İzmir'i yıkan depremin ardından İstanbul yeniden hatırlandı. İstanbul'u bekleyen deprem tehlikesini SÖZCÜ'ye değerlendiren Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “İzmir'deki deprem İstanbul'da olsaydı korkarım 10 binlerin ölümünden söz ediyor olurduk. Özellikle yıkımlar İstanbul'un Avrupa yakasında yoğun olurdu” dedi.
“BOKSÖR YORGUNLUĞU VAR”
Ercan, risk altındaki noktalar hakkında şunları söyledi:
“Suriçi, Fatih, Çarşamba, Yedikule, Çapa, Fındıkzade, Cankurtaran, Topkapı, Edirnekapı, Zeytinburnu, Bakırköy, Yeşilyurt, Yeşilköy'de çok çekinceli yapılar var. 1999 depreminde çok yoruldu, sekizinci- dokuzuncu raundu bitirmiş boksör yorgunluğunda yapılar var.
Esenyurt, Avcılar, Kumburgaz, Beylikdüzü'nün kayma alanlarında yapılan yapılar yıkılabilir. Bağcılar, Bahçelievler'de yıkım çok fazla olur. Kısmen Ümraniye Dudullu ve Maltepe'nin bazı kesimlerinde yıkımlar olur.
Bunların yanı sıra Sefaköy, Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi, Menekşe, Kanarya, Avcılar'da çok yıkım olur. Avcılar'da özellikle daha önce güçlendirilmiş yapıların çoğu yıkılır. Güçlendirme sırasında binanın ağırlık ve denge merkezini değiştiriyorlar.
Bir tarafı daha sağlam yapalım diye güçlendirirken zayıf olduğu tarafa doğru yıkılıyor. 1967 depreminde Adapazarı'nda olan depremde orta hasarlı yapılar güçlendirildi. 1999 Gölcük merkezli depremde Adapazarı'nda o yapıların hepsi yıkıldı. Güçlendirme ancak bu işin uzmanları tarafından yapılırsa güvenirim. Güçlendirme ‘biz bu işi biliriz' diyen ustabaşılar tarafından yapılıyor. Yapı statiğini bilmezler. Teknik üniversitelerde statik derse veren hocalar gözetiminde yapılırsa güvenirim. Uzmanların yaptığı güçlendirme oranı toplam güçlendirmelerin içinde yüzde 5-10'u geçmez. Güçlendirme para kazanma kaynağına döndü inşaatçılar, müteahhitler arasında.”
BEKLENEN DEPREM KARŞI KIYIYI DA YIKACAK”
Ercan, beklenen 7 büyüklüğündeki depremin karşı kıyıda Yalova, Karamürsel, Mudanya, Bandırma ve Lapseki'de de etkili olacağı uyarısını yaptı..
Ercan, İstanbul'da beklenen 7 ve üzeri büyüklükteki bir depremde 10 binlerce kişinin öleceği tahmininde bulunarak “İstanbul'da depremin yıkım eşik değeri 6.4. 6.4'ten büyük her deprem İstanbul'da yıkım yapar. Özellikle dere yatakları bina dolu. Bu alanlar Bayraklı'ya benzer. Tarihi surlar yıkılabilir. 10 yıl önce büyükşehir belediye başkanı adına çalıştım. Özellikle deniz surlarının olduğu yerler. Camilerin minareleri yıkılıp kubbeleri çökebilir. 21 yılı İstanbul'daki yapıları tarayarak geçirebilirdik. Genel bakışla bir saptama var ama binalar tek tek incelenmedi. Ben 2045'ten önce İstanbul'da deprem beklemiyorum diyorum ama bunu gevşesinler diye söylemiyorum ki… Ya yanılıyorsam ne olacak? Yanılabilirim de…” dedi.
İSTANBUL'UN YARDIMINA KİM KOŞACAK?
Ercan herkesi aklındaki “İstanbul'un yardımına kim koşacak” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Mutlaka çevre illerden geleceklerdir. Ama İzmir'de kilometrekare başına 1750 kişi düşüyor. İstanbul'da bu rakam 2 bin 586. Bu demektir ki kurtarılacak insan sayısı daha fazla. Yapının altında kalacak kişi sayısı daha fazla olacaktır. Kurtarma ekiplerinin enkaz altındaki kişiye ulaşma süresi daha uzun olacaktır. İzmir'e benzemeyecektir. İstanbul'da ulaşım trafik sorunu da var. Yolları çok dar. İzmir'de deprem olan yerde trafik sorunu yok. Kurtarma ekipleri rahat rahat gitti. İstanbul'da ulaşım sorunu çabuk erişimi engelleyecektir.
İstanbul'daki kurtarma ekipleri önce kendi başlarının çaresine bakacak. Van ve Akhisar, Elazığ, İzmir depremlerinde ekipler harika iş çıkardılar. İstanbul'da bu iş zor. İstanbul kendi başına kalacak gibi görünüyor depremde. Nüfus çok fazla. 18 milyon kişi nasıl kurtarılır? Deprem gelmeden kentsel dönüşüm yapılıp enkaz altından kalınmaması sağlanmalı.”