MHP Lideri Devlet Bahçeli twitter hesabından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan saldırıya tepki gösteren Bahçeli'nin mesajları şöyle:
"Üzülerek söylemek isterim ki, Türkiye’nin etrafı kabaran şiddet, artan şikâyet, azgınlaşan şedit ve şirret hesaplarla çevrilmiştir. Sanki musibetler hâkimiyet kurmuş, sanki felaketlerin sözü ve hükmü geçer olmuştur. Ülkemizin huzur ve esenlik yüzüne kara çalınmıştır. Kavga ve karışıklığa ümit bağlayan hain ve harici odaklarla, geleceğini Türkiye’nin yıkımına bağlayan milli irade karşıtları aynı cephededir. Her gün bizleri acıya boğan şehit haberleri gelmektedir. Her gün vahim ve trajik olaylar vuku bulmaktadır. Bu gidişatın sonu ise karanlıktır. Terörün beli kırıldı diyordu malum şahıs Aslında kırılan Türkiye’nin omurgası, tarihi ve milli bünyesiydi Kırılan umutlardı, gelecekti. Günahkârların yanlı ve yozlaşmış yönetimi Türkiye’yi içten içe eritmektedir. Vatan mahzundur, yardım ve desteğe muhtaçtır. Merhum Namık Kemal bizlere şöyle seslenir: “Vatan sevgisinden maksat toprağa değil, onun üstünde yaşayan insanlara duyulan sevgidir.ö İnsan sevgisi olmayanlarda vatan ve millet sevgisi zaten bulunmaz. Bunların dilinde yalan, dibinde çalan, elinde haram da eksik olmaz. Sarayda millete pusu planları kurup Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasıyla ahlaki ve vicdani tükenmenin dibini boylayanla istikbal olmaz. Bu kafa yapısının tahakkümü altındaki bir ülkede gazeteciye saldırılar normal, söz ve düşünce hürriyetine operasyonlar sıradan görülür. Gözü dönmüş ve tembihlenmiş şehir eşkıyaları tarafından Gazeteci Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı lanetliyor, kendisine geçmiş olsun diyorum. Ankara Dikimevi’nde bir belediye otobüsünün yol açtığı kazada hayatlarını kaybeden 12 vatandaşımıza rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Bugün Diyarbakır Silvan, Şırnak Beytüşşebap ve Mardin’de şehit edilen 4 vatan evladına Rabbim’den rahmet niyaz ediyorum. Gelecek ya kaos olacak, ya da milli ve milliyetçi bir kararla ülkenin önü ve bahtı açılacak. Bu itibarla 1 Kasım’da gelecek oylanacak. Aldatıcı, alçaltıcı ve aşağılayıcı bir yönetimden kurtulmak; kumpas, komplo ve şiddet kurgusuyla yolları ayırmak için çare Türk milletidir. Geleceğe oy vermek, ihanete set çekmektir. Geleceğe oy vermek, yalancılar şahını ihtar etmektir. Dün geçti, gelecek ise elimizdedir. Hiç yaşanmamış ümitler gelecektedir. Hiç açmamış çiçekler, hiç söylenmemiş sevgi şarkıları geleceğin koynundadır. Çalan, soyan, saldıran, hakaretleri saydıran tuzakları kurduran milletin varlığına kast edenlerle bir gelecek planlaması olmaz, olmayacaktır. Sövene dilsiz, vurana elsiz durmayacağız.Gelecek için geleceğiz, gelecek için heyecanla, tıpkı bir mızrak gibi kötülüğün bağrına saplanacağız."
"Üzülerek söylemek isterim ki, Türkiye’nin etrafı kabaran şiddet, artan şikâyet, azgınlaşan şedit ve şirret hesaplarla çevrilmiştir. Sanki musibetler hâkimiyet kurmuş, sanki felaketlerin sözü ve hükmü geçer olmuştur. Ülkemizin huzur ve esenlik yüzüne kara çalınmıştır. Kavga ve karışıklığa ümit bağlayan hain ve harici odaklarla, geleceğini Türkiye’nin yıkımına bağlayan milli irade karşıtları aynı cephededir. Her gün bizleri acıya boğan şehit haberleri gelmektedir. Her gün vahim ve trajik olaylar vuku bulmaktadır. Bu gidişatın sonu ise karanlıktır. Terörün beli kırıldı diyordu malum şahıs Aslında kırılan Türkiye’nin omurgası, tarihi ve milli bünyesiydi Kırılan umutlardı, gelecekti. Günahkârların yanlı ve yozlaşmış yönetimi Türkiye’yi içten içe eritmektedir. Vatan mahzundur, yardım ve desteğe muhtaçtır. Merhum Namık Kemal bizlere şöyle seslenir: “Vatan sevgisinden maksat toprağa değil, onun üstünde yaşayan insanlara duyulan sevgidir.ö İnsan sevgisi olmayanlarda vatan ve millet sevgisi zaten bulunmaz. Bunların dilinde yalan, dibinde çalan, elinde haram da eksik olmaz. Sarayda millete pusu planları kurup Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasıyla ahlaki ve vicdani tükenmenin dibini boylayanla istikbal olmaz. Bu kafa yapısının tahakkümü altındaki bir ülkede gazeteciye saldırılar normal, söz ve düşünce hürriyetine operasyonlar sıradan görülür. Gözü dönmüş ve tembihlenmiş şehir eşkıyaları tarafından Gazeteci Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı lanetliyor, kendisine geçmiş olsun diyorum. Ankara Dikimevi’nde bir belediye otobüsünün yol açtığı kazada hayatlarını kaybeden 12 vatandaşımıza rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Bugün Diyarbakır Silvan, Şırnak Beytüşşebap ve Mardin’de şehit edilen 4 vatan evladına Rabbim’den rahmet niyaz ediyorum. Gelecek ya kaos olacak, ya da milli ve milliyetçi bir kararla ülkenin önü ve bahtı açılacak. Bu itibarla 1 Kasım’da gelecek oylanacak. Aldatıcı, alçaltıcı ve aşağılayıcı bir yönetimden kurtulmak; kumpas, komplo ve şiddet kurgusuyla yolları ayırmak için çare Türk milletidir. Geleceğe oy vermek, ihanete set çekmektir. Geleceğe oy vermek, yalancılar şahını ihtar etmektir. Dün geçti, gelecek ise elimizdedir. Hiç yaşanmamış ümitler gelecektedir. Hiç açmamış çiçekler, hiç söylenmemiş sevgi şarkıları geleceğin koynundadır. Çalan, soyan, saldıran, hakaretleri saydıran tuzakları kurduran milletin varlığına kast edenlerle bir gelecek planlaması olmaz, olmayacaktır. Sövene dilsiz, vurana elsiz durmayacağız.Gelecek için geleceğiz, gelecek için heyecanla, tıpkı bir mızrak gibi kötülüğün bağrına saplanacağız."