Erdoğan'a 2019 yılına kadar yapmayı planladığı değişiklikler soruldu. Dışardan bakan atanacak mı, kabine değişecek mi, AK Parti grubunda kim konuşacak, TBMM genel kuruluna katılacak mı?
İşte Erdoğan'a Brüksel dönüşü yöneltiler sorular ve o sorulara verdiği yanıtlar;
GRUPTA KİM KONUŞACAK?
-Yeni anayasaya aykırı olmayan, yeni sistemin biraz yaygınlaştırılmasıyla alakalı bir düşünceniz var mı, 2019’a kadar, yeni adımlar atılacak mı?
- Cumhurbaşkanı olarak biliyorsunuz, yılda bir kez parlamentonunun açılışında konusma yapıyoruz. Belli günlerde bayram vesaire, gelir izleriz, genel kurulu. Bunun dışında böyle bir durum söz konusu değil. Ama parlamentoda bizim grup odamız var, grup odama gelebilirim. AK Parti’nin grup odası var. Abdullah Bey, malum 4 ay başbakanlık yaptığında ben bir takım çalışmalarımı orada yürütmüşümdür. Ayrıca, yapılan salı günkü grup toplantılarında, konuşma yapabilirim. O zaman yapmadım, ama şimdi yapmam mümkün. Ama diyelim ki ben gelemedim, orada genel başkan vekili olarak Binali bey grup konuşmasını aynı şekilde yapabilir, buna da mani bir hal yok. Şu anda mesela yurtdışındayız, salı günü olsaydı bu, partinin grup toplantısını pekala sayın Başbakan da yapabilirdi. Bu da bir şeyi gösterecek şimdi.
BAKANLAR KURULU HAFTADA BİR OLABİLİR
-Cumhurbaşkanlığı’nda Bakanlar Kurulu toplantısı olur mu? 2 aylık yapmıştık, 1 aya indirdik, 15 güne de indiririz. Buna itiraz edeneler, anayasayı okumuyorlar, bakmıyorlar anayasaya. Orada diyor ki, cumhurbaşkanı istediği zaman bakanlar kurulunu toplanmaya çağırır. 2 ayda bir demiyor, ayda bir demiyor, istediği takdirde bakanlar kurulunu toplar.
-Bakanlar kuruluna artık hep siz mi başkanlık edeceksiniz?
-Şu anda cumhurbaşkanı olarak bizim de üzerimizde yükler var. Sayın başbakanla, tabi bu işin paylaşımını yapacağız. Diyelim ki belli aralıklarla biz bakanlar kurulunu toplarız, onun dışında da sayın başbakan bakanlar kurulu toplantısını yapar.
-Kılıçdaroğlu da kendi ifadesiyle kontrollü darbenin ipliğini pazara çıkaracağına dair açıklamalarda bulundu. Bu hususta değerlendirmeniz nedir?
-Hala orda mı Kılıçdaroğlu ya? Çıkarsın, zaten onun ipliği pazara çıkarması o kadar uzun sürüyor ki. Bu kadar uzun metrajlı ipleri nasıl buluyor anlamakta zorluk çekiyorum. Şimdi bir defa, onun da kongre sorunu var. Eğer varsa geç kalmasın hemen çıkarsın. Ama önce o kendi içindeki FETÖ’cüleri bir temizlesin. FETÖ’yle elele yürütüyorlar işlerini.
-AB temsilcileriyle ve üye ülkelerin temsilcileriyle görüştünüz. Şimdi sizi kapıda karşıladılar. Vize serbestisi konusunda bir gelişme var mı? “Beyaz bir sayfa” açıldı diyebilir misiniz AB ile?
-Şimdi tabi kendileri de birtakım çalışmalar yapmışlar. Şu anda kendilerinden bu yaptıkları çalışmaya yönelik biz 12 aylık takvim aldık. Bu takvim üzerinde dışişleri ve AB bakanlıklarımızla bir çalışma yapacağız ve adımları atacağız. Tabi vize meselesi değil sadece, Kızılay ve AFAD'ın oralara yapacakları para yardımı hususunu da gündeme getirdik. Bu husus da gündemde kaldı. Bu konu üzerinde de çalışmaları karşılıklı yürüteceğiz.
- DEAŞ ile mücadelede NATO unsurlarıyla YPG arasında bir ilişki olacak mı? NATO’nun kurum olarak YPG’ye bakışlarının nasıl olduğu konusu hiç gündeme geldi mi?
-Bu daha önce Stoltenberg’le özel görüşmemizde gündeme gelmişti. NATO'nun YPG’ye öyle müspet bir bakışı sözkonusu değil. YPG'ye öyle tertemiz, pirüpak bakmıyorlar. YPG konusunu NATO üyesi olan AB üyesi ülkelerle de konuştuk. YPG'yi ve bizim bu konudaki tavrımızı onlara da anlattık.
ABD’nin malum, Rakka’da yapacağı bir operasyon var. Kimle beraber, YPG ile beraber. Ama yine biz tekrar belirttik; ‘Ülkemize yönelik herhangi bir yanlışlık olursa angajman kurallarını uygularız’ dedik. Şu andaki süreç Irak için de geçerlidir, Suriye için de geçerlidir.
-Sayın Cumhurbaşkanım, Fransa Cumhuriyet tarihinin en genç cumhurbaşkanıyla bir araya geldiniz. Sizde Macron nasıl bir intiba bıraktı? Avrupa’nın hasta adamlarından olan Fransa’ya bir şifa verebilecek mi?
Çok iddialı bir soru (Gülüşmeler). Dün bir bugün iki. Genç, 40 yaşında bir arkadaşımız. Temenni ederim ki Türkiye-Fransa arasındaki ikili ilişkileri bu dönemde çok daha farklı bir yere taşırız. Pozitif bir enerji verdi. Bu pozitif enerjinin, gerek yatırımlarda, gerek ticari ilişkilerde bizi iyi bir yere taşıyabileceğini düşünüyorum. Mesela, Fransa-İtalya-Türkiye arasında savunma sanayi alanındaki işbirliğini hayata geçirmek, aramızda önemli bir bağ oluşmasına vesile olabilir.