Cumhuriyet Halk Partisi seçimlere ramak kala Gebze’de kavgaya tutuştu. İlçe yönetimi ile il başkanlığı arasında esen soğuk rüzgarlar sosyal medyaya kadar yansıdı. Gebze İlçe Başkanı Musa Yılmaz, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay’a Facebook üzerinden adeta ayar verdi. Yılmaz meclis üyeliği listesindeki kararlarına tepki amaçlı Sarıbay’a, “Tarih seni affetmeyecek” dedi. Yaşanan gerilimli saatlere bir de alevi krizi eklendi. Musa Yılmaz’ın yardımcısı Ali Haydar Araz CHP’nin üst kurmaylarını hedef aldı. Araz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında belediye başkan adayı Recep Dursun’u atanmış aday olarak tanımladı. Araz aynı zamanda CHP’nin Gebze’de alevi kontenjanına arka sıralardan yer ayırmasını da sert bir dilde eleştirdi. İşte çok konuşulacak o paylaşım;
“““““Kocaeli genelin de 12 ilçe de değişen tek ilçe yönetimi Gebze’dir. Geldiğimiz günden bu yana hep pasifize edilmek istendik yönetim olarak. Gerek imza topladılar, gerek yönetimi görevden alın diye yaygara kopardılar.
Neler yaptık?
Milletvekilliği seçimlerin de Gebze temsil edilsin istedik. Başaramadık.
Belediye başkan adaylığı için şimdiki adayla görüşmeye gittik. Aday olmam dedi. Sonra İsmail DEMİR olsun diye karar altına alınınca karşımıza çıkageldi, adayım diye gitti atanarak geldi. Ön seçim isteğinde bulunduğumuz halde… Çalışalım dedik, 15 Şubat a kadar “profesyonel ekibimle” yalnız çalışacağım dedi. Mahallelerde ki halk pazarlarına giderken bile mahalle temsilcisini çağırmadı yanına.
Meclis sıralamasını ben yaparım dedi, uzlaşma sağlamadı/sağlamadılar/sağlatmadılar. Aday, İl başkanı, Bölge Milletvekilleri yazdı çizdiler. Ankara’dan kararname çıkardılar Gebze’ye bil has, Meclis üyeliği listesi yapma görevi elimizden alındı. Özel kurye ile yüksek seçim kuruluna teslim edilecek denildi, il başkanlığında yapıldı geldi, ilçe başkanından imza istediler, atmadı! İl başkan yardımcısının imzasıyla liste içeri verildi. Her şey bir yana yazdınız çizdiniz eyvallah. Bir tane ALEVİ yurttaşı yazmak zor mu geldi? İlk 16’nın için de bir ALEVİ yurttaş yok. Seçim zamanında sandığına sahip çıkar, parti için kavga etmesi gerekirse kaçmaz ama temsiliyet noktasına gelindiğinde yerle bir olsunlar dimi?
40 yılını bu partiye adamış babaya oğlundan daha liyakatli insanlar var derken hiç utanmadınız mı? Liyakatsiz dediğiniz adam Sakarya üniv. ve İstanbul üniv. Mezunu ayrıca hali hazırda İstanbul üniv. de halen başka bir 4 yıllık daha fakülte okumakta! Eyvallah Genel Merkez de güçlüsünüz! Ama Ben de 40 yılını bu partiye adamış bir babanın oğluyum. Bu parti için parçaladığı araçları da, çocuklarını görmediği günler de helali hoş olsun partiye. Ama içinde ki kindar insanlara hiçbir zaman hakkımı helal etmiyorum. Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün ve onun ilkelerinin yolun da sizlere inat yürümek benim için bir onurdur!