FETÖ/PDY terör örgütünün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişimi sonrası gazetesi kapatılarak bütün mal varlığına el konulan ve 28 gün gözaltında kalan Güngör Arslan, işi bırakan çalışanlarından birine daha ‘intikam’ duygusuyla cezalandırma yoluna gittiği ortaya çıktı. Daha önce işten ayrılan bir kadın personeline ‘don’ gönderdiği iddia edilen, yine yanından ayrılan bir çalışanının lastiklerini keserek cezalandırmaya çalıştığı için karakolda ifade veren, hakkındaki şikayetini geri almayan bir başka çalışanına da mahkeme çıkışı darp girişiminde bulunan Güngör Arslan’ın son kurbanı kapatılan Bizim Kocaeli Gazetesi’nin sorumlu yazı işleri müdürü Eylem Selvi Arı oldu.
MAĞDUR ETTİ
Arı, Bizim Kocaeli Gazetesi kapatıldıktan sonra Arslan’ı yalnız bırakmamış, kurduğu internet sitelerinde çalışmaya devam etmişti. Ama yaklaşık bir ay önce Arı, işten ayrılınca Güngör Arslan’ın gazabına uğradı. Arslan, kendi yazdığı yazılar nedeniyle mahkemenin verdiği para cezalarını Eylem Selvi Arı’nın üzerine yıktı. Bizzat kaleme aldığı yazıların arkasında durmayan, meslek etiğini de hiçe sayan Arslan, açılan davaları Eylem Selvi Arı’yı cezalandırmak için bir silah olarak kullandı, verilen para cezalarını ‘ödemeyeceğim’ diyerek, eski çalışanına hapis cezası verilmesine neden oldu.
Kapatılan Bizim Kocaeli Gazetesi’nde uzun yıllar sorumlu yazı işleri müdürlüğü yapan, gazete kapatıldıktan sonra da Güngör Arslan’a büyük vefa göstererek yeni açtığı internet sitelerinde çalışan Eylem Selvi Arı, “Güngör Arslan ile çalışmak istemeyenler haklıymış” dedi.
ÖDEMEZSE HAPSE GİRECEK
Eylem Selvi Arı, 30’a yakın davadan gelecek 300 bin TL’lik adli para cezasıyla baş başa kaldı. Arı, bu parayı ödeyemediği taktirde hapse girecek. Güngör Arslan da kendi yazdığı köşe yazıları ve hazırladığı ‘Kocaeli’de Bunlar Konuşuluyor’ sayfasındaki iftira niteliği taşıyan haberlerden dolayı açılan davalardan ve gelen para cezalarından bu yolla kurtulmuş olacak. Basın Kanunu’na göre açılan davaların hukuki sorumluluğu yazı işleri müdüründe olsa da, imtiyaz sahibi bu parayı etik olarak ödemek zorundaydı. Ancak Güngör Arslan basın etiğini bir kez kenara iterek meslek onurunu da lekelemiş oldu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Güngör Arslan’a köşe yazısı nedeniyle açtığı davayı kazandı, 10 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Ceza, o dönem sorumlu yazı işleri müdürü olduğu için Eylem Selvi Arı’ya kesildi. Arı, şimdi bunun gibi yaklaşık 30 davadan gelen para cezasıyla baş başa kaldı.
DAHA ÖNCE DE AYNISINI YAPMIŞTI
Güngör Arslan’ın daha önce de Bizim Kocaeli’nin eski ortağı Serpil Çolak’ın gazeteden ayrılmasını hazmedememiş, intikam almak için benzer bir yola başvurduğu iddia edilmişti. Çolak’a ortaklık payını vermeyen, oturduğu evi dahi elinden almaya çalıştığı ileri sürülen Arslan’ın bununla da yetinmeyip, ortağının evini basıp, cam-çerçeve indirdiği, tehditler savurduğu öne sürülmüştü. Serpil Çolak, kendisini maddi olarak zor duruma düşürüp geri döndürmeye çalışan Güngör Arslan’ı şikayet etmiş, mahkemeden ‘uzaklaştırma’ kararı almış, hatta mala zarar verme ve tehditten dava açmıştı. Serpil Çolak, mücadelesine hukuki zeminde devam ettiği öğrenildi.
Güngör Arslan, Eylem Selvi Arı gazeteden ayrıldıktan sonra kesinleşen bir cezayı ödemedi. 6 Mart’ta ödenmesi gereken cezayı eğer Eylem Selvi Arı ödemeseydi hapse girecekti.
KAÇMAMANIN BEDELİNİ ÖDÜYORUM!
Güngör Arslan’ın eski çalışanının üzerine attığı 30 civarı dava ve 300 bin TL’lik adli para cezası İzmit Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve İhlas Haber Ajansı’ndan kaynaklanıyordu. Bu kurumların son gelişmelerin ardından nasıl bir tutum sergileyeceği merak ediliyor. Öte yandan peş peşe gelen para cezalarıyla şaşkına dönen Eylem Selvi Arı, “Sekiz yıl büyük bir özveriyle çalıştığım Güngör Arslan’ın bana bunu yapmasını hiç beklemiyordum. En zor zamanlarında yanında yer aldım. Herkes bir bir kaçarken ben kaçmadım, görevime devam ettim. Vefamı son damlasına kadar gösterdim. Ancak bunun karşılığında büyük bir ihanete uğradım. Bu basın camiası için kara bir lekedir. Güngör Arslan ile birlikte çalışmanın bedelini herhalde hapse girerek ödeyeceğim. Demek ki kaçanlar haklıymış. Benim yaşadığım bu durum tüm gazetecilere ders olsun. Bunun hesabını yargı önünde soracağım” dedi.
ADLİ PARA CEZASI NEDİR? ÖDENMEZSE NE OLUR?
Adli para cezası, hükümlü tarafından işlenen suçun karşılığı olarak bir miktar paranın devlet hazinesine ödenmesine yönelik verilebilecek bir yaptırım türüdür. Adli para cezasına yalnızca mahkemeler hükmedebilir, diğer tüm kurumların vereceği para cezaları idari para cezası niteliğindedir. Adli para cezasının idari para cezasından farkı ise ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrilmesidir.
Adli para cezasının ertelenmesi, yasal olarak düzenlenmiş olmadığı için, TCK’da ancak hapis cezalarının ertelenebileceği düzenlendiğinden adli para cezaları hakkında erteleme kararı verilemeyecek (TCK md.51), kişinin mahkum olduğu hapis cezası, seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilse bile ertelenemeyecektir.
5275 Sayılı kanunun 106. Maddesinin ilk halinde 3. Fıkra “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.” şeklindeyken, 6545 Sayılı Kanunun 81. Maddesiyle söz konusu fıkra: “(3)Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklinde değiştirilmiştir.