- Baharın gelmesiyle birlikte polen alerjisi olanları uyaran uzmanlar, bu alerjinin çocukluk çağında sık görüldüğüne dikkati çekiyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, "Polenlerin çok yoğun olduğu dönemlerde astımlılar dışarıya çıktıklarında bronşlara girmiş olan polenlerin oluşturduğu öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi yakınmalar olabilir" dedi.
Uzmanlar, baharın gelmesiyle birlikte polen alerjisi olanları uyarıyor. Çocukluk çağında da sık görülen polen alerjisinin belirtileri kaşıntı, burunda akıntı, burun ve geniz kaşıntısı ve gözlerde kızarıklığın baş göstermesiyle kendini hissettiriyor. Uzmanlar, gece öksürüklerinin de polen alerjisi belirtileri arasında yer alabileceğini belirtiyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, İHA'ya yaptığı açıklamada "Polen alerjisi havayoluyla gelen alerjenler arasında en fazla duyarlılığa neden olan alerjenlerdendir. Çocukluk çağında da tıpkı erişkin çağında olduğu gibi polen alerjenine sık rastlarız. Polen mevsimi başladığında çocuklarda gözlerde kızarıklık, kaşıntı, burunda akıntı, üst üste gelen aksırıklar, burun, geniz kaşıntısı gibi şikayetler olur. Polenlerin çok yoğun olduğu dönemlerde astımlılar dışarıya çıktıklarında bronşlara girmiş olan polenlerin oluşturduğu öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi yakınmalar da olabilir. Erişkinlere benzeyen yakınmalardır bunlar ama çocuklarda özellikle alt solunum yolunun daha fazla etkilenmesini daha çok görüyoruz. Öksürük şikayetinin daha fazla olduğunu görüyoruz" dedi. Kimi zaman çocukların sadece kuru gıcık tarzı bir öksürük şeklinde şikayetlerinin olduğunu anlatan Şekerel, kimi zaman ise ailelerin çocuklarının gece öksürüklerinin çok olduğu yönünde şikayetlerinin olduğunu ifade etti.
Bütün alerjik hastalıklarda olduğu gibi polen alerjisinde de önceliğin 'alerjenden korunma' olduğuna dikkati çeken Şekerel, "Ailelere hangi ortamlardan daha fazla polenle karşılaştığını öğretiyor, bunlardan mümkün olduğunca kaçınmalarını istiyoruz. Ama belki de polen, havadan gelen alerjenler arasında sakınılması en güç olan çünkü yaşamımızın kendi dinamikleri içinde dışarıya çıkıyoruz, evimizi havalandırıyoruz, dışarıdan gelenler üzerinde polenleri getiriyorlar. Bu nedenlerle bütünüyle sakınmak da çok mümkün olmuyor. O zaman karşılaşılan polenlerin karşı vücudun vereceği tepkileri yavaşlatacak birtakım ilaç gruplarını kullanıyoruz. Bunlar, gerek ağızdan gerekse de burna ya da ciğerlere sıkılan sprey şeklinde ilaçlar olabiliyor" diye konuştu.
"GENELLİKLE, 2 YAŞIN ALTINDAKİ ÇOCUKLAR BESİN ALERJİSİ OLAN ÇOCUK GRUPLARI"
Polen alerjisinin 2 yaşın üzerinde görüldüğünü belirten Şekerel, "Halk arasında şöyle bir yanlış anlaşılma oluyor; '2 yaşın altında alerji liste yapılmaz' gibi anlaşılıyor çünkü biz onları 2 yaşın üstünde gördüğümüz için de 2 yaş altındaki çocukları test etmiyoruz. Genellikle, 2 yaşın altındaki çocuklar besin alerjisi olan çocuk grupları. 2 yaşın üzerinde her yaşta gözüküyor. Ancak, ilerleyen yaşla birlikte karşımıza çıkma ihtimali yüksek oluyor. Anne ve babasında polen alerjisi olan bir çocukta, 2 tane çocukları olduğunu varsayalım, çocukların bir tanesinde polen alerjisi 3-4 yaşında başlarken diğerinde 10-12 yaşlarında başlayabiliyor. 12 yaşında polen alerjisi başlayan çocuğa erken yaşta yaptığınızda alerji saptayamayabiliyorsunuz. Dolayısıyla biz alerji testi yapmak amacıyla hastayı sorguluyoruz ve gerekli görürsek yapıyoruz. Alerjiyle uyumlu gibi duruyorsa o zaman var mı diye mutlaka araştırmamız gerekiyor çünkü polen alerjisi varsa çocuğa 'dışarı çıkma, açık ortamlarda bulunma' gibi bir şeyler söylüyoruz ki o yaş grubunu düşündüğünüzde en çok dışarıda vakit geçirenler onlar oluyorlar" ifadelerini kullandı.
"ALERJİK ŞOKU HER YAŞ GRUBUNDA GÖRÜYORUZ"
'Alerjik şok' hakkında da bilgi veren Şekerel, açıklamasında şunları kaydetti: "Alerjik şok, halk arasında iyi bilinen bir konu. 'Penisilini vurdu, sonrasında kötü oldu, ölecekti' gibi medyaya çıkan haberler oluyor veya bunlar 'arı sokması' sonrası gerçekleşiyor. Bu durumdaki insanlara karşı halk arasında farkındalığın artırılmasına yönelik etkinlikler yapıyoruz. Alerjik şok dediğimiz olay, bir alerjenle karşılaştıktan sonra dakikalar içinde ortaya çıkan, ani başlayan ve bütün vücudu ilgilendiren şiddetli bir alerjik reaksiyondur. Bu reaksiyon sırasında ciltte kızarıklık, kabarıklık, nefeste daralma, öksürük, nefes alıp-vermede zorluk, tansiyonun düşmesi sonucu bilinç kaybı, midede kramp şeklinde ağrılar gibi belirtilerle karşımıza çıkıyor. Genellikle yarım saat çoğunlukla da yüzde 90'ı da iki saat içinde meydana geliyor. Belli risk grupları var, bunlar gıda, arı alerjisi olabilir. O hastaları böyle reaksiyonlardan korunmak için tedbirler aldırıyoruz. Hastaya birtakım ilaçlarla donatıyoruz, gittiği her yerde beraberinde taşıdığı ilaç grupları oluyor. Hemen o ilaçları kullanması gerekiyor. Hastaya bir hekim ulaşana kadar zaman kazandırıyor. Her yaş grubunda görüyoruz. Ölümcül olanlar, ufak ve ileri yaşlarda olabiliyor."
