Batman’ın Sason İlçesi’ndeki kadın köy korucuları, artan terör nedeniyle duvara astıkları ‘Kaleş’leri indirdi. Gürgenli Köyü’nün maaşlı korucularından Gülsem Abay, 1.5 aydır teyakkuz halinde olduklarını, çözüm sürecinde dışarıya silahsız çıkarken son günlerdeyse ‘Kaleş’siz adım atmadıklarını belirtiyor. Abay, köyün bir diğer maaşlı korucusu olan Fikriye Şahin ile 25 yıldır mevzide nöbet tuttuklarını söylüyor
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, yıllardır teröre karşı yaşadıkları bölgenin güvenliğini sağlamaya çalışan kadın köy korucuları, çözüm sürecinde duvara astıkları ‘Kalaşnikof’larını Suruç katliamı sonrasında artan terör nedeniyle yeniden omzuna astı. Terör örgütü PKK’nın yoğunlaşan saldırılarına karşı önlemlerin arttığı yerlerden biri de Batman’ın Sason İlçesi’ne bağlı korucu köyü olan Gürgenli. 1992-1993’lü yıllarda PKK’nın en fazla baskın yaptığı köylerden Gürgenli’de uzun yıllardır maaşlı olarak köy koruculuğu yapan Gülsem Abay (45) ile Fikriye Şahin, 1.5 aydır dönüşümlü olarak elleri tetikte devriye geziyor ve mevzileri bekliyor.
GÜRGENLİ’NİN 25 YILLIK 2 KADIN KORUCUSU
1992-1993 yıllarında koruculuk yapan eşlerini PKK’nın yola döşediği mayına basmaları sonucu kaybeden Gülsem Abay ile Fikriye Şahin, eşleri şehit olduktan sonra koruculuk yapmaya başlıyor. O tarihten bu yana Gürgenli Köyü’nde koruculuk yapan Gülsem Abay ile Fikriye Şahin, gündüz çocukları ve ev işleriyle ilgilenip akşam nöbete çıkıyor. Evlerine 150 metre uzaklıktaki mevzilerde her akşam nöbet tutan kadın korucular, erkek korucular askerle birlikte yol ve mayın kontrolüne gittiklerinde köye de sahip çıkıyor.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM ETSİN’
2 çocuk annesi Gülsem Abay, çözüm sürecinin sona ermesiyle tedirginliklerinin arttığını, köyde kuş uçurtmadıklarını belirtip devam ediyor: “2 yıl önce çözüm sürecini destekledik, ‘Barış olsun’ dedik. Barış sürecinde damdan inmiyorduk, silahla gezmeye ihtiyaç duymuyorduk. O dönem silahı elimize zor alırken şimdi kolumuzdan Kaleş’i indirmiyoruz. Evimle mevzi arasında 150 metre var. Çocuklarımdan biri askerde, diğeri okuyor. Zorluktan ziyade korku bizi tedirgin ediyor. Fikriye ile ortaklaşa nöbetleşiyoruz. O şimdi İstanbul’da. Bu yaz bizim için korkuyla geçti. Mermilerimizi artırdık, Jandarma çözüm ürecinde ağır silahları almıştı, şimdi geri verecek. Bir de kısa namlulu silah istiyoruz. Kaleş her yere taşınmıyor. Günümüz nöbetsiz geçmiyor. Silahlar sussun, çözüm süreci yine devam etsin.”
‘ÖZLÜK HAKLARIMIZDA İYİLEŞTİRME İSTİYORUZ’
Gürgenli Köyü’nün eski muhtarı da Gülsüm Abay gibi kısa namlulu silahların özellikle erkek korucular için gerekli olduğunu söylüyor. Köyün eski muhtarı, “Güvenlik önlemleri son aylarda 3-4 kat arttı. Diken üstündeyiz. Her an ne olacağı belli değil. Devlet, korucuları biraz daha önemsesin. sağlık sisteminden yararlanamıyoruz, yeşil kartla hastanelere gidiyoruz. Maaş ve özlük haklarımızda iyileştirme istiyoruz” diyor.
‘30 YILDIR YÜRÜRLÜKTE STATÜLERİ HÂLÂ ‘GEÇİCİ’
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, köy korucularının özlük hakları ve sorunlarıyla ilgili Başbakan Davutoğlu ile yaptıkları görüşmeyi anlattı: “Devletten sadece maaş alıyoruz. sigorta primlerimiz ödenmiyor. Şimdi Genel Sağlık Sistemi’ne dahil olduk ancak özel ve üniversite hastanelerine gidemiyoruz. Kalaşnikofları şehirlere götüremiyoruz. Böyle olunca 13 arkadaşımız şehit oldu. Bundan dolayı Başbakan’dan kısa namlulu tabanca ile silah taşıma ruhsatı için ödediğimiz 3 bin 500 TL’lik harç parasından muaf tutulmayı talep ettik.”
350 KADIN KORUCU VAR
Terörle mücadelede 30 yıldır yürürlükte olan ‘koruculuk sistemi’ 22 ilde uygulanıyor. Geçici korucu sayısı 46 bin 495. Gönüllü köy korucularının 2013 yılındaki rakamı 19 bin 343’tü. Bu sayı emekli ve gönüllülerle 100 bini geçiyor. Kadın korucu sayısıysa 350. Emekliler 750 TL, emekli olmayanlarsa bin TL maaş alıyor.