Antalya'da 26 Haziran 2005 tarihinde Yenidoğan Mahallesi 3086 Sokak'taki bir gecekondudan gelen kötü kokudan rahatsız olanlar durumu polise bildirdi. Çilingir yardımıyla kapısı açılarak girilen evde, bir kanepenin altında şişmiş halde kadın cesedi bulundu. Öldürüldükten sonra kanepenin altına konulan cesedin, Mart 2005 tarihinde evi kiralayan Arzu Bozkaya'ya ait olduğu tespit edildi. Antalya'ya gelmeden önce Gaziantep'te genelevde çalıştığı tespit edilen Arzu Bozkaya'nın ölümüyle ilgili, genelevde randevu evi işlettiği iddia edilen Memik Zambak iki kez gözaltına alındı. Ancak somut delile ulaşamayan polis, şüpheliyi serbest bıraktı.
Cinayetten 10 yıl sonra geçen yıl Eylül ayında dosyayı yeniden ele alan polis, adli emanetteki bir çay bardağı üzerinde ve sigara izmaritlerinde Memik Zambak'ın parmak izini tespit etti. Yine cinayetin işlendiği tarihte cep telefonu sinyalinden Antalya'da olduğunun tespit edilmesi üzerine Zambak, 10 yıl sonra yeniden gözaltına alınıp cinayet suçundan tutuklandı.
Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada suçlamaları kabul etmeyen Memik Zambak, "Tatil için Antalya'ya geldiğimde Arzu'nun evinde 3-4 gün kaldım. Evde bu nedenle parmak izim çıkmış olabilir. Olayla ilgili daha önce de 2 kez gözaltına alınıp serbest bırakıldım. Cinayeti ben işlemedim" dedi, beraatını talep etti.
Memik Zambak'a baronun tayin ettiği avukatı Mustafa Kara da cinayeti müvekilinin işlemediğini iddia etti. Avukat Kara, olayla ilgili ifadesi alınan tanıkların hiçbirinin müvekkilini teşhis edemediğini söyledi.
Genelevindeyken kefil gösterildiği borçları ödemeden kaçtığı için öldürüldüğü iddia edilen Arzu Bozkaya'nın katilinin müvekkili olmadığını savunan Kara, “Memik Zambak ile maktul arasında borç ilişkisi ve husumet olduğu beyan edilmiş ise de bu doğru değildir. Müveklilim maktulün evinde misafir olarak kalmıştır. Sigara izmaritlerinde ve çay bardağında müvekkile ait parmak izi ve DNA izleri bulunmuş ise de maktulün bulunduğu odada herhangi bir ize rastlanılmamıştır" dedi.
Yargılama sonunda Memik Zambak'ı ömür boyu hapse mahkum eden mahkeme, takdir indirimiyle sanığa verilen cezayı 25 yıla düşürdü.
