..
Bu yüzden ki yazımın devamında sizlerden gelen ve her satırında ayrı bir dünya barındıran güçlü cümlelerinizi harmanlayarak devam ediyorum yola..
Birlikte beyin fırtınası ile yarattığımız bu yazıyı okuyuculardan boynumu ince tutarak duyurdum sizlere inceden inceye..
Şimdi sizlerden gelenlerle “anne demek”neymiş? Bakalım kıssadan hisseye..
“ANNE DEMEK..?
Anne demek,
İçi acırken evladı uyanınca onu koklayarak yanında olduğunu görüp, örselenmiş ruhunu ustaca tamir edebilmek demekmiş..
Anne demek,
Gözlerindeki gözyaşlarını okyanusun dibine asilce gömüp sığınacak liman olmak demekmiş..
Anne demek,
Sabah kalktığımızda sesini duymadan, hayır duasını almadan güne başlayamamak demekmiş..
Anne demek,
“Çok yaşa” diyenlere, “Allah kalan ömrümü evlatlarıma versin” demekmiş..
Anne demek,
On tırnağınla kazıdığın geleceği parmakların kopana kadar devam ederek ona güvenmek demekmiş..
Anne demek,
Yanağından alacağınız bir öpücükle içinizdeki tomurcukların açmasını sağlamak demekmiş..
Anne demek,
Başımızı dizlerine koyduğumuzda, kanatlarıyla sarıp bizim hala bir çocuk olduğumuzu hissettirmek demekmiş..
Anne demek,
Sadece yavrusunun kokusunu ve nefesini duyabilmek için, her gün idam sehpasına çıkmaya razı gelmek demekmiş..
İşte böyle..
Tecrübe ettiklerimizden anladığımıza göre annelerin sevgilerinin hiçbir menfaati ve kuralı yoktur. Ne zengin- fakir ne de eğitimli- eğitimsiz ayrımı olmaksızın herkes için geçerlidir bu..
Onlar evlatlarını şartsız koşulsuz severler ya tek bekledikleri sevgi, saygı ve hoşgörüdür bizlerden..
Zaten cennet annelerimizin ayaklarının altında değil mi?
Bizim dünyamızı da ahiretimizi de cennete çevirecek olan bu kanatsız meleklerimizi kalp dolabımızın hep içinde tutalım. Ve her fırsatta kalbimizden geçen sevgi ve gülümsemeyi konduralım, sarılalım. O sıcacık yüreklerine dokunalım sevgi, saygı ve hoşgörüyle..
Tüm Annelerin Anneler Gününü Kutluyorum. Kaybettiğimiz tüm annelerimizin üzerine nurlar yağsın inşAllah..
Rastgele İNSANLIK..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 Milli Hakimiyet