CAMİNİN GENEL TARİHİ HAKKINDA BİZİ BİLGİLENDİREBİLİR MİSİNİZ?
‘’Caminin mimarı Acem Kalfa dır ve Mimar Sinan’ında en büyük ustasıdır. Acem Kalfa tarafından yaptırıldı. Bu yaptığımız araştırmalar sonrasında ise ortaya çıkmıştır. Caminin genel yapısını incelersek gözümüze cami Duvarının eğik olması şehrin verdiği büyük heybeti oluşumu zayıflatıyor. Turistler tarafından da çok merak da edilip de çok gelen bir sorudur ama aynı zamanda şehir yöneticileri tarafından da hiç merak edilmeyen bir konudur. Yönetimler bunu biliyor yada neden bir çözüm üretemiyor, bunu bir türlü anlayamıyorum. Ama hem Belediye’nin hem il yönetiminin aynı zaman da vakıflarında ilgilenmesi gerekiyor’’.
‘’Baktığımızda hiçbir şey şekilde restorasyon süreci bir sene uzadı. Ayrıca iki ve üç firma değişti ama incelediğinizde duvardaki el yazıları ve ayetleri yanlış yazdılar hatta bu işi bilmeyen hattatlar orda ki ustalar tarafından yapıldı. Küllüye’ nin tam inşasını anlayamadılar tam doğrusu Külliye’yi yapan kişiler arasında kopukluk oldu. Firma değişikliği sebebiyle süreç kötü geçti. Bir kere kabloların dışarıda kalması, duvarın eğik olması, çamura ve yağmura karşı yerlerin tam hazır olmaması, iç düzenlemelerin hazır olmaması oranın bir ilim yuvası özelliğini kaybetmesine sebep oldu’’.
Konya da bulunan Mevlana Cami ve Külliyesi olsun, Edirne Selimiye Cami ve Külliyesin deki bölmeler kullanılmakta ve eskiye ait ne varsa görebiliyoruz da neden Çoban Mustafa Paşa Cami Külliyesinde göremiyoruz ?
‘’Gebze’ nin kendine ait bir müzesi yok, daha doğrusu tarihi eserlerle dolu olduğunu bilen bir yönetim yok , aksine Gebze tarihi eserlerle dolu bir yerdir. Bir yerde iki tane türbesi olan devletlerde illerde ilçelerde başta tacı yaparak gösterir. Örneğin Sivas ta Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Beyazıt’ın türbesi var. Sivas’a gittiğiniz de mutlaka size tarihi eser hüviyet’ i vermeye çalışırlar, başka bir ile gittiğiniz de fark etmez onu size göstermeye çalışırlar biz ise onu kendi tarihi eserlerimizi bilmiyoruz.
‘’Daha doğrusu bilen bir yönetici yetiştirmedik. Burada yöneticiyi suçlamak da doğru değil. İnsanlarımızda suçlu değil sıkıntı şurda burayı sadece sanayi kenti sadece para kazanacağımız bir yer ve para yatarımı olarak görülüyor fakat en büyük yatırım insana yatırımdır. Orda şehir yöneticileri zayıf çıktı. Böyle olunca şehre zarar verdi bilerek yada bilmeyerek bunu bilemiyoruz. Ama yaptığım araştırmalar sonucunda şehir yıkılmış , Gebze’nin 1400 yıllarda Kültür Tarih Araştırma Merkezi olduğunu ve yerinin de eski çarşı da olduğunu biliyor muydunuz? ‘’
‘’Gebze’nin iyi bir tarih danışmanı yok, bunun üzerine çok sık durmak lazım danışman eksikliği ve yönetici eksikliği var bu aşikar. İyi bir danışman bulabilsek bu iyi olur. Belediye bünyesine bir tarih danışman aldı. Gebze yi tarihsel açıdan kendisinden soğuttu hatta Gebze Kültür merkezi aylarca konferans ta boş kişilere yaptırdı ve bence yetersizdi’’
GEBZE DE MÜZE AÇILMALI
‘’Gebze de bir müze olmalı, hem müzesi hem sanayi müzesi. Sanayi müzesi şu şekilde Gebze bir sanayi şehridir.Gebze Sultan Orhan Fethi zamanında Şehr-i Orhaniye diye geçen bölgeleri vardır. Günümüze kadar saray tarihi ile ön plana çıkmıştır. Biz ne yapacağız hem tarih müzesi, hem sanayi müzesi yapacağız. İster ikisini bir yapalım ister ayrı ayrı ama müze olmalı. Şehir in bir tanıtımı bir yüzü olsun. Bakın şehirlerinde müze olmayan Bayburt ta bir müze var 9 ödül birden aldı. Neden biz alamıyoruz. Ferhat ile şirin gibi aşkla yaptılar , bize bu kadar yakınken biz neden yapamıyoruz.Bırakın müzeyi bizim ilk önce kütüphanemiz olması lazım, şehrimizin bir kütüphanesi yok, kimse bana Çoban Mustafa Paşa içerisinde 2000 çeşitlik bir kütüphanemiz var, Halk kütüphanemiz var demesin orası evden farkı yok. Kütüphane demek şehre huzur demek ferahlık getirmesi, ders çalışma alanlarının olması’’
‘’İşte kütüphanemiz olsa kimse gelmez söylemleri bağlayıcı değildir, bahanedir, sonuç değildir, sebep değildir. Gebze’ de her şeye yer var fakat tarihe yer yok. Ve son olarak ise şunları eklemek isterim tarihi konferanslar sıklaştırılmalı, etkinlikler de daha dolu konulara yer verilmeli diye düşünüyorum.
Milli Hakimiyet Gazetesine Bu röportaj dan dolayı teşekkür ediyorum’’.
HABER : HEDİYE NUR ARICAN