Hititlere ait olan ve bundan 2000 yıl önce bir duvar yazısında bulunan duanın günümüze uyarlanmış hali aday adayları tarafından ilgi görüyor.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekili genel seçimlerine katılacak aday adayları internet üzerinden tanıtımlar yapmaya devam ediyor. Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar tarafından geçtiğimiz yıllarda kaleme alınan ‘Dijital Siyaset’ kitabında yer alan Hititler’in duası ve duanın günümüz sosyal medyasına uyarlanmış hali şöyle:
HİTİTLER’İN DUASI
Tanrım beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir.
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret.
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. Hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, hayatta hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.
Ve hepsinden önemlisi;
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır,
İkisi arasındaki farkı bilmek için akıl ver.
DİJİTAL SİYASET DUASI
Allah’ım hayatımı sosyal medyaya değil, sosyal medyayı bana bağımlı kıl.
Sakin olmamı ve aklı başında içerikler paylaşmamı sağla. Pişmanlık duyup yazdıklarımı silmek zorunda kalmayayım.
Günlük trendler içerisinde kaybolarak asıl olan insanın değerini unutturma.
Aniden gelen önyargılı mesajları, hatasız kul olmaz düsturu ile tebessüm ile karşılamamı sağla.
Hayata dair mükemmel detayları görebilme anlatabilme güzelliğini ver. Hayata sadece olaylar penceresinden bakan sıkıcı sosyal medya kullanıcısı olmama engel ol.
Her gün bana internette kaybolup gidenleri, birkaç günlüğüne göz önünde kalanları hatırlat. Hatırlat ki, insanlığıma ve insanlığa değer katmadığım zaman zararda olduğumu bileyim.
“Sekiz diğer sekizden çıkınca geriye bir şey kalmaz. Öyleyse, boş kalmaması için bir dairecik koy!” diyen Harezmi’yi hatırlamamı ve tüm bu internet macerasının onun kağıda yazdığı 1 ve 0’lar ile başladığını görmemi sağla. Zamansızlığa karşı sabrımı güçlü kıl.
Ve hepsinden önemlisi;
Başlatabileceğim değişimler için cesaret,
Değiştiremeyeceğim çarpıklıkları kabul etmek için sabır,
İkisi arasında ki farkı bilmek için akıl ver.