Geçtiğimiz Mart ayında Darıca Fevzi Çakmak mahallesinde meydana gelen olayda, Osman Sarıbuğa (35) isimli adam, iş yerinde öğlen yemeği için aldığı ekmeği yiyince boğazında hissettiği acıyla doktora gitmiş, yapılan tetkikler sonucunda boğazına kaçan jiletin yemek borusunu parçalandığı belirlenip acil ameliyata alınmıştı. Sarıbuğa, yaklaşık 10 saat süren ameliyatla soluk borusundan jiletin çıkarılmasının ardından hastanede tedavi altına alınmıştı. Olay sonrası ekmeği aldığı yer hakkında şikayette bulunması üzerine Gebze 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşması görülmeye başlandı. Davanın birinci duruşmasına, davacı Osman Sarıbuğa ile Sanık Tumay D. katıldı.
"ALDIĞIM EKMEK BOĞAZIMI PARÇALADI"
Duruşma öncesinde olay gününü anlatan mağdur Osman Sarıbuğa, "Ekmek yedikten sonra göğsümde bir ağrı hissettim. Bu ağrıdan sonra hastaneye başvurdum. Hastanede yapılan tetkiklerde yemek borumu kesen bir jilete rastlanmış. Bu jilet yemek borumu kesip aort atar damarına saplandığı tespit edilmiş. Sonrasında ağır ameliyatlar geçirdim. Kısmen sağlığıma kavuştum ama yüzde 50 hasar kaybım mevcut. Şuanda yargıda olay, yargı süreci devam ediyor. Her şeyin hayırlısı olmasını istiyorum" dedi.
"1 MİLYON TL'YE YAKIN TAZMİNAT DAVAMIZ VAR"
Fırıncıların bu işe dikkat etmeleri gerektiğini belirten Sarıbuğa, "Tazminat davası ve ağır cezadan yargılanıyorlar. Tazminattaki amacımız para kazanmak değil. Buradaki amaç tekrar böyle olayların yaşanmaması, fırıncıların bu işe dikkat etmeleri. Tek temennimiz bu. Tazminat olarak maddi manevi olarak toplam 1 milyon TL'ye yakın tazminat davamız var. Yargılanma da yeni başladı. Süreç devam ediyor" şeklinde konuştu.
FIRINCI İDDİALARI REDDETTİ
Gebze 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmada savunması alınan Sanık Tumay D., "Ben uzun yıllardır fırınlarda çalışıyorum. Fırında bir ekmek ustasının yapacağı tüm işleri yapıyorum. Ekmek yapım işinde jilet kullanırız. Permeşap diye tabir edilen ortadan ikiye bölüp bir çubuğun ucuna takarız. Bu jilet vasıtasıyla ekmeğin üzerini çizeriz. Müştekinin yaralanmış olduğu tarihte fırında jilet kullanıyordum. Benim ekmek içinde jilet unutmam mümkün değildir. Otuz senedir ben bu işi yapıyorum. Bugüne kadar böyle bir şey başıma gelmedi. Ekmek çizim işleminden sonra jileti bir bardağın içine koyarım. O tarihte de herhangi bir jileti kaybettiğimi hatırlamıyorum. Suçlamayı kabul etmem. Müşteki şikayetinden vazgeçer ya da mahkeme hakkımda HAGB hükümlerini uygularsa bunu da kabul ederim" ifadelerini kullandı.
"YARALANMAMA SEBEP OLAN SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM"
Şikayetçi olduğunu belirten mağdur Osman Sarıbuğa, "Olay tarihinde iş yerindeydim. Eşim Dilek Sarıbuğa 3 tane ekmek getirdi. Öğle yemeklerini kendi işyerimde yerim. Eşimim getirmiş olduğu ekmeklerden bir parça koparttım. Tavuk yemeği ile birlikte yiyecektim. Bir parça ekmeği ağzıma attım. Ekmeğin içerinde herhangi bir şey yoktu. Müşterilerim olduğundan yemeği biraz aceleye getirmek istiyordum. Bu nedenler ekmek parçasını hızlı bir şekilde yedim. Ekmek parçası boğazımdan geçerken bir sızı hissettim. Lokmayı çıkarmak istedim. Ancak ekmem parçası artık boğazımı geçmişti. Aradan geçen birkaç saat boyunca yine ağrı ve acı hissettim. Bu arada çay ve su da içtim. Ağrım artınca eve geçtim. Akşam evde eşimin hazırladığı yemeği yiyemedim. Çorbadan ancak birkaç kaşık alabildim. Rahatlarım düşüncesiyle aldığım duşta ağrılarımı sonlandıramayınca bir sağlık kuruluşuna eşimle birlikte müracaat ettim. Yaralanmama sebep olan sanıktan şikayetçiyim. Davaya katılmakta istiyorum" dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Duruşmada davacı Osman Sarıbuğa'nın eşi Dilek Sarıbuğa'nın tanık olarak dinlenmesine, duruşma tarihinin 30 Mayıs 2016 tarihine bırakılmasına karar verildi.