Ereğli ilçesinde, 105 yaşındaki bir kadın uzun yaşamasının sırrının meyve ve süt ürünlerini yemek ile çok çalışmak olduğunu söyledi.
Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Kurtlar köyünde yaşayan Hanife Demirtaş, 35 yaşındayken eşi vefat edince baba ocağına dönüp kardeşlerinin çocuklarına baktığını ifade etti. Hanife Demirtaş, evde erkek olmadığı için tüm işleri kendisinin yaptığını dile getirdi. Bugüne kadar hep doğal yiyeceklerle beslendiğini anlatan 105 yaşındaki Hanife Demirtaş, şöyle konuştu: “Yaşım ilerleyene kadar çift sürdüm. Kış odunu çekerdim. Çocuklar büyüdükten sonra benden artık bu işler geçti. Hiçbir hastalığım, ağrım sızım yok şükürler olsun ama kalkıp dışarıları gezemiyorum. Bostanın mancarından (lahana) meyvesinden yedim, öyle yaşadım. Bostandan soğan toplardım. Ekmeği çaya banar banar yerdim. Katır güderdim, odun çekerdim, bostanları eker biçerdim. Her işi yapardım. Şimdi yapamıyorum. Yatağımdan kalkamıyorum. Bir evi geçindirirdim.”
105 yaşına kadar çok az doktora giden ve önemli bir sağlık problemi yaşamayan Hanife Demirtaş, kulakları yavaş işittiği için karşısındakilerin söylediklerini anlamakta zorluk çekiyor. Kendi işlerini hâlâ kendisi gören Hanife Demirtaş bastonuyla evin içerisinde yürümeye çalışıyor.
Makbule Gündoğdu da, aynı evde birlikte yaşadıkları Hanife Demirtaş’ın yediğine, içtiğine çok dikkat ettiğini ve abur cubur şeyler yemediğini belirterek şunları söyledi: “Lahana, sebze gibi şeyler yer. Ne tansiyonu, ne şekeri ne romatizması hiçbir hastalığı yok. Doktor baktı ve elini öptü. ’Sen Zonguldak havzasının en büyüğüsün’ dedi ona. Sabah kalktığında meyvesini yer, süt içer. Sabah yediğini öğle ve akşam yemez. Her öğünde ayrı yemek ister.”
Hanife Gündoğdu’ya çok iyi bakmaya çalıştıklarını ifade eden Nevzat Gündoğdu da “15 senedir benim yanımda. Sabah kalkınca meyve ister, süt yoğurt ister. Bakımına dikkat ediyoruz. Ne isterse yapıyoruz” şeklinde konuştu.
