KİM KAZANACAK?
Zeynep Birtan Aytaç yazdı...
11 Mayıs 2020 Pazartesi 18:08
Uzun zamandır başrolünde virüs ve bizlerin olduğu bilim kurgu senaryolu bir filmin içinde gibi yaşıyoruz resmen..
O küçücük başıyla bu hayta tüm dünyayı ele geçirip korkuttu bizleri..
Ne mutlu ki bize şu günlerde virüsün etkisi azalıyor. Çoğumuz kurallara uyduk ve uymaya da devam ediyoruz. Bir tarafdan da kayıtsız kalıp, virüsü hafife alanlar da var tabii.
Bana bir şey olmaz edasıyla gezenler sosyal mesafe kurallara uymayanlar olduğu gibi..
İnsanlarımızın tamamen bu olguyu kanıksamış olduklarını düşünmüyorum ben. Belki farkında değiller ama ciddiye almamaları hem kamu hem de bireysel sağlık için tehlike arz ediyor..
Yanlış anlaşılmasın sakın. Ekmeğinin derdinde olup çalışanlara sözüm yok elbet. Gerekçesi olmadığı halde havaların ısınmasını, sayıların azalmasını sanki fırsat bilip sıkıldım diyerek salına salına gezenleredir sözüm..
Yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğimiz şu günlerde inanın hiç anlam veremiyorum bu gevşemeye..
Evet herkes hasta olabilir, bunu bilemeyiz. Bulaşmamasına yönelik tedbirlere dikkat edilirse bu süreyi rahat bir şekilde atlatacağımız da kesin..
Bana bir şey olmaz mantığını bırakalım. Zaten henüz film bitmedi..
Bu küçük hayta pusuda bizi hep bekliyor ve savaşımız halen devam ediyor..
Bu durumda önemli bir gerekçesi olmadığı halde sıkıldım diyerek dışarı çıkmak gibi bir lüksümüz var mı sizce de?
Üstelik bilim adamları insanların üzerindeki bu gevşemeyle ikinci bir dalganın gelme ihtimalinin yüksek olduğunu bu durumdan endişe ettiklerini söylüyorlar. Umarım yaşamayız böyle bir durumu ve eminim ki hiç birimiz de istemeyiz..
Demem o ki; bizi biz yapan değerleri daha iyi anladığımız bu günlerde hep birlikte dayanışma ruhuna sahip olmalıyız..
Ve bu savaşı mutlaka kazanmalıyız!
Sadece kendimizi düşünerek değil etrafımızdakileri, yaşlılarımızı ve herkesi düşünerek “BİZ” olarak hareket etmeli ve hep birlikte ilerlemeliyiz o güzel günlere doğru..
Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Pusuda bekleyen bir düşman varken daha dikkatli, daha tedbirli ve sosyal mesafe kurallara uyarak bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Yoksa devletimizin de bizlerin de verdiği bunca emek boşa gider..
Bu hep böyle sürecek değil ya..
Hani gün gelecek ve sonra “virüs” etkisini kaybedecek. Biz de bu filmin sonun “the end” sahnesini göreceğiz, yaşayacağız elbet..
Önce sağlık diyorum ..
Unutmayalım ki; dört duvar arasında sınırlı olsa da alanımız sevdiklerimizi özlemenin dibine vurmuş olsak da şükürler olsun ki nefes aldığımız sürece yaşamak çok güzel..
Sağlıkla ve sevgiyle kalın inşAllah..
Rastgele İnsanlık..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 Milli Hakimiyet