Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) Çalışma Grubu'nda görev alan Özmen, dünyanın önemli deprem kuşaklarından "Alp-Himalaya Deprem Kuşağı" üzerindeki Türkiye'nin , çok sayıda diri fayı barındıran, deprem tehlikesi ve deprem aktivitesi yüksek ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
Türkiye'nin deprem aktivitesinin, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 1111 deprem kayıt istasyonu ile kesintisiz izlendiğini anlatan Özmen, kaydedilen deprem verilerinden yararlanılarak depremin büyüklüğü, oluş zamanı, yeri, derinliği, enlemi, boylamı gibi deprem parametrelerinin belirlendiğini ve kamuoyuyla paylaşıldığını belirtti.
"En fazla deprem nisan ve şubatta meydana geldi"
Bu deprem parametrelerinin bir veri tabanında tutularak deprem katalogları oluşturulduğunu aktaran Doç. Dr. Özmen, şöyle konuştu:
"Bilim insanları ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından, bu deprem verilerinden yararlanılarak, depremsellik, deprem tehlikesi ve deprem riski gibi çalışmalar yapılıp, deprem riskleri azaltılmaya çalışılmaktadır. Deprem katalogları incelendiğinde, 2022'nin 7 ayında 14'ü 4-5 büyüklüğü arasında, 5'i, 5-6 büyüklüğü arasında ve biri de 6-7 büyüklüğü arasında olmak üzere toplam 10 bin 705 depremin meydana geldiği görülüyor. Bu depremlerin 1582'si ocak, 1669'u şubat, 1536'sı mart, 1705'i nisan, 1441'i mayıs, 1386'sı haziran, 1386'sı temmuz ayında yaşandı. Bu verilere göre, en fazla depremin nisan ve şubat aylarında meydana geldiğini görüyoruz. Ayrıca 2022'de ülkemiz, 4 ve 4'ten daha büyük depremlerle 11 günde bir, 5 ve 5'ten büyük depremlerle de 35 günde bir sarsıldı."
Özmen, AFAD verilerine göre, bu yılın 7 ayında 6'dan büyük bir deprem yaşandığına işaret ederek, 11 Ocak 2022'de saat 04.07'de Akdeniz'de, Kıbrıs'ın hemen batısında meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremin, Türkiye kara sınırına 116 kilometre uzakta olduğunu, deprem nedeniyle herhangi bir hasar yaşanmadığını hatırlattı.
