İçişleri Bakanı Soylu, gazeteci Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı.
Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;
Günde 100 bin maske üretebilecek bir sistem kurduk ve şu anda üretiliyor. Hem bizim personelimizi hem de Sağlık Bakanlığı'na iletiliyor. Kaymakamlıklarımız, valiliklerimiz, 112 hizmetimiz full çalışıyor.
"SAĞLIK BAKANIMIZIN HAKKINI VERMEK İSTERİM"
Uyguladığımız bir süreç var. Bu mesele önce Çin'de başladı ve yakın komşumuz İran'a geldi. Avrupa, ABD de izlerken bu salgın bize hiç gelmeyecekler diye düşündü. Biz Sağlık Bakanımızla Elazığ'dayken Cumhurbaşkanımız Sağlık Bakanını aradı. Corona virüsle ilgili konuşunca, Sağlık Bakanımıza "Sen Ankara'ya gel. Süleyman orada kalsın" dedi. Sağlık Bakanımızdan corona virüsün araştırılmasını istedi.
Dünyada tedbir alınmamışken biz İran sınırında Sahra hastaneleri kurduk. O günden bugüne Sağlık Bakanmızın hakkını vermek isterim. Bu virüsün dışarıdan geleceğini, üzerimize çok iş düşeceğini söyledi. Ardından tüm tedbirleri almaya başladık. 4 tane süreç var; Kamu sistemi, Sağlık sistemimizin ayakta kalması, Gıda-Sağlık hizmeti, Sosyal izolasyon
"ALMAMIZ GEREKEN TEDBİRLERİ ALDIK"
Toplum bunun Türkiye'ye gelip gelmeyeceği konusunda acaba ne olacak sorusuyla karşı karşıya. Dünya ilk kez bu virüsle karşı karşıya. Hiçbir tereddütümüz olmadı. Almamız gereken tedbirleri zamanında aldık. Birazdan da yeni bir genelge yayınlayacağız. Bizim dünyadan farkımız şu; bazı ülkeler rakamlar veriyorlar, ne kadarı topluma ulaştırılıyor. Biz işin başından itibaren şeffaf bir sistem kurduk. Sağlık Bakanımızdan ilk günden beri açıklamalarda bulundu. Adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.
"YA KARANTİNADA KALIRSINIZ YA DA DÖNERSİNİZ"
Dünyada uçak yolculukları, sınırlarını kapatalı çok bir zaman olmadı. Bize gelen umrecilerimizde veya yurtdışından gelenlerde. Avrupa'da patladığını gördüğümüz an pat diye tedbirimizi aldık. Suudi Arabistan'dan bize vakalarla ilgili bilgi gelmedi. Biz ta ki gelen Umrecilerden birinde vaka gördük. Hemen karantina kararı aldık. Ardından yurtdışından gelenlere de bunu uyguladık. Başka ülkelerin büyükelçileri gelmek istedi. Ya karantinada kalırsınız ya da dönersiniz" dedik.
Bu süreçte hemen koordine olduk. Umreden gelenler evlerine gitmeyi beklerken biz onları karantinaya aldık. 24 saat içerisinde tüm gerekenleri yerine getirdik. Hepsiyle ilgili de sağlık kontrolleri yapıldı. Virüsün hangi etkenden yayıldığını tespit ettiğimiz sürecinde önlemimizi aldık.
"HİÇBİR TEDBİR ALMAKTAN ÇEKİNMEYİZ"
Bizim almayacağımız tedbir yoktur. Sabahleyin valilerimizle bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmeyi de Cumhurbaşkanmıza arz ettik. Son 4-5 gündür Türkiye'de hayat %80 durmuş idi. Şimdi sokağa çıkma yasağı koyulabilir de. Üretim ve tedariğin dışında, sağlık dışında bir izolasyonun sağlandığını söyleyebilirim. Hiçbir tedbir almaktan çekinmeyiz. Bütün parametreleri izliyoruz. Şu anki durumda cumartesi pazar yaklaşık yüzde %95 durumunda eve çekildi. Yarını izleyeceğiz öbür günü izleyeceğiz.
Ekonomi muhakkak etkileyecektir. Dünyanın ekonomileri de etkileniyor. Ülkeler artık kendi ülkeleri içerisinde mi üretim yapacaklar. Bizim için 4 tane konuyu ayakta tutmamız önemli. Sağlık, gıda-hijyen, kamu düzeni ve sosyal izolasyonu sağlamaya çalışıyoruz. Bu 4 konu bizim için önemli. Eğer sağlayamazsak tüm tedbirleri alacağız.
2 gün önce Bolu'da bir kardeşimizi karantinaya aldık. Para istemiyoruz, 3 öğün yemeğini veriyoruz. Her türlü hijyen ve ihtiyacını karşılıyoruz. Benim devletime küfür ediyor. Ben şimdi bunu gözaltına almayayım mı?