PİYASALARDAKİ YANGIN NEDEN SÖNMEDİ?

‘’ Suçlamak anlamaktan daha kolaydır. Anlarsan değişmen gerekir.’’  Peyami Safa

Cumhurbaşkanımızın ekonomi yönetimini değiştirmesi piyasalara kulak vermesi, Merkez’in faiz kararından sonra kurlardaki ateş sönmüş, piyasaya ihtiyatlı bir iyimserlik hakim olmuştu. Sayın Cumhurbaşkanımızın reform sözüne rağmen kurlar yeniden hareketlendi!

“Ekonomi ve Hukukta yeni reformlar” mesajıyla coşan piyasalar, içerde, Sayın İmamoğluna soruşturma peşinden, Sayın Kılıçdaroğlu’nun alenen tehdit edilmesi hukukun buna seyirci kalması MHP lideri Sayın Bahçeli’nin bir siyasi parti liderine yakışmayacak şekilde tehdit edeni mağdur gösterir gibi açıklamaları, Cumhurbaşkanımızın önce faizlerin artmasına rıza gösterip peşinden “Faiz sebep, Enflasyon sonuçtur.’’ şeklinde aklın sınırlarını zorlayan açıklamasına devam etmesi, dışarıda Biden’in görevi devir almasının yaklaşması, AB’nin yaptırım yapabiliriz açıklaması ile piyasalar işlerin düzeleceğine olan inancını bir kez daha yitirdi. Kurlarda hareketlenme yeniden başladı.

Ekonomide “YENİ REFORMLAR YAPILACAKMI ?” kaygısı

Piyasaların tavrı, sadece yüksek oranlı faiz artışının ekonomide yeni yol için güven vermeye yetmeyeceğini gösteriyor. Piyasa yatırımcılarının; ekonomide gerekli adımların atılacağı, söylenen reformların başarılabileceğine artık kuşkuyla baktıkları da söylenebilir. Bunun en somut nedenlerinden biri Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın hukuk reformuna ilişkin destek mesajlarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert bir dille karşı çıkması, Arınç’ın da kurul üyeliğinden istifası. Aslında mafya dünyasının ünlü ismi Alaatin Çakıcı’nın CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na dönük ağır itham ve tehditlerine karşı takınılan tutum, olayın başlangıcı sayılabilir. MHP lideri Bahçeli'nin, “ülküdaşım” diyedestek vermesi, hukuk reformu sözlerinin samimiyeti konusunda ciddi bir test oldu. Ardından Bülent Arınç’ın istifasıyla birlikte oluşan Cumhurbaşkanı’nın; piyasanın hukuk ve adalet reformuna engel olarak gördüğü MHP ile ittifakına devam edeceği konusunda verdiği görüntü, piyasaların reform umutlarını zora sokuyor.

Ekonomi yönetimine  müdahale reform kaygısı piyasalardaki bozulmaları derinleştiriyor... 

Göreve geldikten hemen sonra Adalet Bakanı ile bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, adalet ve hukuk reformu konusunda sivil toplum kuruluşları, yerli yabancı iş kesiminin taleplerini alacaklarını duyurmuştu. Bu duyuruya rağmen önemli bir reform yapılamayacağı endişelerinin büyüdüğünü görmek çok zor değil.

Bakan Elvan,  “kredi ve mevduatta piyasa koşullarının geçerli olacağını” da söylemiş, bunun önündeki en önemli engel aktif rasyosunun hemen kalkacağı beklentisi de bu nedenle oluşmuştu. Aktif rasyosunun yılbaşında kaldırılacağı haberi, piyasalarda “Bakan hemen kaldırılmasını istiyordu, Cumhurbaşkanı mı engelledi?” sorusuna neden oluyor. Bu da, yeni ekonomi yönetiminin istediklerini yapabilmede önceki selefleri ile aynı kaderi paylaşacağı endişesini de tetikledi.

Piyasalar son umudunuda bu virajda yitirirse erken Seçim 2021’de Kaçınılmaz Olur!!!

Piyasalar rasyonel politikalara dönüş konusunda umutlanıp verdiği olumlu tepkinin sürekli olamayacağı sinyalini vermeye başladı. AK Parti’nin MHP ile ittifakının Sayın Bahçeli’nin Çakıcı açıklamalarından sonra Sayın Erdoğan’ı zora soktuğu, Ekonomide gelinen noktanın çok zor olduğunu ve büyük çaba gerekeceğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanlışlarında ısrar edeceği sinyali bir yandanda AK Parti’nin yüzünü yeniden Batı’ya dönüp, ABD ve AB ile ilişkilerini düzeltmesi ile mümkün olacağını gördüğünü, söylemesi piyasaların kafasını iyiden iyiye karıştırıyor! Son 5 yıldır Avrupa’ya parmak sallayan sürekli kavga eder durumda olan Sayın Erdoğan’ın ilişkileri nasıl düzelteceği merak konusu. Yol bulamayan piyasalar yatırım yapmakta bir hayli zorlanıyor!

Kısa bir süre için faiz düzeyi yüksek bulunup bir miktar sıcak paranın gelmesi, bu sürede kurların gevşemesi beklenebilir. Ancak bunun yetmeyeceği açık. Tablo bu kadar ağırken, ekonomide gerekenlerin yapılmaması ya da hukuk ve demokrasi reformlarının yeterli olmaması, makro dengenin yeniden kurulmasını engelleyip, tabloyu iyice ağırlaştıracaktır. Bu gelişmeler yetmez gibi kapımızda bekleyen Biden sorununa Avrupa Birliğinin yaptırım tehdidi eklendi.

Hükümet piyasalardaki kaygıyı söndüremediği gibi kendiside ciddi manada panikle yanlış üstüne yanlış yapmaya devam ediyor! Kaygı artan piyasalarda yatırımcının moralini daha da bozuluyor. Önümüzdeki günlerde bu yanlışlarda ısrarın devam etmesi kurlarda çok ciddi hareketlenme başlatıp enflasyonu işsizliği ciddi manada tehdit eder hale gelebilir. Maalesef Sayın Cumhurbaşkanımızın yanlışlarını görmediği gibi kimseyi dinlemeye de niyeti yok gibi. Yeni ekonomi yönetiminin de eskisi gibi olacağı inancına vardığı noktada sizi ne faiz kurtarır nede reform yapacağınızı söylemeniz.

Üzgünüm bu şekilde devam edilirse seçim ve fakirleşme kapımıza dayandı....

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ekonomi yönetimi başkalarını suçlamayı bırakmalı, bilge insanları anlamaya ve dinlemeye başlamalı! Halkımız her geçen gün fakirleşiyor istişareye önem vermeli nefsimizi bir kenara koyup bu yanlış gidişata artık dur demeliyiz. Bu cennet vatanımız bunları hak etmiyor. Lütfen herkes hakkı konuşsun ve bilgiye hürmet etsin artık. Önemli olan  iyi bir vatansever olmaktır! İyi bir vatansever yanlış yapan lideri de olsa, partisi de olsa yükse sesle mertçe söyleyendir. Vatan sevgisi tüm sevgilerin üzerindedir.