2009 yılında bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından savunma sanayisinde millileşme fikri gündeme taşındı.
PEŞ PEŞE TOPLANTILAR YAPILDI
Değişim için diğer gerekçe ise mevcut silahların artık ihtiyaçlara yanıt vermemesiydi. Peş peşe toplantılar yapıldı ve nihayet harekete geçildi.
Yetkililer MTP için, "G3'lerin miadının dolması, artık şu andaki teknolojiye ayak uyduramaması ve teknolojisinin eksik olması dolayısıyla biz bu silahı yapmış bulunmaktayız" dedi.
Uzman Türk mühendislerinden çekirdek bir kadro oluşturuldu, 10 kişilik ekip ar-ge çalışmalarını gece gündüz sürdürdü ve 5 yılın sonunda ortaya dünyada, alanında en iyi silahlardan olan MPT çıktı.
İŞTE TÜRKİYENİN MİLLİ TÜFEĞİ MPT 76
Habertürk'ün haberine göre; MPT 413 farklı parçadan oluşuyor, tüfek santim santim MKE Silah Fabrikası'nda üretiliyor ve her bir parça, yüzlerce işlemden geçiyor. Üretilen her bir parça 10'dan fazla teste sokuluyor, testten geçen parçalar da montaj şubesine gönderiliyor ve artık yavaş yavaş silah görünümü ortaya çıkıyor.
DÜNYADA 42 TESTİ GEÇEN TEK SİLAH
Dünyada testlerin tamamını geçebilen tek bir silah var o da milli piyade tüfeği... Silah ağırlaştırılmış saha şartlarından oluşturulan 42 NATO testini başarıyla tamamladı. Bunların içerisinde çok yüksek sıcaklık, buzlanma, çok soğuk, çamur, su, tuzlu su ve bunlarla ilgili 42 tane test yapıldı.
4.2 kg ağırlığındaki MPT'nin etkili menzili tam 600 metre, silahın standart uzunluğuysa 90 santimetre. Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere iki tip, ister yarı otomatik, ister tam otomatik kullanılabiliyor. MPT 76'nın en önemli özelliklerinden biri de, tüfek dakikada 700 atım yapabiliyor, şarjör kapasitesi ise 20 mermi.
SİPARİŞLER GELMEYE BAŞLADI
Makine Kimya Enstitüsü 2017 sonuna kadar 20 bin MPT'yi TSK'ya teslim edecek. Seri üretim başladı, hatta 550 MPT, sevkıyata hazır şekilde ambarda bekletiliyor. Silah fabrikasının müdürü Derviş Mehmet Ocakcıoğlu'nun da hikayesi dikkat çekici.
Ocakçıoğlu, "Ben bu fabrikada çalışırken çalıştığım makine bunlardı, dördünde de çalıştım, nereden nereye diyoruz artık.. 1972, 25 Temmuz... Hele böyle bir silahın da yapıldığı fabrikanın müdürü olmak daha değişik bir duygu" dedi.
Ocakçıoğlu, bir zamanlar işçi olarak çalıştığı fabrikaya yıllar sonra müdür oldu.