Davutoğlu O Tarihi Açıkladı

Konuşmasında siyasi parti liderlerine teröre karşı birlik çağrısında bulunan Davutoğlu, "4 Ekim’de seçim beyannamemizi açıklayacağız. Buradan sözlerime son vermeden önce diğer siyasi parti liderlerine çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin hep beraber şiddete ve teröre karşı birleşelim. 20 Temmuz’da Suruç’ta saldırı olduğunda bütün siyasi parti liderlerine ortak deklarasyon çağrısında bulunmuştum. Ama maalesef Sayın Kılıçdaroğlu dışında olumlu cevap veren olmadı. Bir kez daha sesleniyoruz. Gelin 1 Kasım seçimlerine giderken teröre karşı, şiddete karşı ortak bir deklarasyonla 1 Kasım’da tam bir güvenlik ortamı içinde seçimin gerçekleşmesi için çağrıda bulunalım. Terörü şiddeti kim desteklerse ona karşı 1 Kasım’da milli iradenin sözcülüğünü yapalım. Bütün siyasi parti liderlerine çağrıda bulunuyorum. Terör ve şiddet üzerinden sandıklara, sandık iradesine tasallut etmek isteyenlere karşı ortak bir tavırda buluşalım" açıklamasında bulundu.
 
"4 SİYASİ PARTİ OLARAK ŞİDDETİN KARŞISINDA OLACAĞIMIZI İLAN EDELİM"
 
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dikkat ediniz 13 Ağustos’ta 553 STK lideri Güneydoğu’da Doğu Anadolu’da ’edi-bese’ dedi. Yeter artık silahları bırakın, dedi. Şimdi biz, hepimiz bütün siyasi parti liderleri olarak bu çağrıya destek vermeliyiz. Aynı şekilde 1 Eylül’de köklü aşiret liderleri Silopi’den silahları bırakın; diye bölücü terör örgütüne çağrıda bulundu. Geçen hafta Ankara’da ’Teröre Hayır Kardeşliğe Evet’ yürüyüşü gerçekleştirildi. Dün de ’Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses’ dedik. Şimdi bir kez daha siyasi parti liderlerine çağrıda bulunuyorum. Gelin, seçim kampanyaları başlamadan, hep beraber ortak deklarasyonla bu seçim kampanyasında her türlü şiddete karşı omuz omuza duralım. Şiddet kime karşı yapılırsa yapılsın, 4 siyasi parti olarak bunun karşısında olacağımızı ilan edelim. Biz bütün şiddet eylemlerini kınadık ama Ak Parti’ye karşı yapılan şiddet eylemleri maalesef diğer partilerce kınanmadı. Zannettiler ki bizim milletvekili adaylarımız baskı altında tutulurlarsa, bizim ilçe başkanlarımız kaçırılırlarsa AK Parti kadroları siner, geri çekilir. Baskılar karşısında susar mıyız?"