On binlerce Çayırovalı’nın marşlar ve sloganlar eşliğinde yapmış olduğu yürüyüş kilometrelerce insan seli oluşturdu.
Çayırova’da Demokrasi Yürüyüşü
Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminin ilk yıl dönümünde Çayırova’lılar Milli İradeye, Demokrasiye, Vatan ve Bayrak’a bir kez daha sahip çıktıklarını gösterdi. On binlerce Çayırovalı’nın katılımı ile başlayan yürüyüş Fatih Caddesini tamamen doldurdu. Yürüyüşün başında Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci, Kaymakam Mustafa Hotman, AK Parti Çayırova İlçe Başkanı Zafer Kılıç, Milliyetçi Hareket Partisi Çayırova İlçe Başkanı Yunus Emre Düzdaban ve ilçe protokolü yer aldı.
Elde Bayrak Dilde Tekbir
Fatih Caddesi tünel üstünden başlayan yürüyüşte ilçe halkının elinde sadece Türk Bayrakları yerini aldı. Bayraklar ve tekbirlerle gerçekleşen yürüyüşte vatandaşlar omuz omuza birlik ve beraberlik mesajları verirken, yürüyüşe 7’den 70’e katılım olduğu gözlerden de kaçmadı. 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen yürüyüş Karakol Meydanına kadar devam etti.
Şehitler İçin Kur’an-ı Kerim ve Dualar Okundu
On binlerce vatandaşın tek yürek olduğu gecede Karakol Meydanı hınca hınç doldu. Dualar Kur’an-ı Kerimin okunduğu gecede meydanı boş bırakmayan Çayırova’lılar sloganlarına burada da devam etti.
Demirci, “Yürüyeceksin ki Millet Yürüyecek Arkandan”
15 temmuz demokrasi ve milli birlik gününü gönülden kutladığını söylerek katılımcıları selamlayan Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci, coşkulu konuşmasında şu ifadelere yer verdi. Demirci, “O gece iman dolu göğsünü tanka tüfeğe siper ederek canlarını feda eden 249 şehidimize Allahtan rahmet diliyorum. İnancımız gereği şehitler ölmez. Onlar diridirler ve peygamberimizin cennette komşusudurlar. Onları dünyaya getiren anaların ellerinden öpüyorum. 2196 gazimize de minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu vatanı hainlere çiğnetmediler. Allah hepsinden razı olsun. Yürüyeceksin ki millet yürüyecek arkandan.. Cumhurbaşkanımız ölümü göze alarak hep en önde yürüdü. Taşın altına elini değil vücudunu koydu. Milletine cesaret verdi. İlham verdi. Yön gösterdi. İçimizdeki Çanakkale ruhunu canlandırdı. Onun kararlı tavrıyla belki de devlet muhtemel bir işgalden, iç savaştan ve çökmekten kurtuldu. Cumhurbaşkanımızdan, başkomutanımızdan Allah razı olsun. 15 Temmuzda sağduyusuyla, milli duruşuyla, demokrasiden yana tavrını açıkça ortaya koyan, sonrasında da fitneye fesada geçit vermeyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den Allah razı olsun. 15 temmuz gecesi ülkemizin her yerinde cumhurbaşkanımızın işaretiyle meydanlara çıkarak demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkan ve 29 gün boyunca demokrasi nöbeti tutan milletimizden Allah razı olsun.
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki darbecilere karşı mücadele eden vatansever askerlerimizden ve kahraman polislerimizden de Allah razı olsun. Belki şehit veya gazi olmadılar, ama o gece yaptıkları hayati müdahalelerle bu hain teşebbüsü engelleyen isimsiz kahramanlardan da Allah razı olsun. Dünyanın dört bir yanında umudunu bize bağlamış ve Türkiye’nin bu belayı atlatması için dua eden mazlumlardan da Allah razı olsun.” dedi.
Demirci, “Başaramayacaklar”
On binlere hitap eden konuşmasında hain darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağını o gecede söylediğini dile getiren başkan Demirci, “15 temmuz gecesi Tüm Türkiye’yle birlikte Çayırova da ayaktaydı. Fatih Caddesi’nden başladığımız yürüyüşün sonunda Karakol Meydanında toplandık. Onbinlerce hemşehrimizle birlikte demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktık. Bazı kesimlerin unutturma ve itibarsızlaştırma çabalarına rağmen 15 temmuzu unutmayacağız, unutturmayacağız. Her yıl aynı yolu yürüyeceğiz. Aynı yerde toplanacağız. Çocuklarımızın, gençlerimizin, gelecek nesillerimizin genlerine, nakış nakış işleyeceğiz. 249 kahramanımızın şehadet şerbetini neden içtiğini tek tek anlatacağız. Hep birlikte inşallah, bir daha 15 temmuzların yaşanmasına fırsat vermeyecek nesiller yetiştireceğiz. Küresel Güçler Ekonomi, dış politika ve askeri alanlarda bağımsız politikalar geliştiren bir Türkiye istemiyor. Kendi ayakları üzerinde duran, yaptıklarıyla diğer devletlere model olan, batının ikiyüzlülüklerini cesaretle ortaya koyan Türkiye’yi hiç istemiyor. Siyasi ve ekonomik istikrarını kazanmış bir Türkiye adeta onların kabusu. Türlü oyunlar oynuyorlar. Yakın geçmişteki parti kapatma davaları, 367 garabeti, 27 nisan e-muhtırası, 17- 25 aralık yargı darbe girişimini, 15 temmuz darbe teşebbüsü. Kurucu sahiplerinin emriyle Fetösüyle, Pkksıyla tüm terör örgütleri Türkiyeye karşı birleşti. Maalesef bunlara bazı siyasi partiler de eşlik etti. Mezhep ve etnik köken üzerinden fitne ateşini yakmayı hedeflediler. Demokrasi nöbetlerini sabote etmeye çalıştılar. Ekonomik ambargolarla, dolar operasyonlarıyla geldiler. Başaramadılar. Yıkamadılar. Bayrağımızı indiremediler. Devletimizi çökertemediler. Hamdolsun toparlandık ve bu yıl yüzde 5’in üstünde büyümeyi yakaladık. Milletimiz büyük resmi gördü. 15 temmuzun bir işgal girişimi olduğunu ve oynanan oyunu idrak etti. Milletimiz, her yüz yılda bir uygulanan bölüp parçalayıp yönetme planına dur, dedi. Lideriyle, Cumhurbaşkanıyla, devletiyle bütünleşti ve “bu sefer olmaz” dedi. Siyasi düşüncemiz, inançlarımız dünya görüşümüz farklı olabilir. Etnik kökenimiz, mezhebimiz, meşrebimiz farklı olabilir. Dilimiz, ırkımız dinimiz de farklı olabilir. Herkesin malının, canının güvenliği , din ve fikir özgürlüğü devletin garantisi altındadır. Fakat asla tartışılmayacak ortak değerlerimiz var. “Tek Bayrağımız, Tek Vatanımız, Tek Milletimiz, Tek Devletimiz” var. Bin yıl önce Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparsalanımız var. İstanbulu fethederek bir çağ açıp, bir çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet’imiz var. İstiklal mücadelemizin önderi Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal’imiz var. Dağ gibi yükselen Çanakkale Destanımız var. Kurtuluş destanımız var. Birliğimizin, beraberliğimizin sırrı burada gizli. Elbette Düşman düşmanlığını yapacak. Ama biz biz birlik beraberliğimizi koruduktan sonra Allahın izniyle güzel ülkemizi hiç kimse yıkamayacak. 15 temmuz’ da milletimiz sadece darbeyi önlemedi. Türkiye’de darbeler tarihine noktayı koydu. 16 nisan referandumuyla milli irade perçinlendi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle koalisyonlara, devlette çiftbaşlılığa, siyasi istikrarsızlığa son verildi. 1960 darbesiyle kurulan askeri, bürokratik ve yargısal vesayet sistemleri tarihe gömüldü. 15 temmuz gecesi sosyal medyadan şu ifadeleri paylaşmıştım: "Asla başaramayacaklar. Darbeye karşı milletimizin bağışıklık sistemi çelik gibi güçlendi. Sabaha kadar herşey normale dönecek ve hesap zamanı gelecek. Bir avuç çapulcu, cuntacı bedelini ağır ödeyecek” . Hamdolsun öyle de oldu. Fetöcü, üniformalı teröristler için hesap vakti geldi. Ayrıca Fetö üyelerinden devletin temizlenmesi süreci hızla devam ediyor. 1 yıl öncesine göre bugün çok daha da güçlüyüz. Çok daha bilinçli, şuurlu ve sağduyu sahibiyiz. Geleceğe çok daha umut ve güvenle bakıyoruz. 2023 hedeflerine doğru hızla yürüyoruz. Allah bu kutlu yürüyüşte yardımcımız olsun. Bu gece burada 15 temmuz 2016’daki heyacanla biraraya gelen siz değerli hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. 29 gün birlikte demokrasi nöbeti tuttuğumuz fedakar, cefakar vatandaşlarımızla ve sizlerle gurur duyuyorum. Türk milletinin ve Çayırova ailesinin bir ferdi olmaktan onur duyuyorum. Çayırova’da böyle bir makamda sizlere hizmet etme şansını bana verdiği için Allaha şükrediyorum. Siz bize sahip çıktınız. Başta cumhurbaşkanımız olmak üzere seçtiğiniz hükümete ve bizlere sahip çıktınız. Yedirmediniz. Sizin için ne yapsak azdır. Gece gündüz çalışmak, hizmet etmek boynumuzun borcudur. Allahtan milletimizi, devletimizi 15 temmuz gibi belalardan korumasını temenni ediyorum. Şehit olan vatan evlatlarına bir kez daha Cenabı haktan rahmet diliyorum. Terörle mücadeleyi amansızca sürdüren askerimize, polisimize ve tüm güvenlik güçlerimize üstün başarılar diliyorum. Gazilerimize de minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bizler büyük Çayırova ailesiyiz. Ailemizi muhabbetle selamlıyorum. Hepinizi Allaha emanet ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.