Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, yaşadığı acı dolu günler hakkında Sabah gazetesine konuştu.
İşte o röportajdan bir kısım:
- Son nefesinde yanında mıydınız?
SAĞLIK EN BÜYÜK NİMET
Her zaman yanındaydık. Biliyorum ki, en hayırlısı hem Hamza hem de bizim için buydu. Bizim için en zor nokta, bebeğimi en tatlı, en güzel zamanında toprağa vermekti. Evlenip de çocuğu olanlar, bizim yaşadığımızı çok iyi anlar. Son altı yıldır çok büyük kayıplarım oldu. Hamza'nın bu kayıplardan sonra gelmesi bizim için bir mucizeydi. Çok mutlu etmişti bizi. Ama Hamza'yı bu kadar erken kaybedeceğimizi bilemezdik. Ben zaten eşime dostuma Hamza'dan birkaç ay büyük çocuğu olan kız kardeşime, "Kıymetini bilin" diyorum. Çünkü sağlık Allah'tan gelen en büyük nimet. Bu nimeti paranla, milyonların olsa alamazsın. - Büyük acılarla karşılaştınız. Üstesinden nasıl geliyorsunuz?
İNANÇ EN BÜYÜK KUVVETİM
Zamanında dedemin burada tanınan bir imam olması, ailemin beni yetiştirme tarzı ve en önemlisi inançlı insanlar olmamız en büyük kuvvetimiz. İnsanın ahiret gününe, öbür dünyaya, ölümün bizim için var olduğuna inanması böyle acılarla mücadelesinin güçlü noktası oluyor. İnançsız bir insan olsaydım, inanın bu katlanılacak şey değildi. Ama Allah zorluğun yanında, kolaylığı, sabrı veriyor. Babam ölünce bir annem bir de kız kardeşim kalmıştı. Kardeşim evlenip, evden ayrıldı. Sadece annem kaldı. Babamı defnederken şunu düşünmüştüm; "Annemi de kaybedersem, yanacak kimse de kalmadı" demiştim. Yine Bahattin abim rahmetli olduğunda, babam gözümün önünde kalp krizi geçirmişti. Orada da "Yarın bir gün evlenip çocuğum olursa ve çocuğumu kaybedersem" diye aklımdan geçmişti. Yine "Olmaz herhalde, Rabbim yaşatmasın onu" dedim. Ama bunu ilk çocuğumda yaşadım... Babamın halleri geldi aklıma. Evlat kaybetmenin büyük acı olduğunu anladım. - Bir tarafta büyük acılar yaşadınız bir tarafta elde ettiğiniz büyük başarılar var...
ALLAHU TEALANIN TAKDİRİ
Tamirhanede çalışan bir çocukken hayalim, Türkiye'den çıkıp dünyada yarışan, tanınan bir sporcu olmaktı. Biz tamirhanede çırakken Allahu teala aldı bizi oradan dünya şampiyonlukları yaşayan sporcu haline getirdi. Cumhurbaşkanlığı iftarında Cumhurbaşkanı masasına kabul ettiğinde aklımdan geçenler bunlardı. Bir kısımda Allahu teala çok verdi, bir kısımda çok aldı. Bunun sonunda ben, "Böyle olmasaydı da böyle olsaydı" diyemem. Çünkü Allahu teala böyle takdir etti. Buna razıyız, Elhamdülillah.