Ülkemizin uzun süredir gündeminden düşmeyen acı konuların başında kadın cinayetleri geliyor.
Kadın cinayetleri üzerine o kadar acı hikayeler ortaya çıkmada ki hepimizi derinden sarsmaktadır.
Konuyla ilgili olarak yazıyı yazmaya karar verdim ama, saatlerdir cümleye nasıl başlayacağımı bilemiyorum…
Yazması bu kadar zorken, olayı yaşayan kadınlar veya çocuklarının psikolojisini düşünmek bile çok can yakıcı bir şey…
Kadınlar hakkında Kuran-ı Kerimde bir çok Ayet ve Hadisi şerifler varken.
Müslüman ülkede yaşayıp, Allah’ın verdiği canı, emanet ettiği kadınlara nasıl kıyılabiliyor…
Kadın cinayetleri, kadına şiddet bu kadar artıyorken, neden herkes sadece o gün tepki gösteriyor?
Ertesi gün her şey yine eskisi gibi oluyor.
Cinayete kurban giden kadınlarımız kısa sürede unutuluyor.
Gündemde kadın cinayeti olunca, Sosyal medyada herkes tepkisini gösteriyor bir sürü yazılar paylaşılıyor.
Duygulanıyorum, işte benim milletim tepki gösteriyor, birlik oluyor diyorum…
Ama ertesi gün herkes hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor.
Yaşanılan olaylara sadece o gün tepki gösteriliyor.
Olan cinayete kurban giden kadına ve çocuklarına oluyor onlar ömür boyu olaylardan etkileniyor…
Anlayacağınız, ateş düştüğü yeri yakıyor sadece…
Tepkimiz sadece gündeme göre olmasa, verilen tepkiler kadın cinayetleri, şiddetleri son bulana kadar devam etse birlik olunsa belki de şu an ölen kadınlarımız çocuklarıyla vakit geçiriyor olacaktı…
Çocuklarının okula gittiğini, mezun olduğunu görmeden, ilk heyecanlarını yaşayamadan yaşam haklar ellerinden alınmayacaktı.
Gösterilen tepkiler geçici değil, çözümlü tepkiler olmalı…
Markette ki 25 kuruşluk verilen poşet ücretine gösterilen tepki, kadın cinayetlerine gösterilmiyor…
Her olayda dışarı çıkıp günlerce tepki gösteren halk nerede?
Devletimiz neden kalıcı çözüm bulamıyor?
Gezi Parkı olaylarında ortalığı birbirine katanlar nerde…
15 Temmuz olaylarında ülkesi için bayrağı için canını ortaya koyabilecek kadar cesur olan halkım neden kadın cinayetlerinde suskun kalıyor.
Kadınlar neden ölüyor?
İlla bu yaşananlar kendi sevdiklerimizden birinin başına mı gelmeli?
Lütfen….
Yanmasın canlar, kadınlar ölmesin…
Yaşama hakları ellerinden alınmasın…!
Çocuklar annesiz, kalmasın…
Tekirdağ’da yaşanan olayda hafızlarımızda kalan annenin “Ölmek istemiyorum”, kızının ise ‘’Anne ne olur ölme’’ feryadı nasıl unutulabilir.
O vicdansız görüntüler nasıl hafızalarımızdan silinebilir!
Bir çocuk için bu yaşadıklarının psikolojisini hiç birimiz düşünemeyiz belki!
Parkta oyun oynaması, ailesiyle güzel vakitler geçirme çağındaki bir kızın omzuna yüklediğimiz bu yükü düşünemiyorum. Benim aklım almıyor.
Olayı yaşatan vahşi babanın açıklamalarını ise dehşetle okuyorum.
Bu kin, bu nefret nasıl oluştu. Bu nasıl bir vicdan çocuğunun da hayatını karartabilecek kadar canice…
Kırklareli’nde yaşanılan bu tahlisiz olay hakkında muhabir arkadaşlar vatandaşa sormuş, Konu hakkında ne düşünüyorsunuz diye?
Kadın, ‘’ Boşanmasaydı, Kocasını dinleseydi bu tarz şeyler olmaz’’ demiş.
Videonun devamını izlemedim.
Çünkü hem cinsin için böyle bir şey demek çok acı…
Boşandı diye, canında mı olması gerek?...
Kadın açık giyemez, gülemez, erkek arkadaşı olamaz, akşam dışarı çıkamaz vs tarzında cahilce zihniyeti bırakın…
Kadın cinayetleri son bulsun dedikçe, olaylar gün geçtikçe çoğalıyor…
Artık herkes günü birlik değil de kalıcı çözümler için tepki göstermeli…
Tepki göster ki yarın da senin başına gelmesin…!
Temennim artık kadınlar ölmesin, şiddet görmesin, tecavüze uğramasın, çocuklar ağlamasın…
Unutmayalım ki kadının olduğu her yer cennet, çiçek bahçesi…
Soldurulmayın kadınları. Soldurmayın dünyanızı…
Saygılarımla….