Şimşek, TBMM’de konuyla ilgili soru önergesini yanıtladı. Zorunlu trafik sigortasının araç sahiplerinin üçüncü kişilere verecekleri zararlara karşı yaptırmak zorunda oldukları bir sorumluluk sigortası olduğuna dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti:
“Söz konusu sigortanın zorunlu olması, primlerinin makul seviyede olması gerekliliğini de beraberinde getirmektedir. Makul prim gerek sigorta sektörü, gerekse sigortalılar için anlamı olan bir ilkedir. Primler araç sahipleri için ödenebilir seviyede olmalı, tazminattan sorumlu olan sigorta sektörü için de bu yükümlülüğü karşılayacak düzeyde olmalıdır. Sektörün yükümlülüklerini finanse edemeyeceği bir düzeyde belirlenen primler kazazedeleri güvencesiz bırakacak, sigortalının ödeyemeyeceği seviyede olan bir fiyatlama uygulaması sistemde poliçesizliğe neden olacaktır.”
TAVAN FİYAT YOK
Mehmet Şimşek, zorunlu trafik sigortasında son dönemde görülen fiyat artışlarında, poliçe tanzimi esnasında teminat kapsamına girmeyen rizikoların yargı kararları ile kapsama dahil edilmesinin yanı sıra, fiyatlamada daha önce yapılan aktüeryal temele oturmayan düşük fiyat seviyelerinin kısa vadede artırılmasının da etkili olduğunu belirtti.
‘BİRLEŞİRSE KASKO ZORUNLU OLUR’
Yargı uygulaması kaynaklı yapısal sorunun giderilmesi için TBMM’deki torba yasa tasarısıyla hukuki altyapının netleştirileceğini vurgulayan Şimşek, trafik sigortaları ile ilgili daha geniş kapsamlı çalışmaların ise sürdürüldüğünü, bu aşamada diğer kategoriler için tavan fiyat uygulamasının planlanmadığını ifade etti.
Zorunlu trafik sigortası ve kaskonun birleştirilmesi önerilerini de değerlendiren Bakan Şimşek, “Her iki sigortanın tek poliçede verilmesinin önünde yasal bir engel yoktur. Nitekim bazı sigorta şirketleri bu şekilde pazarlama yapabilmektedir” dedi.
Şimşek, her iki sigortanın devlet tarafından düzenleme yapılarak birleştirilmesinin ise kaskoyu zorunlu hale getireceğine dikkat çekerek bu durumda primlerin daha da yükseleceğini vurguladı.
