Milli Savunma Bakanı Fikri Işık eşi Nigar Işık ile birlikte İzmit'te "Demokrasi Nöbeti" ne katıldı. İzmit Perşembe Pazarı Alanı'ndaki "Demokrasi Nöbeti" ne Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı Nihat Ergün, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Mehmet Akif Yılmaz, Zeki Aygün ve Radiye Sezer Katırcıoğlu, CHP Kocaeli milletvekilleri Haydar Akar ve Tahsin Tarhan, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, EDOK Komutanı Korgeneral Metin Gürak, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saadettin Hülagü, Kocaeli Emniyet Müdürü Levent Yarımel, Ak Parti, CHP ve MHP'nin il başkanları ile daire müdürleri katıldı. Darbe gecesi Atatürk Havalimanı'nda darbecilerin ateş açması sonucu yaralanan 18 yaşındaki Halil İbrahim Koştaş ise ambulansla alana getirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlayan program Kuran-ı Kerim okunmasıyla devam etti. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı marşlar söyledi. 15 Temmuz darbe gecesinden itibaren çekilen görüntülerden oluşturulan film gösterildi. Azerbaycanlı sanatçı Azerin ise "Çırpınırdı Karadeniz" şarkısını söyledi.
Darbe teşebbüsünün yaşandığı geceyi anlatan Halil İbrahim Koştaş, "Darbeyi ilk önce televizyonlarda duydum. Tüylerim diken diken oldu. Düşünmeden kalkıp gittim Atatürk Havalimanı'na. Ama askerlerin bana ateş edeceğini tahmin etmedim ve atılan kurşunla yere düştüm. O an tek düşündüğüm şey vatanımdı, milletimdi, bayrağımdı. Canım vatanıma feda olsun" dedi.
KRİTİK SÜREÇLER MİLLETİN ASALETİNİ ORTAYA KOYAR
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ise büyük ve asil bir millet olduğumuzu belirterek, "Darbeler, milletlerin asaletimi gösteren kritik süreçlerdir. Kritik süreçler milletlerin asaletini ortaya koyar. Öyle büyük ve asil bir milletimiz var ki ne zaman birisi vatanına el uzatmaya kalksa, bağımsızlığına iradesine el uzatmaya kalsa aslan kesilir, onu perişan eder. 4-5 bin yıllık devlet geleneğimizin bu kadar güçlü olmasında da bu vardır. Ben çocuktum, Kıbrıs Barış Harekatı başlamadan önce içeride Türkiye'de pek çok kritik gerilim vardı. Kimisi sağa, kimisi solda duruyordu. O zaman da milletimiz sağcı solcu diye bölmeye çalışıyorlardı. Ama Barış Harekatı başlayınca aziz milletimiz bütün bunları kenara bırakıp kenetlendiğini iyi hatırlıyorum. Sonra bu millet birlik beraberlik içinde hareket edemez diye yazılıp çizildi. Ama bu milletin ne kadar aziz bir millet olduğunu 15 Temmuz gecesi herkes gördü. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sinsice yerleşen, 'Biz artık Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçiririz' diye emri Pensilvanya'dan alan asker elbisesi giymiş hainler harekete geçti. Bunlar kesinlikle TSK mensubu olmaz. Bunlar Türk milletinin ferdi de olamaz. Bunlar içimize giren hainlerdir. Ama her hain eninde sonunda hak ettiği cezayı bulur" diye konuştu.
Çok büyük bir tehlike atıldığını ifade eden Işık, "Bu milletin, halkımızın yanımızda durması, siyasi partilerin ve meclisin tavır koyması sayesinde bu hainler emellerine ulaşamadılar. Nasıl bir ihanet içerisinde olduklarını gördük. Ama hiçbir ihanet bu kadar alçakça olmadı, hiçbiri milletimize bu kadar zarar vermedi. Milletimiz çok büyük bir tehlike atlattı. Siyasette birbirimizi eleştirebilir, rekabet edebiliriz ama sonuçta da sandığa gideriz. Halk kimi seçerse sorumluluk onundur. Türkiye bugünkü kadar bu çizgiden ayrılmadı. Tüm siyasi partilerimiz de üzerine düşeni yaptı" dedi.
ARTIK KİMSE HALKIN İRADESİNE İPOTEK KOYMAZ
Işık, 15 Temmuz'un kahramanlık tarihi olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"15 Temmuz ihanetin başarısızlıkla sonuçlandığı bir tarihtir. Demokrasimizin olgunluk seviyesine ulaştığının tarihidir. Artık kimse halkın iradesine ipotek koymaz. Özellikle o gün meydanlara inip demokrasi mücadelesinde saf tutan her bir kardeşimize yürekten teşekkür ediyoruz. Bir daha kimsenin böyle bir şeye teşebbüs edemeyeceğini sizler ortaya koydunuz. Sizler sokakta darbe girişimini engellediniz. Bu küresel güçlerin emrine girmiş Pensilvanya'nın emriyle hareket eden ihanet şebekesinin oyununu bozdunuz. Bir daha bu hainlerin peygamber ocağı dediğimiz her birimizin başımızın üstünde taşıdığı hainleri içimizden silmek boynumuzun borcudur. O gün bugündür. Bu hainlerin TSK'dan tamamen silinmesi için çalışıyoruz. Bir tane hainin TSK içinde barınmaması için mücadele ediyoruz. Sadece FETÖ değil, hiçbir cuntanın TSK içinde barınamaması için mücadele ediyoruz. TSK'nın bir daha darbe ve muhtırayla anılmaması için çalışıyoruz. 15 Temmuz'da bu millet sokağa indi, inşallah bir daha inmek zorunda kalmayacak. TSK'yı terörle mücadelede çok daha önemli noktalara taşıyoruz. Artık bu ihanet şebekesini TSK'dan ve bütün devlet kurumlarından temizlenmesiyle birlikte Türkiye bugün daha güçlüdür. 15 Temmuz ruhunu sonuna kadar sürdürmeye, birliğimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine getirmek için çalışacağız."