Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı rakamlara göre, 2022 yılı içinde Türkiye’de yaşanan 1 milyon 232 bin 957 trafik kazasının 1 milyon 35 bin 696 tanesi, kimse ölmediği veya yaralanmadığı hasarlı kazalardır.
Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği, sadece hasarla biten kazalarda polis veya jandarma tarafından tutanak veya rapor hazırlanmayacağını söylemesine karşın, insanların savcılığa ve kolluğa gönderilmesi, polis ve yargının işini arttırıyor, başvuranlar için de zaman ve para kaybına yol açıyor.
Bu konu hakkında görüşü alınan Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Önder Yaman, trafik kazalarında biri öldüğü veya yaralandığı ya da aracı tehlikeli bir şekilde kullananlar için cumhuriyet başsavcılıklarının araştırma yaptığını ifade etti.
Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde, trafik kazalarına ilişkin işlemler açıklanırken önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmeyeceğinin vurgulandığını aktaran Yaman, "Bu durumlarda hasar tespitlerinin ilgililerinin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılacağı belirtilmesine rağmen 'temassız kaza' adı verilen, önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı maddi hasarla sonuçlanan kazalarda sigorta şirketlerince vatandaşlar ya da avukatları ifade vermeleri, görgü tespit tutanağı hazırlatmaları, MOBESE ya da kamera kaydı araştırmaları yönünde polis merkezlerine ya da cumhuriyet başsavcılıklarına yönlendirilmektedirler" ifadelerini kullandı.
"CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI VE KOLLUK GÖREVLİLERİ GEREKSİZ İŞ YÜKÜ İLE MEŞGUL EDİLMEKTE"
Vatandaşlar ya da avukatlarının bu şikayet ve başvuruları üzerine cumhuriyet başsavcılıklarınca TCK ve Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca ihbara kaydedilmiş ise soruşturmaya yer olmadığına, soruşturmaya kaydedilmiş ise kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiğini anlatan Yaman, vatandaşlar ya da avukatların bu yönde başvuru ve şikayete yönlendirilerek mağdur edildiğine dikkati çekti.
Yaman, savcılıkların her yıl sayıları on binlere varan bu yöndeki ihbar ve soruşturmaları muktezaya bağlamak zorunda kaldığını dile getirerek, "Cumhuriyet başsavcılıkları ve kolluk görevlileri gereksiz iş yükü ile meşgul edilmekte, zaman ve emek kaybı ile ekonomik kayıplar yaşanmaktadır." ifadelerini kullandı.
GEREKSİZ İHBAR VE SORUŞTURMA SAYISI YÜZ BİNLER SEVİYESİNDE
Türkiye Sigortalar Birliği bünyesinde bulunan sigorta şirketlerinin, vatandaşlar ve avukatlarını önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve sadece hasarla sonuçlanan kazalarda trafik zabıtası, genel kolluk ya da cumhuriyet başsavcılıklarına yönlendirmemeleri gerektiğini vurgulayan Yaman, başvurucuların bu gibi hallerde sigortalarına veya gerekli tespitleri yaptırmak üzere hukuk mahkemelerine başvurabileceklerine dair bilgilendirmelerinin önemine işaret etti.
Yaman, konunun 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 24/9-10 maddeleri gereğince Türkiye Sigortalar Birliği tarafından sigorta şirketlerine duyurularak alınan karar ve önlemlerin uygulanmasının takibinin sağlanması gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Böylelikle her gün Türkiye çapında yüzlerce vatandaşın araçlarında meydana gelen hasarlarla ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına, polis merkezlerine, jandarma karakollarına ya da trafik zabıtasına müracaat etmelerinin önüne geçilerek zaman ve emek kaybı ortadan kalkacak, cumhuriyet başsavcılıkları her yıl sayıları yüz binleri bulan bu yöndeki ihbar ve soruşturmalarla gereksiz yere meşgul olmadıkları gibi, vatandaşlar da haklarına daha kısa sürede ve etkin bir şekilde ulaşmış olacaklardır"