Açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Şehrimizde ve ülkemizde kentsel dönüşüm adı altında yapılan şehir yapılaşmaları; şehirlerimizi yaşanmaz bir hale dönüştürdü.Yıkılan eski müstakil evlerin, mahallelerin yerine çok katlı binaların sadece müteahhitlik anlayışıyla yapılmasının olumsuz sonuçları yeni yeni kendisini göstermeye başladı.
Araçlarına park edecek yer dahi bulamayan vatandaşlarımızın, ulaşım sorunun yanı sıra şehre, mahalleye aidiyet duygularının zayıflamasıyla ortaya çıkan sosyal problemler şehirleri yaşanılır olmaktan çıkartıyor. Saadet partisi olarak biz kentsel dönüşümün; şehrimizi yaşanabilir, mutlu, güvenli ve sağlıklı şehirlere dönüştürmesini istiyoruz.
Yaşadığımız şehirde nefes almak istiyoruz. Şehrin coğrafi özelliklerini bozmadan rüzgârın güneşin ve temiz havanın girebileceği komşu ilişkilerine fırsat veren yapılar evler mahalleler istiyoruz. Kolay olan dikey belediyecilik anlayışından insan ilişkilerinin güçlü olduğu yatay ve sosyal belediyecilik anlayışına geçilmesini istiyoruz. Halkımızı ve şehrimizi müteahhitlerin inşaat ve kentsel dönüşüm anlayışına teslim etmeden ortak akıl ile vicdan ve hukuka uygun çözümler bulunmalıdır. Maddeci bir anlayışla değil sosyal anlayışıyla vatandaşın faydasına olacak işler üretilmelidir.
Biz saadet partisi olarak diyoruz ki kentsel dönüşüm yaparken inşa edilecek bina ve sosyal donatı alanlarının estetik ve kullanılabilir olmasına dikkat edilmelidir. Şehrin siluetine estetik bir özellik kazandırılmalıdır. Bugün İzmit’e karşıdan baktığımızda yılların yükü altında ezilmiş bir şehir görüyoruz.
Bireysel kentsel dönüşüm değil toplu kentsel dönüşüme izin verilmeli çünkü yine araç giremeyen itfaiye giremeyen sokaklar olacaksa dönüşen nedir? Kat adetleri ile ucube yapılar yapılıyorsa dönüşen nedir aynı tas aynı hamam şehir olacaksa dönüşen nedir?
Yine kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri de şehir kültürü ve dayanışmasını desteklemek için sosyal ve kültürel yapılar inşa edilirken camiyi merkez alan bir medeniyet anlayışından geldiğimizi unutulmaması lazım. Dönüşüm yapılan yerlerdeki mahalle örgüsüne dikkat edilmeli komşu ilişkilerinin devamını sağlayıcı bir yapı oluşturulmalıdır. Bu da ancak mahalle kültürü oluşturacak cami, okul ve yeşil alanların etrafında şekillenmiş ortak yapılarla olur.
Ayrıca şunu da hatırlatmakta fayda görüyoruz: Kentsel dönüşüm yapılırken ev sahipleri, belediye ve müteahhitler tarafından ezilmemelidir. Bu işten en kazançlı çıkması gerekenlerin ev sahipleri olması gerektiği unutulmamalıdır.
Saadet Partisi olarak diyoruz ki; Tüm bunlar uzak hayaller değildir. Sadece iş bilen ve doğru işler yapmayı hakka hizmet olarak gören milli ve manevi değerlere sahip bir anlayış gereklidir. Doğru işi kim yaparsa destek vermekten erinmeyiz. Lakin bu işi rant meselesi haline getirilirse de bizden önce mağdurların bedduası yürekleri dağlayacağı unutulmamalıdır.
