Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yürütülen ve ilk olma özelliği taşıyan “İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi” projesinin çözüm ortağı olan İGSAŞ, iklim ve coğrafyadan bağımsız olarak tarım yapılmasına destek verecek. Tarım ve Orman Bakanlığı ile imzalanan iş birliği anlaşmasında bir konuşma yapan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, “Dünya nüfusu giderek artıyor ancak kaynaklarımız da azalıyor. İnsanlığın geleceği için çok önemli olan gıda arzı büyük önem taşıyor. Dikey tarım teknolojisinin gelişmesiyle özellikle büyük kentlerin gıda ihtiyacı yerinde karşılanabilecek. Türk tarımında öncü olacak bu Ar-Ge projesinin ortağı olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi…
Türkiye’de tarım ve sanayinin önemli oyuncularından biri olan İGSAŞ, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan “İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi” projesinin çözüm ortağı oldu. Türk tarımı açısından büyük önem taşıyan ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu çaptaki ilk projesinin paydaşı olan İGSAŞ, böylece tarımda yepyeni bir dönemin kapılarının açılmasına destek verecek.
Projenin iş birliği anlaşması İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal ve İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca’nın katılımıyla imzalandı. İmza töreninde bir konuşma yapan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, bugün ve gelecekte dünyanın en büyük sorununun insanların gıdaya yeterli erişimi olduğunu belirterek, “Ancak hem kentleşme hem bilinçsiz tarım hem de iklim değişikliğinin sonucu olarak tarım alanları zarar görüyor ve giderek azalıyor. Bir yandan da dünya nüfusu giderek artıyor, tüm insanlığın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak için tarım teknolojilerinin geliştirilmesi kilit önem taşıyor” dedi.
“Kendi dikey tarım teknolojimizi geliştireceğiz”
Ünal, “Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına göre, 2020 yılında dünya çapında yetersiz beslenen kişilerin oranının yüzde 9,9’a çıktığını gösteriyor. Ayrıca 2.3 milyardan fazla insan yani küresel nüfusun yüzde 30’u yeterli gıdaya ulaşımdan yoksun. Bu rakamlar, önlem almazsak daha da yükselecek” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “1 cm toprağın oluşumu için 1000 yıl gerekiyor. Buna karşın dünyada ekilebilir alanlar giderek azalıyor. Dikey tarım, bu noktada çok önemli bir ihtiyacı karşılayacak. Çünkü susuz ve güneşsiz bir teknolojiden söz ediyoruz. Coğrafya ve iklimden bağımsız tarım yapılabilecek olması şu an yaşanan gıda sorununun çözümü için önemli bir fırsat yaratacak ayrıca üretim maliyetlerini de düşürecek” şeklinde konuştu.
İGSAŞ’ın “Toprağın İzinde” mottosu ışığında bugüne kadar çok sayıda sosyal sorumluluk projesine hayata geçirdiğini anımsatan Ünal, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Dikey tarımın ülkemizde de uygulanabilir hale gelmesi için bu konuda önemli araştırmalar ve denemeler yapılması gerekiyor. Dünya için de yeni olan bu teknolojiyi ülkemizde geliştirmek yani kendi teknolojimizi oluşturmak büyük bir avantaj sağlayacak. Türk tarımının sürdürülebilir olması misyonuyla hareket eden bir şirket olarak, bu projenin ana destekçisi olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz.”
Eksi sekizinci katta Ar-Ge yapılacak
İmza töreninde bir konuşma yapan İstanbul İl Tarımı Müdürü Ahmet Yavuz Karaca da yaklaşık iki yıldır üzerinde çalıştıkları bu önemli projeyi İGSAŞ’ın desteğiyle hayata geçirebilecek olmalarından dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Dünyada tarım arazilerinin giderek azaldığını, büyük kentlerin gıdaya erişimde zorluklar yaşadığını belirten Karaca, “Artık birim alanda maksimum fayda elde ederek insanların beslenmesini sağlamamız gerekiyor. İstanbul’un Kağıthane ilçesinde bir otoparkın eksi sekizinci katında dikey tarımla ilgili Ar-Ge çalışmasına başlıyoruz. Bu projede hedefimiz özellikle büyük kentlerin kapalı ve atıl bölgelerinde dikey tarımı mümkün hale getirmek. Bu çalışma sonunda elde edeceğimiz bilgileri, bu alanda yatırım yapmak isteyen girişimcilere ve çiftçilerimize ücretsiz olarak vereceğiz” dedi.
DİKEY TARIM NEDİR?
İlk kez 1999 yılında konuşulmaya başlanan dikey tarım kavramı, yıllar içinde geliştirildi. Kapalı dikey tarım yöntemiyle geleneksel tarımdan yüzde 95 oranında da az miktarda su ile üretim yapılabiliyor. Hidroponik ve aeroponik yetiştirme şekilleriyle minimum miktarda su, besin çözeltisi ile birlikte kapalı bir sistem içinde birim alanda daha fazla üretim yapmak mümkün. Geliştirilen teknolojilerle, ekinlerin ideal düzeyde ışık alması, su ve besin kavuşması sağlanıyor. Çimlenmeden filizlenmeye, gelişmeden hasada kadar tarımsal yetiştiriciliğin her aşaması kontrol altında tutuluyor. Projeyle, tohumdan fideye, fideden ürüne olan bitki büyümeye ait bütün süreçlerle projeyle kurulacak tesis bünyesinde sağlanacak.