İşyurdu Müdürlüğüne bağlı atölyede, dolap ve ranza gibi eşyaların yanında konteyner ve araç üstü ekipmanlarının üretimi de yapılıyor.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü içinde yaklaşık 900 mahkumun kaldığı açık cezaevinde 280’e yakın mahkum iş atölyelerinde, 250 mahkum ise iç hizmette çalışıyor.
Hükümlülerin bir meslek ya da zanaat öğrenerek topluma yararlı birey olarak dönmelerini amaçlayan atölyede ayrıca hükümlülerin ekonomik yönden güçlenmesi, hizmet ve üretimleriyle ülke ekonomisine katkıda bulunmaları hedefleniyor.
Kurum Müdürü Halis Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada iş atölyelerinde çalışan hükümlülerin cezalarını çekerken meslek öğrendiklerini belirterek, kendi gelirlerini elde eden hükümlülerin sağlık güvencesinden ailelerinin de faydalandığını söyledi.
Demir atölyesinin özel sektörde bulunabilecek imkan, iş gücü ve makinelere sahip olduğunu dile getiren Orhan, atölyedeki makinelerle sac ve metale dair her türlü siparişin taahhüdünü yerine getirebileceklerini vurguladı.
Devletin her türlü imkanı kendilerine sunduğunun altını çizen Orhan, bu imkanlar sayesinde askeri birliklere konteyner ve özel firmalara araç üstü ekipmanların üretimini dahi yaptıklarına dikkat çekti.
Orhan, "Atölyede en iyi makinelere sahibiz. Atölyemizde sac ve demir aksamı olarak her türlü projenin taahhüdünün üstesinden gelebiliriz. Teknolojimiz ve imkanlarımız gayet iyi. Genelde kamu kuruluşlarının siparişlerini alıyoruz. Hükümlülere bu süreçte eğitim desteği veriliyor. Atölyede çalışan hükümlüler, tahliye olduktan sonra bu alanda iş bulabilme imkanına sahip oluyor." diye konuştu.
'KISA SÜREDE ZANAAT ÖĞRENİYORLAR'
Atölye şefleri ve mühendislerden aldıkları eğitim, iş ahlakı ve disiplini sayesinde mahkumların kısa sürede zanaat öğrendiklerini söyleyen Orhan, atölyenin kar amacı gütmemesine rağmen gelirinin iyi olduğunu ifade etti.
Orhan, "2015 yılının içerisinde elde edilen hasılat 1 milyon 95 bin liradır. Önümüzdeki günlerde işlevini tam yerine getirdiği zaman hasılatın 6-7 milyon liradan aşağı düşmeyeceğini düşünüyoruz. Kar elde etme amacımızı ön plana çıkarsak daha farklı sonuçlar ortaya çıkar ama önemli olan burada hükümlüleri meslek sahibi yapmaktır." dedi.
Orhan, üretim esnasında kaliteden ödün vermediklerini, ürünlerin fiyatının ise piyasaya göre oldukça uygun olduğuna işaret etti.
Asıl mesleği makine teknikeri olan infaz koruma memuru Hamza Alkanat ise hükümlülere eğitim vererek tahliye sonrası hayatlarına adapte olmaları için her türlü teknik bilgiyi ve tecrübeyi aktardıklarına dikkat çekti.
Sac ve metal teknolojisinin ustalık gerektirecek hünerleri hükümlülere aktardıklarının altını çizen Alkanat, "Demirin kökünden başlıyoruz, taşlama, kaynak, montaj, makinelerde panç, bükme, kesme, boru bükme, silindirle sac kıvırma gibi metotlarda eğitim vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.
G.K. isimli hükümlü ise demirle ilgili her türlü projeyi yapabilecek seviyeye geldiklerini belirterek, "Cezaevine düşmeden önce bir mesleğim yoktu. Bu kuruma geldikten sonra meslek öğrendik diyebilirim. Bir de kurum müdürümüz bize kurs açtı. Oradan kazandığımız belgelerle de iş yeri açma şansına sahip olacağız. Çıkınca da Allah nasip ederse bu mesleği devam ettirmek istiyorum. Şu anda burada elde ettiğimiz bilgiler dükkan açmaya yetiyor.” ifadelerini kullandı.