Körfez'de, 11 yıl önce Meryem Tahnal ve kızı Melike'nin kaybolmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında; Hava- Harun Palu çifti ile çocukları İsa Palu, Fatih Palu, Ayşe Palu ve Emine Ustael ile onun eşi Tuncer Ustael gözaltına alınmıştı. Aile bireyleri, adliyeye sevk edilirken, baba Harun Palu dışında 6 kişi, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın tamamlanmasıyla hazırlanan fezleke, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan inceleme sonunda hazırlanan iddianame, Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
BİRDEN FAZLA SUÇLAMA
Cezaevinde tutuklu bulunan Hava Palu, çocukları İsa Palu, Fatih Palu, Ayşe Palu ve Emine Ustael ile onun eşi Tuncer Ustael'in yarın Kocaeli Adliyesi'nde yargılanmasına başlanacak. Sanıklar için açılan davada Tuncer Ustael hakkında Meryem Tahnal'ı, Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 20 Aralık 2008 tarihinde 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek', 'Meryem Tahnal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak', 'kişinin ölmesinden yararlanarak cep telefonunu çalmak', 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile Meryem Tahnal'ı hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından; İsa Palu hakkında kardeşi Meryem Tanhal'ın Tuncer Ustael tarafından 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek suçuna yardım', 'Meryem Tahnal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak', 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından; Hava Palu, Ayşe Palu, Emine Ustael ve suç tarihinde yaşı küçük olan Fatih Palu hakkında ise Meryem Tahnal'ın Tuncer Ustael tarafından 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürme suçuna yardım' ve 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.
MAHKEMEYE GETİRİLDİ
Şahıslar adliyeye getirildi ve 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarıldı. Sanıklar, Emine Ustael, Tuncer Ustael, Fatih Palu, Havva Palu, Ayşe Palu, İsa Palu, duruşmada hazır bulundu.
"İĞNE TOZUYLA ÖLDÜRDÜLER"
Meryem Tahnal'ın öldürülmesi davasında Tuncer Ustael, eminiyetteki ifadesinin zorla baskı altında alındığını ifade etti. Ustael, " İfadem Büyük ölçüde doğru. Havva Palu'nun cesedi bulması doğru değil. Meryem kaybolunca bir daha kendisini görmedim. Kesinlikle biz böyle bir suçu işlemedik. Bu cinayeti işleyen Emine Tahnal, Hikmet Şahin ve Yusuf Şipşak öldürdü. Kendileri Sekapark'ın orada konuşurken duydum. Telefonuma kaydettim ancak kayıt evden çalındı. Maktulü iğne tozuyla öldürmüşler. Meryem'i gece aradık bulamadık.
MERYEM'İN AİLESİ PROBLEMLİ KİŞİLERDİ
Meryem Tahnal, yanımızda kaldığında kartından parayı çekip kendisine veriyordum. Maktulün kartı yaşadığımız araçtaydı. Bana baştan beri adli makamlar ciddiyet göstermedi. Ben her şeyi anlatacaktım. Maktul kaybolduktan sonra annesi Havva ve kardeşi İsa kayıp başvurusunda bulundu. Aleyhime olan beyanları kabul etmiyorum. Ölen Meryem'in eşinin ailesi problemli kişiler. Aleyhime ifade verenker çekindikleri için beni suçluyor.
İZMİT'E NASIL GELDİ?
Bu olaylar öncesinde İstanbul'da yaşıyordum. 2008'de Ölen Meryem Tahnal'ın ailesinden kişiler çocuğumu kaçırdı. Çocuğumun kalçasına iğne batırdılar. Bu yüzden İzmit'e geldim.
"BEN CİNE BÜYÜYE İNANMAM"
Benim mercedes arabada yaşamaya başlamamda cin ve diğer şeylerin etkisi yoktur. Ben bu tür şeylere inanıyorum. Arabada yaşamamızın nedeni Meryem'in ailesinin bizi tehdit etmesiydi. Ben bu aileden uzak durmaya çalıştım. Bu nedenle polise başvurmadım. İzmit'teyken evimin çatısında Meryem'in akrabalarını gördük." ifadelerine yer verdi.
"TUNCER BİZİ CİNLERLE KORKUTTU"
Ardından Havva Palu'ya söz verildi. Havva Palu, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sanık Tuncer damadım. Ölen Meryem kızımdır. Eşim Meryem'in kocasını öldürmekten ceza aldı. Tuncer, bizi cinlerin sardığını söyleyerek 2008'de yanımıza taşındı. Evde cin olduğunu söyledi. Bizi korkuttu. Tahnal ailesinin çatıya çıktığını söylüyordu. Bu dönemde Tuncer bizi korkutarak her şeyin kontrolünü eline aldı. Ben eşimin maaşını çekip ona veriyordum.
"DUVARLARDAN CİN ÇIKARIYORDU"
Duvarlara sirke vurup, duvarları kazıyordu. Bu yaşananlar üzerine bir dönem Tuncer'in evine taşındık. Bu evde de korkutan şeyler oluyordu. Görmedim ama sesler duyuyordum. Biriktirdiğim paraları Tuncer'e verdim. Araba aldı. Sonra arabada yaşamaya başladık. Tuncer kızım Meryem'i eşinin ailesine bilgi vermekle suçluyordu. Kızımı darp ediyordu. İkitelli'de yaşadığımız dönemde Meryem'e üç günde bir tabak yemek veriyordu.
HASTALANDI ÖLDÜ
Araçta yaşadığımız dönemde Tuncer kızımı darp ediyordu. Kızım ölmeden üç dört gün önce hastayım diyerek yatmaya başladı. Açlık ve soğuğun etkisiyle bitkisel hayata girmişti. Sonra orada öldü. Ben ve oğlum polise bildirmek istedik. Ancak Tuncer darp izleri çıkar diye buna engel oldu.
"BİZİ AYRI ODALARDA AÇ BIRAKTI"
Sonra oğlum İsa'yla kızımı götürüp gömdüler. İsa'yı zorla götürdü. Sonra bana mezarını da gösterdiler. O dönemdeki zor şartlar nedeniyle bir şeye müdahale edemiyorduk. Cinlerden de bahsediyordu. Biz Tuncer'in yaptıklarına müdahale edemedik. Sonra Tuncer karakola gitti, bir sonuç çıkmadı. 2011 yılında Tuncer cezaevine girince polise gittim olayları aynı anlattım. Ama cenaze bulunamadı. Tuncer bizi ayrı odalarda tutup aç bırakıyordu. Bizi birbirimizle konuşamıyorduk. Kredi kartları Tuncer'deydi."
"ABLAMI DÖVÜYORDU"
Sanık İsa Palu, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Olaylar annem Havva Palu'nun gerçekleşti. Olaydan sonra Fırqt Atılım adlı şahıs, telefon hattı verdi. Telefonlarımızın dinlendiğini söyledi. Bu olaydan haberi olduğunu anladım. Ben kardeşim Meryem'e hiç vurmadım. Aç bırakma iddiaları doğrudur. Ölüm anında ben de oradaydım. Ölmeden iki üç gün önce Tuncer ablamı darp etmişti. Ablamın belirli bir hastalığı yoktu. Tuncer'le kazma kürek bulduk. Ben de yanındaydım. Birlikte gömdük. Üzerine ben de toprak attım" dedi.
ÜÇ HARFLİLER GİTSİN DİYE
İsa Palu, "Tuncer geldikten sonra hayalet gördük. Sesler gelince Tuncer kapıları kapatıyor dua ettiriyordu. Üç harfliler gitsin diye dua ettiriyordu.
"KOCAM KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİ"
Sanıklardan Tuncer Ustael'in eşi Emine Ustael," Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sanık Tuncer eşim olur. Olay tarihinde Tahnal ailesinden korktuğumuz için araçta yaşıyorduk. Ablam Meryem tuvalet ihtiyacı için araçtan ayrıldı. Sabaha kadar kendisini aradık. Sonra bir daha da görmedik. Ablam ve kardeşlerimin anlattıkları doğru değil. Annem kardeşlerimden korkuyor. Bu yüzden böyle ifade veriyor. Eşim Tuncer'in ablamı başkalarının öldürdüğünü söylemesi duyduklarına binaendir. Annem daha önce de şikayetçi olabilirdi. Hiç olmadı. Bu da iddiaların asılsız olduğunu gösterir." dedi.
"CİN ÇIKARACAĞIM DİYE"
Sanıklardan Ayşe Palu, "Annem ve abimin ifadelerine katılıyorum. Ablam çimenlikte oturuyordu. Sonra hırıltı geldi. Sonra yığıldı. Ölmeden önce çok bitkindi. Tuncer ablamı aç bırakıyordu. Ölüm olayından önce karnım ağrıyordu. Şişkinlik vardı. Tuncer cin çıkartacağım dedi. Böylece benle cinsel ilişkiye girdi. O olamazsa cinlerin bize zarar vereceğini söylüyordu. Ne derse onu yapıyorduk." dedi.
FIRAT K. HAT VERDİ
Son olarak sanıklardan Fatih Palu'nun ifadesi alındı. Palu, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Annem ve kardeşlerimin anlattıklarına katılıyorum. Ablamı darp eden Tuncer Ustael'dir. Benim ve diğerlerinin bir eylemi olmamıştır. Aç bırakma ve soğukta yatırma iddiaları doğrudur. Fırat K. bize üç telefon hattı verdi. O dönem ablamın kayıp ihbarı vardı. Tuncer, Kuran ayeti okuyarak evin duvarları kırdı" dedi. Mahkeme heyeti öğle arasından sonra duruşmaya devam etti.
"MERYEM'E İKİ KEZ TECAVÜZ ETMİŞ"
İkinci bölümde tanıklar dinlendi. Tanıklardan F. K., "Bir dönem aynı apartmanda kiracı olarak oturuyordum. Ölen Meryem bana geldi. Istanbul'da sanık Tuncer'in iki kez tecavüz ettiğini söyledi. Meryem kaybolmadan önce Tuncerle birlikte eve geldiler. Kendisi Tuncer'den çok korkuyordu. Bir süre sonra sanık Tuncer'in bağırdığını, sizi ortadan kaldıracağım dediğini duydum. Eve Meryem'in altınlarını almaya gelmişlerdi."
"KAZMA KÜREK İSTEDİLER"
Diğer bir tanık F.K., "Kendileri komşumdu. Kiracı olarak yaşıyordum. Bir tarihte abimle alkol almaya gittik. 95 Evler ve 60 Evler Mahallesi sahilde maktulü ellerinden ağaca bağlanmış bir şekilde gördüm. Yanına gittiğimde sanık Tuncer vardı. Tuncer, çok ağır suçu var dedi. Diğer tüm sanıklar araçtaydı. Kendilerini gündüz saatlerinde gördüm. Bu olaydan sonra 1 gün sonra kömürlükte bulunan kazma küreği istediler. Yıkanmış bir şekilde geri getirdiler. Ben o zaman şüphelenmedim. Olaydan iki sonra polis Meryem'in kaybolduğunu söyledi. Bu olaydan sonra Tuncer'le birlikte Didim'e gittik. Körfezdeki evle Didimdeki evi takas ettiler. Oradayken başlarının belada olduğunu söyledi. Ben hat çıkarmamı istedi. Ben de isteğini kabul ettim. 3 tane telefon ve hat verdim. Parayı kendisi verdi." diye konuştu.
SAVCI TUTUKLULUK DEVAMINI İSTEDİ
Savcı mütealası, "Tanıklar Mehmet K. ve Harun p.'nin bir dahaki duruşmaya katılması. Dosya içeriğine göre sanıklar Havva Palu, Ayşe Palu, İsa Palu ve suça sürüklenen çocuk Fatih Palu, TCK'nın 32. Maddesine göre akıl sağılığı raporlarının alınmasına. Tutuklu sanıklar Tucer Ustael, Emine Ustael, Havva, İsa, Ayşe ve Fatih Palu'nun tutukluluk halinin devamına" şeklinde mütealaa verdi.
"MERYEM'E SALDIRIDA BULUNMADIM"
Sanıklar, İsa, Fatih, Ayşe ve Havva Palu'nun avukatı tahliye talep etti ve yeni tanıkların dinlenmesini istedi. Son olarak Tuncer Ustael, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Tanıkların beyanları gerçeği yansıtmıyor. Meryem'e karşı saldırıda bulunmadım. Beraber eve gitmedik." dedi. Mahkeme heyeti diğer ve yeni tanıkların dinlenmesine, tüm sanıkların İstabul Adli Tıp Kurumu'ndan akıl sağlığı için rapor alınmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma 24 Haziran'a ertelendi.
