Batı Trakya Türklerinin 29 Ocak Milli Direniş Günü, düzenlenen panelle anıldı. Panelde Batı Trakya Türklerinin gördüğü zulüm ve hukuki baskılar akademik bir bakış açısıyla gözler önüne serildi. Panele katılanlara seslenen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yaşar Çakmak, Kocaeli’nde Suriye’den Irak’tan, Türk Cumhuriyetlerinden, Batı Trakya’dan hemşerilerle bir arada yaşadıklarını anlattı. Başkan Vekili Çakmak, “Geçen sene Batı Trakya Derneği ile Kırcaali’ye gittik. Gördük ki, orda malı mülkü olan kardeşlerimiz hem orada hem burada yaşıyorlar. O açıdan bu toplantımızı önemsiyoruz. Konuyu bilenlerle ve akademik gözlemlerle sorunların ortaya konması önemli. Katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum” dedi.
BTTDD’NİN EVSAHİPLİĞİNDE
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) tarafından SDKM Büyük Sahne’de düzenlenen panele Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yaşar Çakmak, siyasi partilerin temsilcileri, Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları ve vatandaşlar katıldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar’ın yaptığı panelde Balkan Avrasya ve Orta Avrupa Uzmanı Kerem Abdürrahimoğlu, Av. Ahmet Kara ve Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah konuşmacı olarak hazır bulundu.
29 OCAK DİRENİŞİ VE YAŞANANLAR
Panelin açılış konuşmasını yapan Batı Trakya Türkleri Genel Başkanı Necmettin Hüseyin, 29 Ocak 1988'deki tarihi direnişi ve bu kapsamda yaşananları özetleyen bir konuşma yaptı. Milli Direniş Gününün 34, mübadelenin ise 99. yıldönümü olduğunu hatırlatan Hüseyin, “Vatan bildiğiniz yerlerden koparılmak kimsenin hakkı değil. O yüzden onların yaşadığı bu acıyı paylaşmamız gerekiyor. Biz hala o sızıyı yaşıyoruz. Derneklerimizin üzerinde Türk kelimesi var diye sorun yaşadık. Sorun Türk olmamızdı. 1987 yılında Yunanistan derneklerimizi kapadı. Sebep olarak da Yunanistan’da Türk yok dendi. Bunları unutmadık, unutmayacağız” dedi. Necmettin Hüseyin’in konuşmasının ardından Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar’ın moderatörlüğündeki panele geçildi.
MEHMET HİLMİ BEY ÖNDERLİĞİNDE
Sayar’ın yaptığı Batı Trakya Türklerinin yaşadıkları sorunları anlatan kısa giriş konuşmasının ardından ilk sözü Balkan Avrasya ve Orta Avrupa Uzmanı Kerem Abdürrahimoğlu aldı. Abdürrahimoğlu, konuşmasında Batı Trakya camiasının en önemli önderlerinden biri olan gazeteci ve öğretmen Mehmet Hilmi Bey’i andı, “Azınlık olarak bırakıldığımız yıllarda Mehmet Hilmi önderliğinde ilk hareketler başlamıştı. Lozan imzalanıp sulh olduktan sonra Yunanistan bir çöküntü içindeydi ve yine o güne kadar vatandaşı olmadığımız modern bir Türkiye gelişiyordu. İşte Mehmet Hilmi Bey, bu dönemde kitlesel hareketleri örgütledi. Gelişen demokratik Türkiye ekseninde hareket etti” dedi.
HUKUKİ ZULÜM GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ
Abdürrahimoğlu, konuşmasında Yunanistan’ın Türklere yönelik hukuki zulmünü de verdiği örneklerle gözler önünü serdi. Yunanistan’ın 1981 yılında Avrupa Birliği üyesi olduğunu hatırlatan Abdürrahimoğlu, “Bu dönem Türkler, mal mülk satın alamıyor, hak iddia edemiyordu. Çocuğun evlenecek ev yapamıyorsun. Traktör alıyorsun, ehliyet alamıyorsun. Türkiye'ye ziyarete gidiyorsun geri geldiğinde 700 yıl yaşadığın toprağa giremiyorsun, bir bakmışsın vatandaşlıktan atılmışsın” ifadesini kullandı.
AMAÇ TÜRK KELİMESİNİ ÇIKARTMAK
Panelde üçüncü olarak Av. Ahmet Kara, Yunanistan’da 1967 yılında yaşanan Albaylar Cuntası ve buna bağlı olarak Türklerin yaşadıkları sorunlara ışık tutan bir konuşma yaptı. Söz konusu sıkıntılı sürecin 1988 yılına kadar devam ettiğini anlatan Kara, “1988’de yeter biz bunlara maruz kalmak istemiyoruz dememizin nedenleri açıktı. Amaçları Türk kelimesi idi. Yasalardan Türk kelimesini çıkarmak istiyorlardı” dedi. Av. Ahmet Kara bunun yanı sıra vakıflar, kamulaştırma ve eğitimle ilgili Yunanistan’ın Türklere yönelik zorlaştırıcı ve baskıcı tutumunu verdiği örneklerle ortaya koydu. Yunanistan’ın haksız ve hukuksuz şekilde Türkleri vatandaşlıktan çıkarttığını kaydeden Kara, “Ana sebep ise etnik kökenlerinin inkar edilmesi. Yunanistan Batı Trakya’da Türk yaşamadı dediğinde ise bıçak kemiğe dayandı” şeklinde konuştu.
BU TÜRK’ÜN DAVASIDIR
Panelde son konuşmayı Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi Genel Müdürü Dr. Pervin Hayrullah yaptı. Hayrullah konuşmasında Batı Trakya’da Türklere karşı uygulanan asimilasyon ve izolasyon politikasını anlattı. Batı Trakya Türklerinin dinine ve diline son derece bağlı insanlar olduklarını anlatan Pervin Hayrullah, “Türk eşittir Müslüman, Müslüman eşittir Türk’tür. Batı Trakya’da bu böyledir. Biz bunları atalarımızdan öğrendik, sonradan empoze edilmedi” dedi. Moderatör Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar, “Bu Türk'ün davasıdır. Allah'ın dünyası Türksüz olamaz” sözleriyle panelin son sözlerini söyledi.