- Kastamonu’da, 103 yaşındaki Sabri Türkmenoğlu, yarım asırdır ahşap oymacılığı sanatını yaşatmaya çalışıyor.
Kastamonu’da 40 yaşında “Bismillah” yazılı bir tabelayı gördükten sonra kendi kendine uğraşarak oyma sanatını öğrenen Türkmenoğlu, evinde kurduğu tezgahla hâla bu sanatını icra ediyor. Türkmenoğlu’nun şimdiye kadar yaptığı birbirinden güzel oyma sanatı eserleri Kastamonu’nun tarihi camilerinde kullanılıyor.
Kastamonu’nun Dursunlar köyünde ikamet eden 103 yaşındaki Sabri Türkmenoğlu, “İlk olarak Bismillah yazdım. Seydiler’de, Tosya’da yani Kastamonu’nun her tarafındaki camilerde minber ve hutbelerim var” dedi.
Türkmenoğlu, oyma sanatına nasıl başladığını şöyle anlattı: “103 yaşındayım. Şehirde Mehmet Ali Usta diye biri vardı. Bu ustanın işyerine gittim. O kapı pencere işi yapardı. Ustalığı biliyordu. O oymacılığa başladı birkaç sene çalıştırdıktan sonra. Benden de saklıyor. Bana şunu sat ne vereceğiz buna dedim. Beş yüz kağıt dedi. Yüz kağıt mı ne öyle bir şey dedi. Bir Bismillah’a. Çıkarttım verdim geldim köyüme. Sonradan bende başladım. Kaşılar Camisine yapacaktım paramız yok dediler. Seydiler’e yapacaktım para yok dediler. Bende geldim yaptım işte. Ben hiç camilerimizden para almadım, çok ucuza yaptım”
“KASTAMONU’NUN HER TARAFINDA İZİM VAR”
Ahşap oyma sanatına 40 yaşından sonra başladığını belirten Türkmenoğlu, “Hayır işleriyle çok uğraştık. Bu yüzden fazla bir para kazanamayınca çırağımız olmadı” dedi.
Türkmenoğlu, Kastamonu’nun tarihi camilerinden Nasrullah Camisi’nin kürsüsünü, Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Camisinin kürsüsünü ve 600 yıllık çivisiz tarihi Kasaba Köyü camisinin kürsüsünü yaptığını belirterek şöyle konuştu: “Burada Kur'an-ı kerim okunan kürsüyü ben yaptım. Oyma sanatını kullanarak yaptım. Bunlardan ayrılamadım, başka bir iş yapamadım. Ayrılamadım bu sanattan. Hayatım bu sanatın içerisinde geçti. 103 yaşındayım ama hâla buralardayım.”
Genellikle oymalarında ceviz ağacını kullandığını belirten Türkmenoğlu, ceviz ağacının sağlam olduğunu ve oyma sanatı için çok ideal bir ağaç türü olduğu için tercih edildiğini kaydetti.
Sabri Türkmenoğlu’nun oğlu Mahir Türkmenoğlu da, babasının oyma sanatı işini Allah rızası için yaptığını ifade ederek şunları söyledi: “Çok kişiden para almadan levha yaptı. Kur’an-ı Kerim levhaları, ayetleri yazdı. Kastamonu’da bir caminin mihrabına 5 bin dolar istemişler. Adamlar tabi pahalı bulmuş. Babam o zaman 600 liraya bu mihrabı yaptı. Sadece malzeme parası aldı. 5 bin dolara yapılan minberi, 600 liraya yaptı.”
Babasının Kastamonu ve ilçelerindeki camilerde birçok eserinin bulunduğunu anlatan Mahir Türkmenoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Tosya’daki camide bir eseri var. Sonuçta cebinde 1 lira parası yoktu. Allah’a şükür kimseye muhtaç olmadık. Bizlere de öğretti işte birkaç şey. Oğlum yapıyor şimdi, o biraz daha teknolojiyi de kullanarak yapıyor.”
