CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce, "Artık bu partide genel başkanın ne zaman istifa edeceği, çekileceği tartışılmayacak, tüzükte yazacak. Diyecek ki ilk iki seçimde partiyi birinci yapamazsan gidersin. Bu Sayın Kılıçdaroğlu için de, benim için de geçerli olacak" dedi.
CHP’nin ATO Congresium’da gerçekleştirilen 18. Olağanüstü Kurultayı’nda konuşan CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce, “Bugüne taşıyanlar merhaba, merhaba selam olsun sana sarı saçlı mavi gözlü devrimci Mustafa Kemal Atatürk. Selam olsun sana, onun davasına inanıp Türkiye’yi demokrasiyle taçlandıran İsmet Paşa. Çukurova’nın portakallarını üreten nasırlı ellerine, Diyarbakır’ın karpuzunu üretenlere, Kızılırmak gibi akışkan CHP’ye selam olsun. Umut bir iddia, başlangıçtır. Umut inandırmaktır. Yaşama biçim vermektir umut. Umut geleceğe hazırlanmaktır. Umut varsa, zorluk, bahane yoktur. Umut varsa yapılması gereken işler, aşılması gereken engeller vardır. Bir sözün içinde yürek varsa, o yürekte bir alev varsa o alev vatan sevgisiyse, CHP’yse zorluk yoktur. Bahane yoktur. Engel yoktur. Yürüyeceğiz, gülerek yürüyeceğiz hep beraber. Bugün burada ülkemiz insanına en güzelini, en özgürünü vermek için buradayız. Bütün düğümleri çözmeye, gözyaşlarını silmeye, yarınlarımızı çaldırtmamaya, karanlığı esareti akılla, bilimle, hukukla boğmaya kararlı olduğumuzu duyurmak için buradayız. Ben genel başkan olduğumda CHP’nin Genel Merkezi’nin ışıkları sabaha kadar yanacak. Sesim akşamları Genel Merkezin önünü cenaze yeri değil, bayram yerine döndürmek için bu kürsüdeyim. 15 yaşındaki Berki’nin anasını meydanlarda yuhalatan o adamı oradan indirmek için buradayım. Askere giderken mezhebini sormayıp, askerde şehit olduğunda o şehit çocuğumuzun cemevindeki cenazesine katılmayan devlet erkanına hesap sormak için buradayım. Özgürlük diyenleri gazlatmamak, coplatmamak için buradayım" ifadelerini kullandı.
"IŞİD’İ KOMŞUMUZ YAPMAMAK İÇİN..."
İnce, "Zonguldak’ta, Kahramanmaraş’ta madencinin ölümü kaderdir dedirtmemek için buradayım. IŞİD gibi kafa kesen terör örgütünü komşumuz yapmamak için buradayım. Cumhurbaşkanını, Yüce Divan’ı göndermek için buradayım. Gençlerimize özgürlük şarkıları söyletmek için buradayım. Umut, ekmek, özgürlük demek için buradayım. Kapısını çaldığım büyük hasret için buradayım. Çocuklarımıza güneşin doğuşunu göstermek için buradayım" şeklinde konuştu.
"Diyarbakır’dan Trabzon’a bir köprü kuracağız" diyen İnce, "Kuvayı Milli’ye büyük usta Nazım’ın dediği gibi ’Karadeniz’e sesleneceğiz’. Halayı omuz omuza çekeceğiz. Horonda dik duracağız. Türkiye’yi düzlüğe çıkarmak için, kara bulutların arasında kaybolmamak için, iktidar olmak için önce kendimiz olacağız. Önce devrimciliğimizi, önce sonsuzluğumuzu hatırlayacağız. Ben yola çıkarken büyük isimlerle çıkmadım. Büyük isimlerle ilgilenmiyorum. Bana büyük isimler değil, bana büyük davaya inanmış isimler lazım. Nasıl bir Türkiye istiyorsak, önce öyle bir CHP yapacağız. Demokrasi istiyorsak önce CHP’de demokrasiyi kuracağız, kurumsallaştıracağız. Bütün adaylıkları üyelerle, ön seçimle yapacağız. Kişilerin partisi değil, ilkelerin, tutarlılıkların partisi olacağız. Artık CHP’de umutsuzluk ‘düşman topla yenilir, para yoksa bulunur, ordu yoksa kurulur’ sözlerine terk edecek. Artık bu partide genel başkanın ne zaman istifa edeceği, çekileceği tartışılmayacak, tüzükte yazacak. Diyecek ki ilk iki seçimde partiyi birinci yapamazsan gidersin. Bu Sayın Kılıçdaroğlu için de, benim için de geçerli olacak. Artık millet CHP’nin genel başkanı ne zaman gidecek demeyecek. Biz ise tarım, sağlık, sanayi konuşacağız" diye konuştu.
"PROGRAMIMIZI KABUL EDEN, GEÇMİŞTE NEREDE SİYASET YAPARSA YAPSIN PARTİMİZİN NEFERİ OLABİLİR"
İnce, "Artık seçim meydanlarında ey muhalefet ben birinci olursam istifa ederim diyen Recep Tayyip Erdoğan olmayacak, çünkü efelenmeyi CHP’nin tüzüğü yapacak. Biz, program partisiyiz. Bu program üyelerimizle, kendimizle bir sözleşmedir. Bu programımızı kabul eden geçmişte nerede siyaset yaparsa yapsın partimizin neferi olabilir. Şu mantık doğru bir mantık değildir; halk muhafazakar, halk sağda, o zaman sağ bir aday bulalım. Bu doğru değildir, mantıksızdır. Seçmene hiledir. Yani seçmene diyoruz ki ’Ben sağcı değilim ama seni kandırmak için bunu öne sürdüm, hani şimdi oltaya gel’ diyoruz. Biz şuna inanıyoruz, biz bu toplumun sol değerleriyle daha mutlu olacağına inanıyoruz. Bizim varoluş gerekçemiz bu" dedi.
