Kaçımız aynaya baktığımızda keyif alıyoruz?
Sadece saçınızı tararken, ya da yüzünüzü yıkarken değil de gerçekten anlam dolu bakışlarınızla kendinize “kendiniz” olarak baktınız mı hiç?
Hepimiz hayatımızda sorunlar ile karşılıyoruz. Farklı zamanlarda pek çok insana anlatıyoruz. Aslında sorun bir tane de olsa ne kadar çok insana anlatırsak da rahatlayamıyoruz..
Sorunumuzu başkasına anlatmakla rahatliyoruz da çözmüş oluyor muyuz yoksa üstünü mü örtmüş oluyoruz da huzursuzluğumuzdan kurtulamıyoruz..
Gerektiği zaman bir aynanın karşısına geçsek kendimizle yüzleşsek ağır eleştiriyi kendimize yapsak ya da bir başarı elde ettiğimizde yine aynanın karşına geçerek “iyi iş başardın” diyerek kendimize sevgi gösterisinde bulunsak..
Başkalarına verdiğimiz değeri ve önemi neden kendimize vermeyelim ki?
Hep diyorum, yine diyeceğim ; “Önce insan kendini sevmeli, kendine değer vermeli.”
Özeleştiri alışkanlığımız olmadığında ve eleştirilere açık olmadığımız taktirde hep aynı yerde döner döner dururuz. Ne kırdığınız insanlar döner gelir, ne kaçırdığınız fırsatlar..
Sırf bu büzden bir çınar ağacı gibi sağlam, uzun ömürlü sandığımız ne dostluklarin yıkıldığını gördüm ne yazık ki..
Sebebiyse çözülmeden geride bırakılmış, ertelenen sorunların üstünü kapatmak ve hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmek..
Sorunları çözmeden üstüne bir örtü örtmek ne kadar doğru sizce de?
Oysa ki kökünden söküp atmadığımız bu sorunlar o örtüyü bir anda kaldırdığınızda yıllar sonra bile karşınıza çıkacaklar..
Ertelenen sorun, aslında sokmasından korkulan akrep gibidir..Ve ne zaman bizi zehirleyeceği belirsizdir..
Kaçmak ve olayı geçiştirmek, durumu çözmekten çok daha kolay bir yöntemdir. Ama doğuracağı sonuçlar çok ağır olabilir..
İnsan özünde kendini sevmeli, değer vermeli, saygı duymalı ve mutlaka bir kitap gibi kendini okumalı, kendini eleştirmeli..
Aynanın karşısına geçip kendinize “kendiniz olarak bakın” derim..
Ben bunu keyifle yapanlardanım. Orada gerçek kendimi görmeyi ve bazen de kendimi acımısızca eleştirmeyi seviyorum:)
Aynaya baktığınızda sadece görselliğinizi değil, olayları karşılayış tarzınızı, karakterinizi, misyonunuzu, nasıl bir kişi olduğunuzu görmeli ve sorgulamalı..
Bunu ilk yapmaya başladığımda kendimin “gerçek yansımasını” ilk defa keşfettim..
Bazen doğrularımı, bazen yanlışlarımı görüyor; doğruların üzerinden geçiyor ve yanlışlarımı da düzeltmeye çalışıyorum. Yaşadığım ve karşılaştığım sorunlara artık tek taraflı bakmıyorum; empati kurarak olaylara karşımdakinin gözüyle de bakıyor; davranışlarımı analiz ediyor ve doğrularımı keşfediyorum..
Ve buna devam ettiğim sürece kendimden daha çok keyif alıyorum..
Sizler de aynada kendinizi keşfedin!
Hadi bugünle başlayalım, hep beraber
“Ayna ayna söyle bana ben kimim?”
Sağlık ve sevgiyle kalın..
Rastgele insanlık!